Medimagazin logo

Akdağ: Devlet hizmeti yükümlülüğünü mutlaka uygulayacağız

Hekimlerin zorunlu hizmetine ilişkin düzenlemenin iptali için Danıştay'a başvurmalarına tepki gösteren Sağlık Bakanı Akdağ, doktorlara hakim, asker ve polisi örnek gösterdi
Akdağ: Devlet hizmeti yükümlülüğünü mutlaka uygulayacağız
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Hekimlerin zorunlu hizmetine ilişkin düzenlemenin iptali için Danıştay'a başvurmalarına tepki gösteren Sağlık Bakanı Akdağ, doktorlara hakim, asker ve polisi örnek gösterdi.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, hekimlerin zorunlu hizmetine ilişkin düzenlemenin iptali için Danıştay'a başvurulmasına ilişkin olarak ''Bu ülkede hakimler, savcılar, askerler, polisler ülkenin hizmete ihtiyacı olan her bölgesine gidip hizmet veriyorlar. Hekim arkadaşlarımız da mutlaka bu hizmeti verecekler'' dedi.

Bakan Akdağ, Kayseri'de yaptırılan Nimet Bayraktar Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'nin açılışında gazetecilere yaptığı açıklamada, zorunlu hizmet uygulamasının iptali konusunda kendilerine ulaşmış bir karar olmadığını belirtti. İptal kararı olsa bile meselenin hukuk çerçevesinde çözüleceğini ifade eden Akdağ, şunları söyledi:
''Başbakanımıza durumu sordum, çünkü Başbakanlığın genelgesinin iptal edildiğine dair duyum aldık. Ama bize ulaşmış bir karar yok. Ancak, sonuç olarak, mesele her neyse hukuk içerisinde çözerek devlet hizmeti yükümlülüğünü mutlaka uygulayacağız. Çünkü buna ülkenin şiddetle ihtiyacı var. Sözleşmeli statüsü getirerek hekim istihdam edemediğimiz bölgelerde, ciddi ücretler ödeyerek sözleşmeli bir statü oluşturduk.

Ülkemizde hekim sayısı yetersiz olduğu için kamunun rutin ödeme sistemlerinin de dışına çıkmak zorunda kaldık. Bununla da arzuladığımız sayıya özellikle uzman hekim açısından ulaşamadığımız için devlet hizmeti yükümlülüğüne hakikaten ihtiyaç var. Bu ülkede hakimler, savcılar, askerler, polisler ülkenin hizmete ihtiyacı olan her bölgesine gidip hizmet veriyorlar. Hekim arkadaşlarımız da mutlaka bu hizmeti verecekler.''

-DOKTORLARA MECBURİ HİZMET-

Son günlerde Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da hekim sıkıntısı olduğu yönünde basında haberler çıktığının hatırlatılması üzerine Bakan Akdağ, haberlerin gerçekleri yansıttığını, çünkü bölgede halen hekim sıkıntısı bulunduğunu ifade etti. Göreve geldiklerinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da görev yapan hakim sayısını 1.5 katına çıkardıklarını kaydeden Akdağ, şöyle devam etti:
''Göreve geldikten sonra Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki 26 ilimizdeki hekim sayısını 1.5 katına yükselttik. Buna rağmen ciddi açık var. Bu açığı kapatacağız. Bu bölgeler için devlet hizmeti demek 10 aydır. 10 ay bile yapılmasın diye bu işin peşine düşüp davaları açanlar, iptal ettirmeye çalışanlar, Türk milletine hesap vermek zorundalar. Bütün gayretimiz, vatandaşın ihtiyaç duyduğu sağlık hizmetini onlara ulaştırmaktır. Bunu bu ülkenin hekimleri yapacak. Başka türlü bunu nasıl halledeceksiniz. Hekim açığı kısmen kapatılmıştır. Bundan sonra da kanuni düzenlemelerle, teşvik sistemleriyle bu açığı kapatmak için elimizden geleni yapacağız.''

-HASTANELERİN ALACAKLARI-

Gazetecilerin, hastanelerin 31 Aralık 2005 tarihinden önceki alacaklarının kesildiği ve bu nedenle sağlık hizmetlerinin aksadığı yönünde eleştiriler olduğunu hatırlatmaları üzerine Akdağ, hastanelerin alacaklarının ödenmeye başladığını bildirdi. Akdağ, sözlerini şöyle tamamladı: ''Sayın Maliye Bakanımızla yaptığımız görüşmeler sonucunda ocak ayı içinde hastanelerimize çeşitli kurumlarımızdan olan alacaklarının ödenmesi için 700 milyon YTL ödeme yapıldı. Şubat ayı içinde 750 milyon YTL ödenek yapıldı. Bu ödemeler henüz elimize geçti, hastanelerimize dağıtıyoruz. Şubat ayı içinde problem büyük ölçüde çözülmüş olacak. Bunun devamını da Maliye Bakanlığı ile görüşmelerimizi sürdürerek sağlayacağız.''

AA
akdağ:
devlet
hizmeti
yükümlülüğünü
mutlaka
uygulayacağız
Yorum (4)
Dr.Cevdettokat
Dilek hanım sizin o sendroma bizde de ''tükenmişlik sendromu'' diyoruz.Biz devlet hastanesi doktorlarıda siz üniversite doktorlarıyla aynı duyguları yaşıyor, aynı hissiyatı paylaşıyoruz.Performans sistemi ucubesi nedeniyle kimi iki alıyor kimi beş alıyor.Branşınıza uygun hasta bakıp sadece gerekli ameliyatları yaparsanız çalışmayan doktor, branş dışı ne olursa hastalara bakar çok ameliyat yaparsanız çalışkan doktor olursunuz.Acilde doktor kalmazsa uzmanlar ne güne duruyor gitsin nöbet tutsun derler.Acili olmayan uzmanlarada acilden çıkmayan uzmanlar kadar nöbet ve icap ücreti öderler.İş barışının bozulduğu bir ortamda çalışmak adeta işkence gibidir.Mutsuz, umutsuz, yorgun ve bezgin bir hekim kitlesi nasıl motive edilecek bilemiyorum.Bu işleri düzeltecek olanlar üç maymunu oynarken, yerlerin ve göklerin sahibinden başka sığınağımızın olmadığını biliyorum.Gün ola hayrola.
1
Cevapla
K. ATAKOĞLU
"Batılı toplum özgürlük talep eder, Doğulu toplumlar ise adalet ister diktatörlerinden kısık sesle...." C. MERİÇ Temeli adalet olmayan bir ülkede; toplumun tüm yapılarına, katmanlarına, insanların yüreklerine, beyninin kıvrımlarına korkular siner...Çürüme başlamıştır artık...
4
Cevapla
RKTR
Benim “Embitterment” nedenlerim : 1. Ben çok ağır tazminat ödeyenler gördüm. Bu kararları veren Yargıtay Hakimleriyle bile konuştum. Tazminat bir yana, 7-10 sene süren ve benimki de dahil olmak üzere çoğu (en az % 80'i) tamamen haksız açılmış Ceza + Hukuk davalarının insanları nasıl perişan ettiğini, hayatı nasıl bitirdiğini de gördüm. Az buz değil, "TAKSİRLE ADAM ÖLDÜRMEK"ten yargılanıyorsunuz. İtibar gidiyor. Hapis ve men riski de var. "Hapis paraya çevriliyor" filan da demeyin. Çok kötü bir travmadır. 2. Yurtdışına gitmeye kalktığınızda, size İLK sorulan soru: "SANA HİÇ DAVA AÇILDI MI ?" Eğer "Evet" derseniz, şansınız baştan sıfırlanıyor. 3. Davayı kazanırsanız, size çamur atana hiçbir şey olmuyor. Siz, manen perişan olduğunuzla, ve tabii 20-25 milyar da avukat parası ve masraf ödediğinizle kalıyorsunuz. 4. Dava süresince, karşı tarafın avukatı -ki, aralarında hasta yakınlarını resmen provoke edenler de var- sizin mal varlığınızı araştıracak, buna tedbir koydurmaya kalkacak, habire arkanızdan konuşacak, Tabip Odası'na gidip, meslekten menedilmeniz için dilekçeler verecek, olayı anlatmak için yerel gazetelere gidecek, ve sizi görünce de tehdit ve hakaret edebilecektir. İstisnasız hepsi benim ve başkalarının başına geldi. 5. Meslekten soğuduğunuzu, hastalardan korkmaya başladığınızı da söylememe gerek var mı ? Aynı şeyin yeniden olma ihtimalini düşünmek bile korkunç. Daha önce de yazdığım gibi ben, doktorluğu bırakmak için deli gibi uğraşıyorum. 6. 1-2 çok feci şey daha var. Ama onları yazamıyorum.
1
Cevapla
aydin sinal
1974 de HÜ TF de asistan idim,devlet ihtisasida kazanmistim,Almanyada kuzenim calistigi hstahaneden istek gelmisti.kararsizdim.Ankarada tanidim bir genelmüdürü ziyarete gitmistim,kararsizligimi anlattim.yillarca bürokrasinin igne deliginden gecmis makina mühendisi genel müdür"oglum cok iyi bir egitimmi aldin,okulu dereceylemi bitirdin 2 yabanci dili ana lisanin gibimi konusursun;DEGIL.yoksa arkanmi,dayinmi var seni bir yere getirsin,buda yok.o halde git almanyaya burada sürünecegine almanyada sürün"demisti.genel md. her zaman hak vermisimdir.türkiyeden kacmama sebep oldugu icin.not;hala frankfurta yasarim.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir