Medimagazin logo

Tüp bebek merkezi soyuldu

Erciyes Üniversitesi (EÜ) Tüp Bebek Merkezi’nde, hastalara ait bilgilerin bulunduğu iki bilgisayarın hafıza kartı çalındı.
Tüp bebek merkezi soyuldu
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Tüp bebek merkezine giren hırsızlar embriyoları çalmadı

Erciyes Üniversitesi (EÜ) Tüp Bebek Merkezi’nde, hastalara ait bilgilerin bulunduğu iki bilgisayarın hafıza kartı çalındı.


AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, sabah mesaiye başlayan görevliler, Gevher Nesibe Hastanesi’ndeki Tüp Bebek Merkezi’nin kilitli iki kapısının zorla açıldığını fark etti.

Hastane idaresinin başvurusu üzerine inceleme yapan Kayseri Emniyet Müdürlüğü olay yeri inceleme ekipleri, hasta kabul ve muayene odasındaki bilgisayarların kasalarının açıldığını gördü.

Bilgisayarların hafıza kartının çalındığını tespit eden ekipler, parmak izi çalışması yaptı.

Hırsız ya da hırsızların embriyoların bulunduğu odaya da girdiği, ancak herhangi bir zarar vermedikleri belirtildi.

Gevher Nesibe Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Muhammed Güven, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hafıza kartları çalınan iki bilgisayarda hastalara ait bilgilerin bulunduğunu, ancak bilgilerin yedeklendiği için herhangi bir kaybın söz konusu olmadığını söyledi.

Gece gerçekleşen olayda, hırsız ya da hırsızların önce tüp bebek merkezinin ana giriş kapısının kilidini açtığını, ardından ikinci güvenlik kapısını açarak içeri girdiğini kaydeden Güven, hafıza kartlarının çalınmasının belli bir amaca yönelik olmadığını düşündüklerini ve olayı basit bir hırsızlık gibi değerlendirdiklerini belirtti.
Güven, "Embriyoların bulunduğu odaya giren hırsız ya da hırsızlar, embriyolara herhangi bir zarar vermemişler. Geçen hafta da Fizik Tedavi Ünitesi’nin bilgisayarları açılmış, hafıza kartları alınmıştı" diye konuştu.

Milliyet
tüp
bebek
merkezi
soyuldu
Yorum (5)
aköse
söylenecek herşeyi söylemişsiniz fakat ben bir örnekle bu durumun sadece cahil halkla sınırlı olmadığını vurun ha; misali. bir aksam bakıcıkarının omuzunda düşmeye bağlı hipermi ve ödem olan bir hakime ve hakim bey geldi röntgen filmi istediler istemediler emrettiler. ben anlamamış yapıp muayene sonucunda buna gerek olmadığını söylediğimde emreder tarzda bayan hakime hanım "ısrar ediyorum doktor bey" deyince işin sonunda hasta memnun edilmediği için ceza almış bir hekim olarak ikilemedim ve hekim olduğuma emeğime lanet ettim. keşke doktor olmasaydım çünkü çocukluğumun sihhiyesi kadar hasiyetimiz yok. iki eli cebinde en hafifiyle tedavisini yaptığın bir hastanın kaçıncı yakını hangi hastanın bilmiyorsun. o haliyle sen hasta bakarken dr. diyor ne olacak bizim hastanın hali. sen 200 bilmem kaçıncı hastaya bakarken bu adamın terbiyesizliğimi hangi hasta... hasta neki ben kimi bocalamaları rasında sabah olmuş ve dayak yemeden bir gün daha geçmişse arkama bile bakmadan ve bugün baktığım kaç hasta beni şikayet edecek... vsare selamlar
0
Cevapla
mazlum okumuş
Başbakanından bakanına kadar tüm hükümetin ve sağlıkla ilgili devlet kademelerinin hekimlere , özellikle öğretim üyelerine nefreti her konuşmalarında gizlenme ihtiyacı bile duyulmadan açığa vuruluyor. Bu durum AKP'nin politik strateji ve eğiliminin doğal sonucu: "Okumuşa, aydına karşı varoşları, okumamışları kışkırt, kendilerini güçlü hissetmelerini sağla desteklerini, oylarını al". Tüm otoriter rejimlerin ortak özelliği aydın düşmanlığıdır. Bkz. Mao'nun kültür devrimi, Kamboçya'nın Kızıl Kmerleri, Endonezya'daki aydın katliamları, Hitler Almanyası!
0
Cevapla
salih hekim
Yakında SABİM'e "Bilmem ne hastanesinde şu doktoru döverken karşı koyduğu için serçe parmağım incindi" şeklinde şikayetler gelse ve o doktordan savunma istense şaşırmayın.
0
Cevapla
CanA.
Sn. Hocam, Her yerde yazdım burda da tekrarlıyorum. Türkiye'de yapılan en ciddi asimetrik psikolojik savaş hekimlere karşı. Buna son zamanlarda BİMER' de eklendi. Silsile şöyle: Bimer-->Valilik-->Sağlık Md.-->İlgili Hastane-->Başhekim-->Muhakkik-->İlgili kişilerin ifadesi. Şu an muhakkik olduğum dosyada hekime yapılan suçlama şu: Hekim bana "Ne var, ne var" diye sinirli bir şekilde konuştu. Şikayetçiyim. Yedi resmi yazı, soruşturma, ifadeler... Başka işimiz yok bunlarla uğraşıyoruz. Bahsettiğiniz gibi olay sadece darp değil...
0
Cevapla
zakar tarver
tüm hekim arkadaşlarıma tecrübe ile sabit önerilerimi eklemek istiyorum hocamın bu değerli görüşlerine ilaveten. bugüne kadar sadece bir kez bir psikiyatrik hastadan yumruk yemiş, onun dışında çok şükür hiç şikayet edilmemiş bir hekimim. bunu nasıl mı başardım? öncelikle mesleğimin en önemli parçası olan gururumu ve onurumu bir kenara bıraktım. bütün dikkatimi hasta yakını ve hastalar ile ne şekilde olursa olsun iyi geçinmeye verdim. film isteyene film yazdım, ilaç isteyene ilaç, serum isteyene serum. hiçbir zaman ben doktorum senden daha iyi bilirim olaylarına girmedim. problem çıkaracağını tahmin ettiğim tipleri ya film vs ile başımdan savdım, yada sevkettim güzelce ikna ederek. yakınları hastasını yogun bakımda görmek istiyorsa onları yogun bakıma soktum, özür raporu istiyorsa biraz fazla puan verdim, kısacası bana adli problem çıkarmayacak şekilde her dediklerini yaptım. işte size sağlık bakanının istediği örnek bir doktor portresi. doğrusu budur böyle yapın diyemem. ama vatandaş da devlet de böyle istiyorken, kendini dövdürmenin soruşturmalar geçirmenin ne alemi var.elbette yapılması gereken tedaviyi yapın, kanunsuz işe girmeyin ama bu vatandaşla Allah başetsin, siz başedemezsiniz sevgili meslektaşlarım.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir