Medimagazin logo

Hastanede hırsızlık zanlılarına suçüstü

Mersin Devlet Hastanesi'nde bir hastanın cep telefonunu çaldıkları ileri sürülen 3 zanlı, şüphe üzerine durduruldukları sırada telefonun zilinin çalması üzerine yakalandı
Hastanede hırsızlık zanlılarına suçüstü
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Mersin Devlet Hastanesi'nde bir hastanın cep telefonunu çaldıkları ileri sürülen 3 zanlı, şüphe üzerine durduruldukları sırada telefonun zilinin çalması üzerine yakalandı. Zanlılar, çekim yapan basın mensuplarına saldırdı.


Alınan bilgiye göre, bu sabah yeğenini tedavi için Mersin Devlet Hastanesi'ne getiren Zeliha Kırılmış, Nöroloji Polikliniği önünde beklerken, çantasında bulunan cep telefonu çalındı. Telefonunun çalındığını birkaç dakika sonra fark eden Kırılmış, ablasının telefonu ile kendi numarasını aradı. Bu sırada, cep telefonu hırsızlığına karıştığı ileri sürülen 3 zanlı, hastanede görevli sivil polisler tarafından şüphe üzerine durdurularak sorgulandıkları sırada, çalıntı telefonun zili çaldı.

Zanlıların, "Bizim telefonumuz" dediği telefona polis ekipleri cevap verdi. Karşıdaki kişinin, telefonun kendisine ait olduğunu ve çalındığını söylemesi üzerine 3 zanlı suçüstü yakalanarak polis noktasına götürüldü. Yapılan üst aramalarında 1 adet bıçak çıkan E.Y. (18), E.K. (18) ve V.Ö. (20) Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
Hırsızlık şüphelisi 3 kişi, emniyete götürüldükleri sırada çekim yapan basın mensuplarına saldırdı. Kameralara tekme atmaya çalışan şüphelileri polis engelledi. Telefonu çalınan Zeliha Kırılmış ise, zanlılardan şikayetçi olduğunu söyledi.

İHA
hastanede
hırsızlık
zanlılarına
suçüstü
Yorum (4)
Atilla Çoruh
Bu yazının altına imzamı atarım. Ancak, yukarıda ki görüşlere bir eklemede de ben bulunacağım. Bu günkü sağlık politikalarıyla, ülkemiz sağlık ile ilgili konularda 10-15 sene geriye gitmiştir. Bu günden itibaren yanlışlar fark edilir ve düzeltme yoluna gidilirse, ancak 10-15 sene sonra sorunların kısmen çözüldüğü bir döneme girebiliriz. Bu, ben de dahil hepimiz için bir HAYATİ TEHLİKEDİR!!
0
Cevapla
Mücahit Altuntaş
Sayın Özcengiz neden lafı dolandıyorsunuz.Yazınız bütünlük arzetmiyor. Sağlığın ticarileşmesi , eğitim ve siyasal kültürel ortamın statükosu , sağlığın aşırı siyasallaşması ortadadır. Yazınızın sonuna iyi iyinin düşmanıdır diyorsunuz.Hangi iyi bilemiyorum.Sigara konusu ve kantinlerde bazı uygulamalar dışında net durumlar tanımlayamıyorumSağlık sistemine müracatın ve sağlığı fetişleştirmenin , ipin ucu kaçmıştır. Sağlıkta bütünsel yaklaşım , sevk sistemi , bilginin aktarılması ve paylaşılması sorunları , ticarileşme ile birlikte eşgüdüm kaybı özetle yabancılaşma sorunları , sağlıkta şiddet , katlananve sürdürülemez artan harcamalar ortadadır. Üniversite SUT baskısı , siyasal iktidara aşırı bağımlılık , kaynak yetersiziğinden kıvranmakta ve özerk değerlerini yitirmektedir.Kan ve değer kaybediyor.Sağlık sisteminde birinci basamaktan taşarak gelen hasta seli üniversiteleri felç etmiştir.Performans sisteminin yıkıcı etkileri ortadadır. İyi dediğiniz el parasıyla ( Ekonomi ; Türkiye kaynaklarını satıyor , sürekli artan cari açık ve borçalanan ülke konumundadır ) sağlığın pazar haline dönüşmesi ve yılların insan kaynaklarının hızla tüketilmesi sürecedir. Bu süreçte sizin önceki yazılarınızdan da biliyoruz , acillerdeki durumlardan , cümbür cemaat batan üniversitelerden izliyoruz.Neden batıyorlar ? Neden Türkiyenin köklü üniversiteleri bu sıkıntıları çekiyor.Siyasi mi , ekonomik mi, akıl yürütememe sorunları mı var ? Akıl yürütmede 7x24 mesaiyapmamız gerekiyor.Tabi özerk kurumlar , çekincesiz insanlar ve akıl yürütlmeler kaldıysa ! Yazınızda önemli başlıkları aldım. "Eğer geleceğin iyi olmasını istiyorsak, statükodan ve hipokritik tutumlardan uzak yeni bir anlayışa sahip olmalıyız" "O halde artık tıp fakülteleri hizmet vermek zorunda değildir, olmamalıdır." “Bir hastalıktan iki hasta yatırmazlar.” denirdi."...Tıp fakültesi hastanelerinde hastaların varlık sebebi öğrencinin ve asistanların eğitimidir. Günümüzde hedef şaşmıştır." "Öğretim üyesinin her gün performans puanı kovalayarak, 50 kişilik dersliklere tıkıştırdıkları 100 öğrenci ile resmen mücadele ederek enerji harcaması üzücü bir durumdur. Bazı branşlarda hiç asistan olmaması, öğretim üyesini nöbet tutmak zorunluluğu ile karşı karşıya bırakmaktadır" "Yüz öğrenci için planlanmış tıp fakülteleri 250-300 öğrenci almak zorunda bırakılmıştır. Hepimizin mutlaka sorgulaması gereken sorular vardır" "Tıp fakülteleri asıl kuruluş amaçlarına dönmelidir. Yeni bir akademik modelin kaçınılmaz olduğu görüşündeyim. Tıp fakültelerinde araştırmaları sürükleyecek, dünya ile özellikle inovasyonlarda yarışacak bir model şarttır. Bu da ancak eğitime ve araştırmaya ayrılan sürenin daha da artması ile mümkün olabilir." Saygılarımı sunuyorum Dr.Mücahit Altuntaş İç hastalıkları
0
Cevapla
ishak karakuş
eğitimin yaşı da yeride yoktur.bilgi çağında eğitimi tasniflemeye kalkarsanız nal toplarsınız.baştan aşağı kibir dolu bir anlatım.hiçbir bilgi kimsenin tekelinde değildir.siz eğitim verin ben hasta bakayım mantığı çok yüce öğretim üyelerimizin orta yaş bunalımıdır.
0
Cevapla
fly
kral çıplak demek istiyorum..hocam başlığa 2023 vizyonu attıysan yerin garanti emin ol :) yanlız bu tarafta maymun gözünü açtı emin olun..öyle havuç önde biz arkada artık koşmak yok..
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir