Alman ilaç şirketi Boehringer Ingelheim’ın CEO’su Alessandro Banchi, Türkiye’deki çalışma ortamından memnun olduklarını söylerken, sektör olarak dünyada çok fazla eleştirildiklerini belirtti. Dünyanın önde gelen ilaç üreticilerinden Alman Boehringer Ingelheim’ın CEO’su Alessandro Banchi, ilaç şirketlerinin kamuoyunun gözündeki imajının pek de olumlu olmadığını söyledi.
Bu durumun başlıca üç nedeni olduğunu söyleyen Banchi, ‘Evet, biz sektör olarak bazı hatalar yaptık. Bunun dışında sağlık çoğu insan tarafından bir hak olarak algılanıyor ve ilaçların fiyatları yüksek bulunuyor. Bir de ilaç pazarlama hareketlerine çok para harcamakla suçlanıyoruz’ dedi. Yeni bir tedavi ortaya çıktığında ne kadar pahalı olursa olsun insanların buna erişmek istediğine dikkat çeken Banchi, bu konuda çok fazla eleştiri aldıklarını kaydetti.
YENİ İLAÇ 1 MİLYAR DOLAR:
Bugün yeni bir ilacı piyasaya sürmek için yaklaşık 1 milyar dolarlık geliştirme çalışması yapıldığını hatırlatan Banchi şöyle konuştu, ‘İnsanlar bir lüks otomobilin fiyatını ne kadar yüksek olursa olsun pahalı olarak algılamıyorlar. Çünkü ona sahip olmayı bir hak olarak görmüyorlar. Ama sözkonusu bir ilaç olunca durum değişiyor. Ayrıca dünya çapında milyonlarca doktorla baş başa görüşülerek ilaçların anlatılması ile maliyeti yüksek bir süreç ortaya çıkıyor. Sonuçta birinin bunun maliyetini karşılaması gerekiyor. Sonunda da kimse bize, ‘Çok teşekkür ederiz, binlerce hayat kurtarıyorsunuz’ demiyor. Bunun yerine ‘İlaçlarınız pahalı’ diyorlar.’
TÜRKİYE’DEN MEMNUN:
İlaç şirketlerinin ayakta kalması için iki şeyin öneminin altını çizen Banchi, bu unsurların Türkiye’de gayet olumlu olduğunu da söyledi. Banchi, ‘Bizim için öncelikle fikri mülkiyet hakları önemli. Çünkü bu olmazsa hayatta kalamayız. Türkiye fikri mülkiyet açısından doğru yolda ilerliyor. İkincisi de fiyat. Avrupa’daki en düşük fiyatın referans olarak kullanılması bizim için en iyi seçenek. Türk hükümetinin de bu konuda büyük bir adım attığının farkındayız. Bunlardan birinde olumsuz yönde bir değişiklik olursa bu işimizi zorlayaştıracaktır. Çünkü Türkiye’deki fiyatlar paralel ithalatla Avrupa’daki fiyatları da etkileyecektir’ diye konuştu.
GÖRÜNMEYEN YATIRIM:
Banchi Türkiye’de üretim için neden yatırım yapmadıkları sorusuna ise şöyle yanıt verdi; ‘Fabrikalar daha çok görünen yatırımlardır, çünkü bina gözünüzün önündedir. Ama yatırımın daha az görünen başka şekilleri de vardır. Örneğin klinik araştırmalara yapılan yatırımla kalifiye elemanlara istihdam yaratıyorsunuz. Biz 250 kişilik ekibimizle Türkiye’de böyle bir yatırım yaptık. Şu an 50 hastaneyle birlikte Türkiye’de devam etmekte olan 4 tane klinik çalışmamız var. Onlarla yeni ürünlerimizi geliştirip piyasaya sürebilmek için çalışıyoruz. Ayrıca Türkiye’de yapılan klinik araştırmaların kalitesi de çok yüksek standartlarda.’
Reçetesiz ilaçlara serbestlik
BOEHRINGER Ingelheim’ın iki yöneticisi de Türkiye’de reçetesiz ilaç pazarının bulunmamasını diğer ülkelere göre önemli bir farklılık olarak gösterdi. Çoğu Avrupa ülkesinde mevcut olan, bazı ilaçların reçetesiz olarak alınabilmesinin kişilerin kendisiyle sorumlu olmasına bağlı olduğunu ifade eden Alessandro Banchi, ‘Reçetesiz ilaçlar kendinizin semptomlarını çok kolay tespit edebileceğiniz baş ağrısı, midede yanma ve hazımsızlık gibi rahatsızlıklarla ilgilidir. Dolayısıyla bu pazarın serbestleşmesi kişilerin kendiyle sorumlu olmasına bağlıdır. Bizce bu ilaçlar devlet tarafından geri ödenmemeli, fiyatları rekabet ortamında belirlenmeli ve bunlar için reklam da yapılabilmeli’ diye konuştu.
Sağlığınız için az para harcıyorsunuz
1995’te 5 kişiyle faaliyete başlayan Boehringer Ingelheim Türkiye’nin, bugün 250 kişiye ulaştığını bildiren şirketin Türkiye Genel Müdürü Zinta Krumins de, ülkemize her yıl yeni ilaçlar getirdiklerini anlattı. 2004’te dünya çapında 8.2 milyar Euro’luk net satış gerçekleştiren Boehringer Ingelheim’ın Türkiye’de geçtiğimiz yılı 50 milyon Euro ciroyla kapattığını belirten Krumins, 2005 ciro tahminlerini 64 milyon Euro olarak açıkladı. Krumins, Türkiye’de sağlık hizmetlerine yapılan yatırımın Avrupa ülkeleri arasında son sıralarda geldiğini de sözlerine ekledi.
Ozan ERMİŞ
Hürriyet