Polikliniklerle neden anlaşma yapılmıyor?

Yaklaşık bir senedir devlet hastanelerinde ve özel hastanelerde SSK´lılar tedavi olabiliyorlar. Ayrıca dal poliklinikleri denilen, özel göz hastanelerine, diş hastanelerine de gidebiliyorlar. Ancak bünyesinde birçok alanda uzman hekim, teknik ekip ve her türlü donanımı bulunduran polikliniklere Sağlık Bakanlığı SSK´lı hastaları tedavi etme yetkisi vermedi. Özel hastanalere bütün sosyal güvenlik kuruluşlarından hasta yağarken poliklinikler sadece Emekli Sandığı´ndan gelen hastalarla yetinmek zorunda kalıyorlar. Ayrıca özel sigortalar da daha büyük kurumlarla anlaşma yaptıkları için polikliniklerin hasta potansiyeli azalıyor. Her birinde en az 20-30 personel çalıştırılan poliklinikler, son bir yıldır ortaya çıkan haksız rekabet yüzünden kapanma tehlikesiyle karşı karşıyalar.

Ne diyeyim, onlar da kendilerine göre haklı. Hepsi ekmek parasını kazanma derdinde. Bu yüzden de Sağlık Bakanlığı´nın özel hastanelere tanıdığı bu olanaktan faydalanmak istiyorlar. Poliklinik sahipleri defalarca bakanlığa müracaat etmiş. Ancak olumlu bir netice alamamışlar. Sağlık Bakanı Sayın Recep Akdağ´dan bu konuyla ilgili bir yanıt bekliyorum.

Vatandaşın günahı ne?
Son bir haftadır İstanbullular tarafından adeta mesaj yağmuruna tutuldum. Konu İGDAŞ´ın gönderdiği yüksek ücretli faturalar. Kurumun kimseden haksız yere para alması söz konusu değil. Herkesten harcadıkları gazın bedeli isteniyor. Sorun, faturaların gönderilme zamanıyla ilgili. Zira her ay düzenli olarak faturalarını alanların eline son fatura, on beş gün gecikmeyle ulaştı. İşte, İstanbulluların sıkıntısının nedeni bu. Çünkü herkes aylık harcamalarını hesaplarken faturaların miktarını üç aşağı beş yukarı, tahmin ederek para ayırıyor. Ancak bu ay durum biraz farklı. Vatandaşlar İGDAŞ faturasını ödeyebilmek için diğer harcamalarından kısacak ve bu yüzden de sıkıntıya girecek.

İGDAŞ yetkilileri, sanırım dokuz günlük Kurban Bayramı tatilinden dolayı faturaları geç gönderdiniz. Ancak bunun bedelini İstanbullular ödemek zorunda mı? Peki, onlar faturalarını birkaç gün geç yatırdıklarında siz mağdur duruma düşüyor musunuz? Hayır! Yine sıkıntıyı çeken vatandaşlar oluyor.

Çukurlar kâbus oldu
Kadıköy İçerenköy´deki Paşabahçe Sitesi´nde oturanlar sitenin önünden geçen yola her çıkışlarında arabalarının içinde adeta dans ediyorlar. Zira yolun her tarafı delik deşik. Özellikle yağışlı havalarda çekilen çile kat be kat artıyor. Bu duruma bir de yolun kenarında yapımına devam edilen inşaatın artıkları eklenince, en sakin, en terbiyeli kişiler bile isyan ediyor, küfrü basıyor. Yolun üzerine park eden otomobiller ve yoldan geçen otobüsler işi daha da zorlaştırıyor. Bu çile tam 5 aydır devam ediyor. Vatandaşlar Kadıköy Belediyesi´ne durumu aktarmış ama olumlu bir gelişme olmamış.

E, seçimlere daha çok var. Bir de merkezi, herkesin göreceği bir yol değil ki, belediye çalışma başlatsın. Hoş, Bağdat Caddesi´nin kaldırımları ithal granit taşlarla döşendi. Sonuç ne oldu? Caddeden geçenler yağmur yağmasın diye dua ediyorlar. Zira birkaç metrede bir taşlar yerinden oynuyor ve herkesin paçaları çamurlu suyla doluyor. Kadıköy Belediyesi yetkilileri, Paşabahçe Sitesi sakinleri de sizden ilgi bekliyor. Bağdat Caddesi´ni baştan başa granit taşla döşediğinize göre, bu küçük yola da üç beş kuruş harcarsınız diye düşünüyorum. Ama sakın ithal malzeme kullanmayın.


Ahmet Vardar-Vatan