A.A muhabirinin aldığı bilgiye göre, Danıştay 5. Dairesi'nin, söz konusu genelgenin dayanağı olan 5371 sayılı yasa ile değiştirilen 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nun bazı hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvurunun gerekçesinde, şöyle denildi:
"Ülkenin bazı bölgelerinde toplumun hayat ve refahını tehdit eden, yeterli ya da hiç sağlık hizmeti sunulamamasına yol açan ve istihdamı artırıcı, özendirici önlemlere karşın süreklilik kazanan çok sayıdaki sağlık personeli açığının giderilebilmesi için sosyal devlet ilkesi ile herkesin sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkının gerçekleştirilmesi, toplum sağlığının korunması ve kamu yararı amacıyla belli bir meslek grubunu oluşturan pratisyen ve uzman tabiplere eşitlik ve ölçülülük ilkelerine uygun biçimde devlet hizmeti yükümlülüğü getirilebilir."
Danıştay 5. Dairesi'nin Anayasa Mahkemesi'ne gönderme kararının bu bölümüne, iki üye muhalif kaldı. Bu üyeler, "Zorla çalıştırma yasağının eşitlik ilkesi ve çalışma özgürlüğüne aykırı olarak olağan koşulların geçerli olduğu bir dönemde tabipler için 'vatandaşlık ödevi' adı altında devlet hizmeti yükümlülüğü getirilemeyeceği" gerekçesiyle kanunun buna yönelik hükmünün de anayasaya aykırı olduğunu ileri sürdü.
HER EĞİTİM İÇİN DEVLET HİZMETİ YÜKÜMLÜLÜĞÜ
Daire'nin başvuru kararında, Temel Sağlık Hizmetleri Kanunu'nun Anayasa'nın 13. maddesindeki "ölçülülük" ilkesine aykırı olduğu ve iptal edilmesi istenen hükümleri şöyle sıralandı:
Doktorlara "her eğitimleri için ayrı ayrı olmak kaydı ile" devlet hizmeti yükümlülüğü getirilmesi, "Eksik kalan devlet hizmeti yükümlülüklerini uzman tabip veya yan dal uzman olarak yapacakları devlet hizmeti yükümlülüğüne ilave olarak yerine getirmeleri", "Tabip iken eksik kalan yükümlülüğün uzman tabip olarak tamamlaması".
Başvuruda, "yurtdışında kendi nam veya hesabına okuyarak devletten öğrenci dövizi almadan uzman olan hekimlerin devlet hizmeti yükümlülüğünden muaf tutulmasının" ise Anayasa'nın 10. maddesindeki "eşitlik" ilkesine aykırı görüldüğü için iptali istendi.
Gerekçede, devlet hizmeti yükümlülüğünün uygulanması bakımından, ilgili kamu kurum ve kuruluşları arasında gerekli eşgüdümün sağlanması amacıyla çıkarılan dava konusu Başbakanlık genelgesinin de Anayasa Mahkemesi'ne gönderme kararındaki gerekçeler göz önünde tutularak yeniden düzenlenmesi gerektiğinin anlaşıldığı kaydedildi.
Danıştay 5. Dairesi, bu gerekçeyle, Başbakanlık genelgesinin tabiplerin "her eğitimleri için ayrı ayrı olmak kaydıyla" devlet hizmeti yükümlülüğü yapmakla yükümlü kılınması yönünden oy birliğiyle, diğer yönlerinin ise oy çokluğuyla yürütmesini durdurdu.
Türk Tabipleri Birliği, 12 Eylül 2005 tarihli "devlet hizmeti yükümlülüğü" konulu Başbakanlık Genelgesi'nin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açmıştı.
Milliyet