Medimagazin logo

Böylesi gaddarlığı hangi "insan" yapabilir?..

Laboratuvar sorumlusu doktor salonun ortasında duran çuvalları işaret edip "Narkotik Şube geçen hafta Avcılar'da ele geçirdi bunları. Tek bir operasyonda bu kadar çok mal ele geçirildi. İçleri 'Captagon' dolu bunların. Polisler söyledi. Toplam piyasa değeri 27 trilyon liraymış" diyor
Böylesi gaddarlığı hangi "insan" yapabilir?..
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Laboratuvar sorumlusu doktor salonun ortasında duran çuvalları işaret edip "Narkotik Şube geçen hafta Avcılar'da ele geçirdi bunları. Tek bir operasyonda bu kadar çok mal ele geçirildi. İçleri 'Captagon' dolu bunların. Polisler söyledi. Toplam piyasa değeri 27 trilyon liraymış" diyor.


Dünya çapında
İstanbul Cerrahpaşa'da, Adli Tıp Kurumu'ndayım. Merkez binanın üst katında, oldukça iri kıyım bir bölüm Kimya İhtisas Dairesi' ne tahsis edilmiş. Son derece modern araç gereçle donanmış bir bölüm burası. İşlerinin dünya çapında uzmanı kadrolar arı gibi çalışmakta.

Numunelik torbaları
Adli Tıp Kurumu Başkanı Dr. Keramettin Kurt'la birlikte dolaşıyoruz. Hoca bir ara dolaplara özenle yerleştirilmiş beyaz kalın kumaştan özel torbaları gösteriyor. "Olay yerlerinden gelen, baskınlarda yakalanan, tahlil için gönderilen numuneler var bunlarda" diyor.
Yakından bakıp inceliyorum. Hepsi içten dikişli. Ağızları özel bir düğümle düğümlenmiş, mühürlenmiş. Görevliler dışında kimse açamasın, açılıp kapamışsa belli olsun diye yapılıyormuş bu.

Çok değerli
İçlerinde hem suç delili hem de piyasa değerleri itibariyle çok kıymetli uyuşturucu maddeler var. Eroin, kokain, hap, esrar, morfin, haşhaş tohumu ve diğer uyarıcı-uyuşturucular.

Felç ediyor
Uzmanlar uyuşturucu tacirlerinin nasıl bir gaddarlık içinde olduğunu belirtip devam ediyorlar anlatmaya:
"Bazen öyle numuneler geliyor ki hepsinin dışını kan zehirleyici, sürekli kullanıldığında felç edici kumaş boyalarıyla boyamışlar.

Kaz gelecekse
Bazen de gelen numunelerin içinde düşük dozda da olsa eroin buluyoruz. Bunlar piyasa değerlerinin altında satılıyor. Ecstasy diye alan gençler farkında olmadan eroine alıştırılıyor. Uyuşturucu tacirleri bu yolla; kaz gelecek yerden tavuk esirgemiyorlar."
Yıllardır burada çalışanları bile şaşırtan yöntemler varmış. Geçenlerde Adapazarı'nda şüphe üzerine durdurulan bir kamyonda yüzlerce kilo çekirdek kahve yakalanmış.

Pres makinesinde
Önce kahve kaçakçılığı yapılıyor sanılmış. Polis kuşkulanınca yollamışlar, tahlil edilmiş. Kokain ve eroinin üstünü zar gibi ince, bir maddeyle kaplayıp boyamışlar. Pres makinesinde kahve çekirdeği şeklinde basmışlar.

Gel de dövme
Kollara, boyuna, omza yapıştırılan pul şeklinde dövmeler gösteriyorlar. Dışardan bakınca "Ne güzel renkli renkli hem de ömür boyu kalıcı değil" demek mümkün. Oysa özünde bağımlılık yapan ve son derece tehlikeli LSD varmış. Emilim yoluyla deriden kana karışıyor, bağımlıyı 1 hafta-10 gün arası idare ediyormuş.

Daha beteri var
Daha da gaddar bir yöntem söylüyorlar. Çocuklara dağıtılan, satılan, üzerlerinde Ten Ten, Red Kit vs. çizgi roman kahramanları olan pullar varmış. Bunlar da dil altına konunca eriyor, kana karışıyormuş.

Hangi anne baba
"Pek çok çocuk farkına bile varmadan bağımlı hale geliyor. Doz çok düşük. Ama bu ufak çocuklar büyüyüp liseli, üniversiteli olunca tam bir 'hedef kitle üyesi' oluyor. Hangi anne baba, öğretmen kuşkulanır ki?" diyorlar.

Kuş yemi
Hint keneviri (esrar) tohum halindeyse kuş yemi olarak pazarlarda, baharatçılarda satılıyormuş. "Oysa üstünüzde yakalanırsa sıkıntı doğuyor. Çünkü bunu esrar maddesine dönüştürmek çok kolay. Çok basit yöntemleri var. Bilen biliyor" diye bitiriyorlar konuşmalarını...

Savaş AY - Sabah
böylesi
gaddarlığı
hangi
"insan"
yapabilir?..
Yorum (4)
Cevdet Tokat
Halkın neden son 10 yılda saldırganlaştığına şaşırmamak lazım. Sürekli vatandaşa kendine yan bakanı ''alo 184'' hattına şikayet etme telkinleri yapılırken bu olanlar gayet doğal şeyler.Vatandaş artık ''hasta hakkını'' kızdığı zaman ''doktoru dövme hakkı'' olarak algılıyor. Usülsüz işlerini(başkası adına ilaç yazdırma gibi)yapmadığımızda yalan ve iftirayla hemen şikayet ediliyoruz.
0
Cevapla
bedrettin alyamaç
teşekkürler meslektaşım.ancak derdimizi anlayan yok popülizm olduğu sürece bu acılar hep çekilecektir
0
Cevapla
haci ballı
Urfada 3 yıla yakın görev yaptım. bu bahsettiğiniz olaylara bizzat maruz kaldım ve bir çoğuna şahit oldum. bir meslektaşım ile tartışan ve hakaret eden hasta yakını güvenlik görevlisi tarafından dışarı çıkarıldıktan yarım saat sonra 5-6 kişilik bir gurupla ellerinde sopalarla sağlık ocağını basmıştı. ve daha birçok olay. urfada çalışmak gerçekten çok zor.
0
Cevapla
behçet varışlı
bu yazıyı 04.02.2011 de sol göz kapağım ve burun septutmum mor renkli ağrılı,yüzümde sıyrıklarla okudum.dün (03.02.2011)çalışmakta olduğum ist.bakırköy dr.sadi konuk eah acil servisinde yakınını tedavi etmek için kendi ellerimle tekerlekli sandalye ile taşıyarak müdahale odasına götürdüğüm hastanın yakını tarafından bağırmanıza gerek yok sakin olun demem üzerine ,bana nasıl diklenirsin diye tabir ettiği bir cümleden sonra 4-5 kez yumrukla darp edildim.şikayetçi oldum .şahsı mahkeme serbest bıraktı.bugün sağlık bakanlığını aradım ve cevap olarak saldırıya uğramammız durumunda bizimle ilgilenip bu konuda bize yardımcı olup hakkı mızı arayıp soracak bir birimlerinin olmadığını ama kurmayı düşündükleri yanıtını aldım.sağlık bakanı ve bakanlığına teşekkürü bir borç bilir ve kesinlikle öderim...
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir