Medimagazin logo

Dicle'de kısmi statüdeki profesör krizi

Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yarı zamanlı çalışan ve sözleşme süreleri biten 7 profesör, ya özel muayenehanelerini kapatacak ya da bu profesörlerin üniversite ile ilişikleri kesilecek
Dicle'de kısmi statüdeki profesör krizi
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yarı zamanlı çalışan ve sözleşme süreleri biten 7 profesör, ya özel muayenehanelerini kapatacak ya da bu profesörlerin üniversite ile ilişikleri kesilecek


Dicle Üniversitesi Yönetim Kurulu, Tıp Fakültesi’nde “kısmi statüde” yani yarı zamanlı çalışan 7 profesörün kısmi statüde çalışma sürelerini uzatmadı. Sözleşmeli olarak yarı zamanlı çalışan öğretim üyelerinin sözleşme süreleri uzatılmadığı için, 7 profesör ya tam zamanlı çalışmaya geçecek ve özel muayenehanelerini kapatacak ya da üniversite ile ilişikleri kesilecek. Hem özel muayenehanelerinde hem de yarı zamanlı olarak üniversitede çalışmaya devam etmek isteyen profesörler, kararın iptali için yürütmeyi durdurma davası açtı. Rektör Prof. Dr. Fikri Canoruç’un da 20 yıl muayenehane çalıştırdığını belirten profesörler, “Bu, iyi niyetle verilen bir karar değil, art niyetli bir karar. Bunun altında, bizi üniversiteden uzaklaştırmak yatıyor” görüşünü savunuyor. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde sadece 7 profesörün özel muayenehanesi bulunuyor. Fakülte yönetimi ise, kararın “öğretim üyelerini akademik hayata çekmek” için çıkarıldığını dile getiriyor.

Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fikri Canoruç başkanlığında geçtiğimiz ay toplanan Dicle Üniversitesi Yönetim Kurulu, Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Nizamettin Toprak, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Talip Gül, İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Değertekin, Üroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kamuran Bircan, Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Topçu, Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Taçyıldız ve İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vedat Göral’ın yarı zamanlı statüde çalışma sürelerini uzatmadı. Dicle Üniversitesi Yönetim Kurulu tarafından alınan ve Genel Sekreter Vekili Yrd. Doç. Dr. Mansur Özcan tarafından 7 profesöre tebliğ edilen kararda, “Kısmi statüde çalışmalarına izin verilen üniversitemiz öğretim üyelerinin sürelerinin uzatılmaması hususu görüşüldü. Üniversitemizde daimi statüde çalışmakta iken, üniversitemiz yönetim kurulu tarafından kısmi statüde çalışmalarına izin verilen öğretim üyelerinin birimlerinde tam gün hizmetlerine olan ihtiyaç nedeniyle, kısmi statüde çalışma izinlerinin bitim tarihinden itibaren sürelerinin uzatılmamasına oy birliğiyle karar verildi” denildi.

Bir profesör ayrıldı
Kararın tebliğ edilmesinin ardından, yarı zamanlı çalışma sürelerinin dolmasına az zaman kalan Prof. Dr. Nizamettin Toprak, Prof. Dr. Kamuran Bircan ve Prof. Dr. Vedat Göral ile tam zamanlı çalışmayı kabul etmediği için üniversitedeki görevinden ayrılan Prof. Dr. A. Talip Gül, Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Sezgin Tanrıkulu aracılığıyla kararın iptali için dava açtı. Profesörler, davayı kaybetmeleri halinde üniversitede tam zamanlı çalışmayı kabul etmeyeceklerini ve görevlerinden ayrılacaklarını söylediler.

“Diyarbakır kaybeder”
Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız profesörler, şunları dile getirdiler:

“Fakültede 7 kişinin muayenehanesi var ve bu 7 kişi de üniversite yönetimine muhalif. Muayenehanelerimizi kapattırmak istiyorlar. Bu durumun Türkiye’de başka bir örneği yok. Amaçları insanları yıldırmak, muhalif olanları cezalandırmak. Dicle Üniversitesi’nde 4 yıldır en ufak bir değişiklik olmadı. Şu anki rektör de 20 yıl muayenehane çalıştırdı. Böyle birinin muayenehanelere kısıtlama getirmesi kadar anlamsız bir şey yok. Dicle Üniversitesi’yle ilişkim kesilirse Diyarbakır’dan ayrılırım ve Diyarbakır kaybeder.”

“Bu kararın altında, bizi üniversiteden uzaklaştırmak yatıyor. İlişkimizin kesilmesi için bizi zorladılar. Bu bilinçli yapılan bir şey. Bu üniversitede belli bir yapılanma var. Bunun dışında kalanlara zorluk çıkarıyorlar. Profesörlük süresi gelen birçok arkadaşın kadrosunu vermediler. Kadro verilmeyen doçentler de farklı yerlere gittiler. Aynı şey bize de uygulanıyor. Süremizin uzatılmaması hukuka aykırı. Kanuna göre muayenehanemizi kapatmak zorunda değiliz. Bu konuda Danıştay’ın kararları da var. İdare mahkemesine başvurarak yürütmenin durdurulmasını istedik. Biz 7 profesör kısmi statüde çalıştığımız için, bunun devamı için dilekçe vermiştik fakat kabul edilmedi. Buradaki uygulama Türkiye’de ilk defa görülüyor. Dicle Üniversitesi’nde kadrolaşma var. Bu operasyon da bunun bir uzantısı.”

“Muayenehanesi olan hekimlerin sözleşmeleri 2 yılda bir uzatılıyordu. Fakat üniversite yönetimi, muayenehanesi olan hekim istemediği için sözleşme sürelerinin uzatılmaması yönünde bir karar aldı. Bu durumda kimimizin 8 ay, kimimizin 4 ay sonra, kimimizin de 1 ay sonra süresi doluyor.”

“Biz buranın çok kahrını çektik. Asistanlığı, uzmanlığı ve doçentliğimizi burada yaptık. Türkiye’nin hiçbir üniversitesinde hekimlerin özel muayenehanesi kapatılmıyor. Biz 7 profesör Diyarbakır’da marka olmuş isimleriz. Üniversitede tam zamanlı çalışmaya geçemeyiz çünkü muayenehanemize çok yatırım yaptık, birçok cihaz aldık. Üniversitede okuyan çocuklarımız var. Üniversite tam zamanlı çalışmaya geçmemiz için bize süre verdi. Ama bunu kabul etmeyi düşünmüyoruz. Süremiz dolduğu için üniversiteden atılmak istemiyoruz. Fakültenin bize ihtiyacı olduğu söyleniyor. Eğer öyleyse yarı zamanlı çalışmamıza imkan tanımaları gerekirdi. Diyarbakır’a ve üniversitemize yazık oldu. Kimse Doğu’ya gelip çalışmayı istemezken, biz burada hizmet veriyoruz ama bu uygulamayla karşılaştık. Üniversiteye kırgınız, bizi resmen kapı dışarı ettiler. Bu durumda Ankara veya İstanbul’a şef-şef yardımcısı olarak atanmayı istiyorum. Bilgi birikimimi muayenehanede harcamak yerine, insanlara aktarmak istiyorum.”

Kaliteyi artırmak için gerekli
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Çiçek, akademik kaliteyi arttırmak öğretim üyelerinin akademik yaşam içine çekilmesi gerektiğini belirterek, “Üniversite Yönetim Kurulu bu nedenle, tam zamanlı çalışmayan hekimlerin görev süresinin uzatılmaması yönünde bir karar aldı” dedi. Sadece Dicle Üniversitesi’nin değil YÖK’ün ve birçok üniversitenin de bu yönde görüşleri olduğunu belirten Çiçek, şunları ifade etti:

“Üniversite hastanelerinde de Sağlık Bakanlığı hastanelerindekine benzer şekilde performansa göre döner sermaye ödemesi yapılmaya başlandı. Bizim de bu yönde çalışmalarımız var. Çok yakın bir tarihte üniversitelerde akademik gelişme ve kalitenin arttırılmasıyla ilgili bir düzenleme yapıldı. Akademik kalitenin artırılması için öğretim üyelerinin akademik yaşam içine çekilmesi gerekiyor. Bu nedenle Üniversite Yönetim Kurulu, tam zamanlı çalışmayan hekimlerin görev süresinin uzatılmaması yönünde bir karar aldı. Süresi dolduğu tarihte tam zamanlı çalışmaya geçmek istemeyen öğretim üyelerinin ilişikleri maalesef kesilecek. Sözleşmeli öğretim üyelerinin sözleşme süreleri 2 yılda bir uzatılıyordu. 2 yılı tamamlayan hocalarımız eğer tam zamanlı çalışmak istemezlerse, görev süreleri uzatılmayacak.” Ankara
dicle'de
kısmi
statüdeki
profesör
krizi
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir