Medimagazin logo

Sosyal güvenlikte sağlık harcamalarına üst sınır

Türkiye, IMF’ye emekli aylıklarına yapılacak zammı enflasyon hedefiyle sınırlı tutmaktan, sosyal güvenlik kuruluşlarının sağlık harcamalarına üst sınır getirmeye kadar bir çok söz verdi
Sosyal güvenlikte sağlık harcamalarına üst sınır
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Türkiye, IMF’ye emekli aylıklarına yapılacak zammı enflasyon hedefiyle sınırlı tutmaktan, sosyal güvenlik kuruluşlarının sağlık harcamalarına üst sınır getirmeye kadar bir çok söz verdi.

IMF’nin kamu mali disiplinini artırmaya yönelik yeni alanı sosyal güvenlik ve sağlık hizmetleri oldu. Türkiye, IMF’ye emekli aylıklarına yapılacak zammı enflasyon hedefiyle sınırlı tutmaktan, sosyal güvenlik kuruluşlarının sağlık harcamalarına üst sınır getirmeye kadar bir çok söz verdi. Sosyal güvenlik açığına ilişkin olarak şimdiye kadar gösterge niteliğinde izlenen hedefler, yeni niyet mektubuyla altışar aylık performans kriterine dönüştürüldü.
IMF İcra Direktörleri Kurulu’nun da önceki gün onayladığı yeni niyet mektubunda, 2006 bütçe hedeflerine ulaşılmasının önemli ölçüde sosyal güvenlik sistemi açığının kontrol altında tutulmasına bağlı olduğu belirtildi. Bu nedenle de sosyal güvenlik açığına ilişkin gösterge niteliğindeki hedeflerin, altışar aylık performans kriterine dönüştürüldüğü belirtildi.


Sağlık harcamalarını daha iyi kontrol edebilmek amacıyla gerçekçi bir yıllık global bütçe hazırlandığı vurgulanan niyet mektubunda, "Bu bütçe ile, her hastanenin tüm hastalarının harcamalarını finanse etmesi beklenmektedir. Söz konusu global bütçe, sene başında tahsis edilecek ve sosyal güvenlik kuruluşlarının devlet hastanelerine yapacağı toplam ödemelerin üst sınırını teşkil edecektir" denildi.
Öte yandan, IMF İcra Direktörleri Kurulu'nun, 1. ve 2. Gözden Geçirmeleri tamamlanmasıyla yaklaşık 1,6 milyar ABD Doları (1,1 milyar SDR) tutarındaki kredi diliminin de önceki gün serbest bıraktı.
Kurul bu çerçevede 1. ve 2. Gözden Geçirmeye ilişkin Niyet Mektubunu ele
alarak onayladı.

Niyet mektubunda yer alan bazı taahhütler
-Alacaklar zaman aşımı süresi 5 yıl olacak.
-Kamu destek ve sübvansiyonlarından yararlananlara vergi ve sosyal güvenlik yükümlülüklerini zamanında yerine getirme koşulu getirilecek.
-Tahsilatın, gecikmiş alacakların yaş ve miktara göre önceliklendirilmesi ile Bağ-Kur ve SSK’da tahsilata yönelik olarak çalışan personel sayısının önemli ölçüde artırılması suretiyle iyileştirilmesi.
-Alacak tahsilatı hizmetinin, 2006 yılı haziran ayından geç olmamak kaydıyla, ücret karşılığında devredilmeye başlanacak.
-Geç beyan ve ödemenin azaltılması için ceza ve faizlere ilişkin mevzuatın yeniden düzenlenecek.
-Mevcut prim alacaklarının temizlenebilmesi için taksitli ödeme imkanının oluşturulacak.

Referans
sosyal
güvenlikte
sağlık
harcamalarına
üst
sınır
Yorum (2)
Hasan Ekim
Ülkemizde SCI-E kapsamına giren dergiler sayıca artmıştır. Ancak, bu dergilerimizde eserlerimizi yayınlatmak yabancı dergilerde yayınlatmaktan daha zor. Hiçbir gerekçe gösterilmeden yayınlar kabul edilmemektedir. Halbuki danışmanların eleştirileri bildirilirse makalelerdeki eksiklikler giderilebilir. Bu reddedilen makaleleri yabancı dergiler ise çoğu kez kabul etmektedir. Kabul etmeseler bile eleştirerek eksiklikleri belirtmekte,bu da yararlı olmakta eksiklikler giderilerek yabancı aynı veya başka bir dergide yayınlanabilmektedir. Tüm bunlara rağmen kendi dergilerimizi de bu yabancı dergilerde yayınlanan eserlerimizde kaynak gösteriyoruz. Dergilerimize çok makale geliyorsa hacmini artırabilirler, masraflı ise yazarlardan makul ölçüde para talep edebilirler. Hiç olmazsa aynı grubun indekslere girmeyen bir dergisinde yayınlanabilir. Büyük bir emek verilerek hazırlanan makalelerin reddedilmesi üzüntü vermektedir. Ayrıca, Türkçe yayınların desteklenmesi de gerekmektedir.
0
Cevapla
dr. hakkı
Ülkemizden de SCI-E'ye dergilerin girmesi çok sevindirici. Ancak ben de aynı fikirdeyim. Bizim dergilerimizde yayın kabul ettirmek çoğu zaman yurtdışı dergilerden dah zor. Danışmanların ret nedenleri çoğu kez sudan sebepler. Otörü tatminden uzak nedenler. Danışmanlığın artık bir müessese olması lazım. Otör seçilen kişilerin alanlarına hakim olması şart. Bizde danışmanlık bu anlamda gitmiyor. Ek olarak doçentlik kriterlerini sürekli değiştirmekte doğru değil. Asgari şartler konulmalı. Zaten uzmanlık dernekleri YÖK'ten farklı kendi kriterlerini koyuyor.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir