Üniversite hastaneleri para sıkıntısı içerisinde bunalmıştı.
50 tane tıp fakültesinin 47’sinin hastanesi var. Bunların da SSK, Bağkur, Emekli Sandığı çalışanlarına ve emeklilerine verdikleri sağlık hizmetlerinden dolayı toplam 1.5 katrilyon liralık alacakları vardı.
Kıt-kanaat bügüne kadar işlerini yaptılar ancak bıçak kemiğe dayanınca seslerini yükseltmeye başladılar.
Bu konuda ilk adım A.Ü Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tümer Çorapçıoğlu’ndan geldi.
Çorapçıoğlu, ‘eğer alacaklarından bir kısmı ödenmediği takdirde üniversite hastanesine kilit vuracaklarını’ üzüntüyle kamuoyuna duyurdu.
Bunun üzerine Sağlık Bakanı Dr. Recep Akdağ bildiği ve takip ettiği konuya çözümü hızlandırdı, defalarca Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ı arayarak, ‘Sayın Bakanım, bütçemiz fazla verdiğine göre benim de alacaklarımdan bir kısmını ödeyin ki sağlık hizmetlerini daha sağlıklı biçimde yürüteyim. Yeni hastane projelerimizi hayata geçirelim. Üniversite hastanelerinin milyarlarca liralık alacakları var, onlara destek olalım’ dedi.
Bu konuşmalar sonucunu verdi. Maliye Bakanlığı önce 1.5 trilyon, sonra da 5 trilyon olmak üzere 6.5 trilyon lirayı Sağlık Bakanlığı’na gönderdi. Bakan Recep Akdağ’da gelen bu parayı üniversite hastanelerinin ihtiyaçlarına tahsis etti.
Böylelikle biraz soluk alındı, yakında yeni miktarlarda üniversite hastanelerine destek olacak. Bunlar güzel gelişmeler. Sağlık çok önemli. Bu bakımdan parasal destek şart. Hani diyorum ki Kemal Unakıtan’ın pastörize yumurtası, kaçak evleri, çocuklarının iş konusu gündeme geleceğine bunlardan çok daha önemli olan sağlık sektörünün dertlerine çözüm getirmek için uğraşsak acaba daha mı iyi olur?
Ömer Faruk Günel - Star Gazetesi