Osman Durmuş'tan kuş gribi ile ilgili ilginç iddia

Tez ve antitezi birlikte değerlendirin istedim. Saygılarımla. 1) http://www.beslenmebulteni.com/bes/file/Kutu.doc 2) http://www.beslenmebulteni.com/bes/index.php?option=com_content&view=article&id=1808%3Akutu&catid=42%3Asuet&Itemid=401&showall=1

Sn Potur'un kaynağını okudum. Çok ilginç ve her kesin okumasını tavsiye ederim. Süt ile ilgili bilgiler çok faydalı ve kutu süt içerken ya da çocuklara içirirken 2 kez düşüneceğinize eminim. Hocamız yukardaki yazısında kamunun da genelde bildiklerini tekrarlamış ancak karşı tez oldukça etkileyici gerekçeler içeriyor ve yabana atılacak gibi değil...

"Pastörize veya UHT sütten daha uygun bir başka içme sütü bulunmamaktadır." yorumu hangi bilimsel verilere dayanıyor merak ediyorum doğrusu. UHT gibi doğallık dışı sterilizasyon yöntemleri ve homojenizasyon gibi aynı derecede doğallık dışı bir süreci bilim adamı olarak sorgulayacağınıza, okuduğunuz yorumlara karşı herhangi bir argüman sunamadığınızı görüyorum. UHT ve homojenizasyon sonucu elde edilen ürünlerde 'bozulma' veya bir başka biyolojik süreçte kullanım olmaması sizin için şaşırtıcı değil mi acaba? Oda ısısında günlerce, hatta haftalarca bekletilen açık UHT ve homojenize kutu sütleri, homojenize sütten elde edilmiş yoğurtların bozulmaması, yani biyolojik substrat olarak kullanılmıyor olması bu süreçleri sorgulamanız için ciddi bir bilimsel kuşku duymanızı sağlamıyor mu acaba? Yurtdışında bile UHT sütlere karşı kampanyalar düzenlenmekte iken ve kullanılan sütlerin çoğunluğunun kısa ömürlü pastörize günlük süt olduğu gerçeği varken ülkemizde tüketilen sütlerin çoğunluğunun uzun raf ömürlü UHT kutu sütler olduğu çarpık gerçeği de mi şaşırtmıyor sizi. Söylenecek çok şey var doğrusu.

Türk-Alman Jinekoloji Derneği başkanı sayın hocamızın süt savaşında kutu sütçülerin cephesinde niye pozisyon aldığını anlayamadım..Kanıta dayalı tıptan bahsediyor ama 5-10 satırda kutu sütleri maçın galibi ilan ediveriyor..saygılarımla.

Birçok uzman süt üzerinde prim yapmak istiyor,sütü hastalık yapıcı besin gibi lanse ediyor..ama nedense kimse yine bebek ve çocukların fazlaca tükettiği şekerlemelerden,çikolatalardan,meyve sularından,meyveli yoğurtlardan,büskivi,cipslerden bahsetmiyor..bebekler 6.aylarında itibaren bu besinlerin en az ikisini hergün tüketiyor ama nedense günah keçisi hep süt..öncelikle bu besinlerin reklam ve pazarlamasına kısıtlama getirilmeli ve halk bilinçlendirilmeli.süt konusunda herkes farklı fikir beyan ediyor,ama saydığım diğer besinlerin zararı konusunda bir çok uzmanın hemfikir olduğunu düşünüyorum.