Medimagazin logo

Şanlıurfa'da da dönerler ödenmiyor

Sağlık-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Mahmut Atçı, Şanlıurfa'da bulunan hastanelerde çalışanlara döner sermaye ödenmemesinin, çalışanların performansını olumsuz etkilediğini belirtti
Şanlıurfa'da da dönerler ödenmiyor
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Sağlık-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Mahmut Atçı, Şanlıurfa'da bulunan hastanelerde çalışanlara döner sermaye ödenmemesinin, çalışanların performansını olumsuz etkilediğini belirtti.


Konuyla ilgili açıklama yapan Sağlık-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Mahmut Atçı, "Zamanında yapılmayan ödemeler nedeniyle, birçok çalışan taksit ve kredi kartı borçlarını ödeyememektedir. Şanlıurfa Devlet Hastanesi, Çocuk Hastanesi, Kadın ve Doğum Hastanesi, İlçe Devlet Hastaneleri ve Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi başta olmak üzere birçok hastanede dört aydan bu yana çalışanlara döner sermaye ödenmemiştir. Bu durum çalışanların performansına ciddi etki yapmakta, mağduriyetlere sebep olmakta ve bütün hesaplarını alt üst etmektedir. Biz sağlık çalışanları maaş, döner sermaye ve nöbet parası gibi ücretlerimizin iyileştirilmesini beklerken, 27.12.2005 tarihinde TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nun TBMM'ye sunmuş olduğu döner sermayenin terkiyle ilgili kanun meclisten geçmiştir" dedi.


Sağlık-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Atçı, açıklamasına şöyle devam etti:

"Daha önceki yıllara ait SSK, Bağ-Kur ve yeşil kart borçlarının silinmesi yoluna gidilmiştir. Her ne kadar Sağlık Bakanı 2005 yılına ait borçların yanlışlıkla meclisten geçtiğini, bunun da düzeltileceğini, 2004 ve önceki yıllara ait borçların terkine gidileceğini belirtmiş ise de bu kanun komisyondan ve meclisten geçerken sayın Bakanımız nerdeydi. Hastanelerin kapılarına kilit mi vurmak istiyorsunuz. Her fırsatta sayın Başbakanımız ve Bakanımız, hiçbir hastanede hastaların rehin kalmayacaklarını ısrarla belirtmektedirler. Hastaneler borç batağında yüzerken ve aylardır döner sermayelerini alamayan personeller bu şartlar altında ezilirken, nasıl hizmet verecek ve nasıl hizmet kalitesini yükselteceklerdir. İdarecilerin paralarımızı çarçur etmemelerini, çalışanlara öncelikle döner sermayelerini dağıtmalarını talep ediyoruz."

İHA
şanlıurfa'da
da
dönerler
ödenmiyor
Yorum (14)
Ali Çetin
Sayın Hocam: Gelişmiş ülkelerde dişhekimliğinin ulaştığı düzeyi yakalamak istiyor isek aynı uzmanlık dallarına sahip olmamız gereklidir. Dişhekimliğinde doktora eğitimi işin özünde ne doktora gibi ne de uzmanlık eğitimi gibi yaptırılmakta idi. Ayrıca doktora öğrencilerinin mali olarak desteklenmemesi önemli bir sorundu. Doktora öğrencilerinin mesleki sorummluluk, malpraktis gibi sorunlarında ne statü ile çalıştıkları belli değildi. Doktora tezleri artık o kadar vasat bir hal almıştı ki yurtdışında impakt faktörü ikiyi geçen bir dergide yayın yapılması zor, sığ ve basit bir analizden ibaret araştırmalara dönüşmüştü. Doktora tezi yapacak kişilerin araştırmalarını TÜBİTAK 1001 veya 1002 Araştırma Destekleri ile yapması iyi bir çözüm olabilir. Araştırma konuları biraz kapsamlı ve ileride bu kişinin temel bilimde araştırmalara devam etmelerine yardımcı olacak teknikleri öğrenmesini sağlamalıdır. Doktora öğrencileri klinikte çalışarak değilde araştırmasını temel bilim laboratuvarlarında yapmalıdır. Dişhekimliği fakülteleri kendi temel bilim öğretim üyelerini yetiştirmek zorundadır. Tıp temel bilim öğretim üyeleri Dişhekimliği fakültelerinde ders anlatma işini hafife almakta ve dişhekimliğinin ihtiyaçlarına yönelik bir temel bilim eğitimi yapılamamaktadır. Bu ortamda doktora yaptırdık demek işi doğru yapmadan yapmış gibi davranmaktır. Doktora eğitimi Dişhekimliğinde Üniversitelerde devam etmelidir: Daha özgün temel bilim öğretim üyeleri geliştirilmesi Temel bilim laboratuvarları kurulması Temel bilim öğretim üyeleri yanında araştırma yapılması Temel bilim araştırmalarının TÜBİTAK destekleri ile yapılması TÜBİTAK'ta dişhekimliğine özgü bir çalışma grubu kurulması ve araştırma desteklerinin bu grup ile değerlendirilmesi Sağlık Bakanlığına bağlı olarak uzmanlık eğitimi başlamalıdır: Güncel ve denetlenebilen ve süreci izlenen bir eğitim programı olmalı Eğitim verecek kliniklerin asgari standartları tutturma durumu izlenmeli Eğitim alan öğrencilerin çalışma koşullarının asgari standartları belirlenmeli ve izlenmeli Sınavların gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Türkiye çapında ortak yapılması Üniversitelerin öğretim üyesi geliştirirken geleceğin öğretim üyelerini Japonya Tıp örneğinde olduğu gibi davranılabilir: Öğretim üyesi olacak kişilerin önce uzmanlık eğitimi alması ve sonra doktora eğitimi alarak öğretim üyeliğinde ilerlemesinin sağlanması. Tıpta olduğu gibi yurtdışından getirilen teknolojiyi iyi kullanma dışında, yüzeysel olmayan ve patent aldırabilecek araştırmalar yapma düzeyine artık geçmemiz gerekir. Öğretim üyelerimiz de dahil olmak üzere Science ve Nature gibi temel bilimdeki iyi dergilerdeki bilimsel yazıları artık anlayamayan çok sayıda doktoralı insanımız vardır. Artık kendimize çeki düzen vermek durumundayız. Türkiye dünyada 16. ekonomi olarak bir çok sektörü ile çağı yakalamakta bu kadar ileri gitmiş iken hala ben hocamdan öğrendiğim şekilde öğrenci yetiştiririm, ben bildiğimi okurum, benden başka kimse bu işi daha iyi yapamaz, geleneklerimizden vazgeçemeyiz demek eğitim sektöründe olan bizlerin daha fazla çağın gerisine göreceli olarak itilmesini sağlayacaktır. Geçmişi geçmişte bırakıp hem doktora hem de uzmanlık öğrencilerimizin dünya standartları yakalamsını sağlamaya mecburuz. İngilizce gibi bir bilim dilini konuşamayan,uluslararası bir tecrübesi olmayan, temel bilim dergilerini okuyunca yazıları anlayamayan öğretim üyeleri yetiştirmekten artık vazgeçmek gereklidir. Tıp eğitimi gitgide çağın gerisinde kaldığı için Tıp öğretim üyelerinden temel bilim eğitimi alma konusunu akıllıca Dişhekimliği fakülteleri düşünmelidir. Temel bilim desteği iyi olmayan hiçbir Dişhekimliği Fakültesinin mevcut yapı ile ülkemizi dişhekimliğinde dünyanın 16. konumuna getiremeyeceğini görmemiz gerekir. Dişhekimliğine özgü dergilerin tümünün ULAKBİM aracılığı ile dişhekimliği öğretim elemanı ve öğrencilerine açık olması sağlanmalıdır. Öğretim üyesi online göremediği dergiyi okuyup anlayamıyor ise bunun sorumluluğu Dişhekimliği dekanlarına aittir. Ülkemizin aydınlık geleceğine inanan ve çağın gereklerine uymakta sorun yaşamayan genç doktoralı ve uzmanlık eğitimli dişhekimlerinin ülkemizin halk sağlığına ve ekonomisine yapacakları destek ile ülkemizi sırtlayıp ileri götüren insanlar olması gereklidir. Bu konuda eksiğimiz maddi değil, öncelikle zihnyet düzeyindedir. Şapka düşüp iyice kel görünmeden kendimize çeki düzen vermemiz ve özeleştiri yapmamız şarttır. Gelecek nesillere olan bu en önemli borcumuzu yerine getirmek ve yasal düzenlemenin de yardımı ile dişhekimliğinde bir innovasyon başlatmak ülkemizin yararına olacaktır. Tabiki bu yasanında kusurları vardır ama ülkemizde artık makul açıklamalarınız varsa yasal düzeltmeler çok hızlı yapılabilmektedir. Çalışmalarınızda başarılar diler, dişhekimlerinin kendi özel menfaatlerini değilde dişhekimlerinin genel menfaatlerini düşünmeleri çok iyi olur. Gemi hızlı giderse zaten bizi de hedefimize hızlı götürür. Gemi hızlı gitmiyor iken gemi içinde öne doğru koşmak uzun dönemde kendimizi aldatmak olur. Tıp uzmanlarının içine düştüğü trajikomik durum buna örnektir. Şu anda okulu yeni bitirmiş bir aile hekimi üniversitede tamgün çalışan profesör klinisyen öğretim üyesinden fazla gelir elde etmektedir. Kolaylıklar dilerim.
0
Cevapla
nazlı
5 senedir diş hekimliği fakültesinde doktora yapmaktayım ve 5 senedir kadrosuz olarak bedava çalışmaktayım.DUS sayesinde artık asistanlar mağdur olmayacaklar.Bu yüzden çok mutluyum.
0
Cevapla
dt
Sayın Hocam ne kadar güzel anlatmışsınız. Ancak ekleyecek bir kaç şeyim daha var. Kadrosuz çalışmak çok büyük bir problem bunu yaşayan bilir, ben 3 yıl kadrosuz çalıştım. Zıraat fakültesinde doktora yapan araştırma görevlileri daimi kadroda (33A)çalışırken biz maaş bile almıyorduk. Üstüne bölüm başkanımız bize yaz tatillerinde izin vermiyordu. (hastalara yazın kim bakacak bahanesiyle)Yrd doçler öğrenci kliniğine girmiyorlardı, çünkü bu onların işi değilmiş, kendi tanıdıkları haricinde de öğretim üyesi kliniğinde hasta bakmıyorlardı. Bu kadar sıkıntıya karşı zor da olsa uzmanlık kazanmamız,hakkımızdır.
0
Cevapla
dt
Sn:Hocam; Uzmanlık yasası ülkemiz için,Bu mesleği icra eden meslek mensupları için,Belli bir dalda uzmanlaşmak isteyenler için ve nihayetinde, yıllarca beş kuruş almadan çalışan doktoralı diş hekimleri için yararlı olmuştur,faydalı olmuştur.Bugüne kadar sürüncemede kalmasında TDB.nin günahı ve vebali büyüktür.Hadi onuda geçtik,bin bir emekle çıkarılan bu yasayı, CHP ile işbirliği yapıp,konuyu anayasa mahkemesine taşıma düşüncesine ne buyrulur? TDB.yi anladık.Belli bir kesimi temsil ediyor ve onların çıkarları doğrultusunda kendisini paralıyor.Tamamda,peki bu CHP'ye ne oluyor?Onu anlamıyorum.
0
Cevapla
torba yasaya karşı
danıştayın doktoraya uzmanlık verilemeyeceği kararını açıp bir daha okuyun lütfen ders niteliğindedir tabi hukuka inancınız varsa. amir falan gibi sözlerede hayretle bakıyorum bu nasıl kompleks böyle. bu meslek zanaattır öyle doktora uzman doçent falan dinlemez bilgiye ulaşmanın başka yolları mevcuttur, aslolan kendini yetiştirmektir.saygılar
1
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir