Medimagazin logo

Diş hekimiydi bekçi oldu

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sağlık Merkezi’nde geçici işçi kadrosuyla 7 yıl diş hekimliği yapan Mehmet Mehdi Satar, bekçi olarak görevlendirildi
Diş hekimiydi bekçi oldu
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sağlık Merkezi’nde geçici işçi kadrosuyla 7 yıl diş hekimliği yapan Mehmet Mehdi Satar, bekçi olarak görevlendirildi.

Dicle Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden 1992 yılında mezun olan 6 çocuklu Satar (51), Büyükşehir Belediyesi’ne ait Sağlık Merkezi’nde 7 yıl boyunca diş hekimliği görevini yürüttü.

Yaklaşık 6 ay önce kendisine gönderilen “Görülen lüzum üzerine Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi’ne (DİSKİ) bağlı Gözeli Su Deposu’nda bekçi olarak görevlendirildiniz” yazısı üzerine Satar, atandığı bekçi kadrosunda çalışmaya başladı.

Satar, Sağlık Merkezi’nde günde yaklaşık 60 hastaya baktığını söyledi. Merkezdeki görevini çok sevdiğini ve insanlara hizmet ettiği için mutlu olduğunu kaydeden Satar, bekçi olarak atanmasına, merkezdeki çalışma arkadaşlarının da karşı çıkıp, kendi aralarında imza topladıklarını bildirdi. Satar, arkadaşlarının girişiminin de sonuçsuz kaldığını belirtti.

‘PSİKOLOJİM BOZULDU’
Bekçi olarak görevlendirilmesi nedeniyle ilk zamanlarda uykusuz günler geçirdiğini, strese girdiğini ifade eden Satar, “Psikolojim bozuldu. Görülen lüzum üzerine beni bekçi olarak görevlendirdiler. Daha önce hastalar için faydalı olurken, şimdi beni bir köşeye attılar. Merkezde halka daha faydalı olabilirdim. O kadar yıl hizmet verdim. Şimdi bu durumu yaşıyorum. Hekim olarak bekçilik görevini yapmak, çok zor geliyor. Ben yolsuzluk yapmadım, suç işlemedim. Neden böyle yapıldı anlayamadım. Bana haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Bana bunları yaşatmaya hakları yok. Yazı geldikten sonra gidip nedenini sordum. Bana ‘Seninle herhangi bir problemimiz yok. Böyle bir karar alınmış. Biz de uyguluyoruz’ dediler. Gelsinler bana desinler ‘Sen bu suçu işledin. Bu haksızlığı yaptın’ o zaman ikna olurum. Ama gerekçesini söylemiyorlar” diye konuştu.

SARI: SADECE GÖREV YERİ DEĞİŞTİ
Büyükşehir Belediyesi DİSKİ Genel Müdür Vekili Yaşar Sarı ise Mehdi Satar’ın 1998 yılında geçici işçi statüsünde işe alındığını ve 2005 yılına kadar Sağlık Merkezi’nde değerlendirildiğini söyledi.

Merkezde Satar’dan verim alınamadığı ve hastalara karşı olumsuz davranışlar sergilediği için başka bir birimde görevlendirildiğini kaydeden Sarı, “Satar hakkında şikayetler vardı. İş konusunda disiplinsizlik gösterdi. Bir hastanın dişini çekerken, çenesini kırmış. Başka bir hastada parça kalmış. Satar’ın performansı düşmüştü ve merkezde huzursuzluk vardı. Bu konuda Diş Hekimleri Odası da uyarmış. Bu problemlerden dolayı kendisi başka bir yerde görevlendirildi. Satar’ınherhangi bir hak kaybı söz konusu değil. Sadece görev yeri değiştirildi. Satar, hekim statüsünde işe alınmadığı için başka bir birimde çalışabilir” dedi.

DİŞ HEKİMLERİ ODASI: OLAY BİZİ İLGİLENDİRMİYOR
Diş Hekimleri Odası Başkanı Muzaffer Saruhan ise bir hekimin kurum çalışmasındaki durumunun odayı ilgilendirmediğini belirterek, “Hekimin kurum içerisinde yaşanan problemleri bizi ilgilendirmiyor. Sadece özel muayenehanede, hasta tarafından şikayet gelirse biz müdahale ediyoruz. Satar hakkında herhangi bir uyarı yazısı göndermedik. Sağlık Merkezi’nde onunla ilgili şikayetlerin bizimle hiçbir ilgisi yok. Orada yaşanan sorunların kurum içerisinde çözülmesi gerekiyor” dedi.




NTV-MSNBC
diş
hekimiydi
bekçi
oldu
Yorum (3)
kadri yazal
Sayın Erbil Hocam, Çocukluğumuzdan beri dinlediğimiz, bizlere yön veren, ufkumuzu açan TRT 3 programının yayın politikasının Türkiye'nin birçok ilinde değiştirildiğini ve TRT Haber'e bağlandığını haber vermek istedim. Halen TRT 3'ü eski formatı ile dinlemek Türkiye'nin birçok ilinde olduğu gibi Kocaeli'dede mümkün değil. TRT 3'ü açınca karşınıza bir güzel TRT Haber çıkıyor. Eski formatı ile TRT 3 bildiğim kadarıyla Ankara, İstanbul ve belki İzmir'de yayınlanıyor. Onlarında yakında yayından kaldırılması gün meselesi. Gerekçe nedir biliyormusunuz ? Klasik ve caz müziğinin Türk Halkı zevkleri ile örtüşmemesi ve yeterince reyting almaması. İlgili kuruma defalarca telefon açmama, TRT Haberin yanında hiç değilse ayrı bir kanaldan eski formatı ile TRT 3 yayınlarının devamını talebime karşılık alamadım. Yazık ! Günbegün yalnızlaşıyor ve yabancılaşıyoruz.
1
Cevapla
M.Ramiz
"SANATSIZ KALAN BİR MİLLETİN HAYAT DAMARLARINDAN BİRİ KOPMUŞ DEMEKTİR" GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK Sayın Erbil Hocam, sanatın içten içe değersizleştirilme çabalarını izliyoruz. Heykele tükürenler, kıranlar vs. Kenan Doğulu Örovizyonda 4. olunca (ki çok önemli başarıdır) hiç önemsenmedi. O çocuğun yarışma sırasındaki yüz ifadesini izlediniz mi?. İyi performans çabasından dolayı yüzü kıpkırmızıydı, yırttı çocuk kendini ve bana göre çok iyi performans ve başarı gösterdi. Sonuç: Ne madalya, ne berat belgesi, ne bişey. Manga grubu 2.oldu. Helal dedik ama aynı şekilde böyle bir başarı bile sonrasında örmezden gelindi. Hakettiği değeri bulmadı. Yurtdışında çok önemli isim yapmış ressamlarımız var, opera sanatçılarımız var, besteci ve icracılarımız, şarkıcılarımız var. Bunlar gençlerin önüne örnek olarak çıkarılıyor mu? Gençlerimize tanıtılıyor mu? Varsa yoksa Libya, bedelli, Suriye, dış politika, futbol, şike, magazin vs. vs. Milletin içi karardı yahu. Sanat olmadan medenileşme adımları küçük, cılız kalır, sosyal ilerleme olmaz. Ondan sonra ver elini TÖRE, MAFYA DİZİLERİ...ANLAYAMADINIZ MI BUNU??? Yüce ATAM, yukarıdaki sözünde de sen haklıydın her zamanki gibi. Maalesef görünüşe göre biz bu durumda BUERGER hastası olduk, TAKAYASU olduk, hatta GANGREN olduk.
0
Cevapla
Selen Erden
1- STRATEJİK YÖNETİM DERSİ 1.1- Stratejik Planlama ve Performans Geliştirme Konusu 1.1.1- Kavramlar 1.1.1.1- Vizyon 1.1.1.2- Misyon 1.1.1.3- Öz Değerler 1.1.1.4- Geleceğin Resmi Misyon: Neden varız? Vizyon: Büyük Gayemiz Nedir? Öz Değerler: Neyin Tarafını Tutuyoruz? Geleceğin Resmi: Nasıl Bir Ortam Yaratacağız? Sevgili Hocam, ben bir öğrencinizim, bu tip yazılarınızı da ilgi ile izliyorum. Ama, Üniversitenin başka Fakültelerinde bu konularda, bir dönemlik ders anlatılıyor. Siz muhtemelen Medimagazin okuyucularının özellikle de meslektaşınız, hekimlerin, bu işleri pek bilmediğini düşünerek, bilgilendirmek istemiş olabilirsiniz. Ya da, mesaj kaygınız var. Mutlaka ikincisidir, diye düşünüyorum. Eğer, yazınızın amacı mesaj kaygısı ise, bu da her şeyi, her durumda bildiğini iddia eden, hekim camiasına karşı, bu kaygı hafif kaçmaz mı? Eğer, son dönemde olan hızlı değişime karşı çıkılması, amacıyla bir kısım hekimlere bu mesajı iletme amacınız var ise, onlar zaten hayatları boyunca, girdikleri tüm sınavlarda ilk % 1 lerde olduklarını kanıtlamışlar ve çoğu da yabancı dil bilirler. Evlerinde en fazla “kişisel gelişim kitabı” olan kesim, hekim kesimidir, diye söylenir.. Kanaatim, gerçek “sorunun” yanıtı, Ziya Paşa’nın "Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz / Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde" ve "Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir / Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir" beyitlerinde mevcuttur. Ben bir öğrenci olarak, Sizin meslektaşınız, Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’na, Kocaeli Üniversitesinden, destek için atılan imzaları incelemenizi öneriyorum.. Sayı olarak, diğer bazı kurumların, yarısı bile değil.. http://www.onurumuzusavunuyoruz.org/ Kampanyayı destekleyenleri incelerseniz, kolayca görebileceğiniz gibi, birçok Hocamız, tabii ki “etik ve usül hatası var” gibi nedenlerle oraya destek vermemişlerdir. Ya da Onur Hocayı tanımam, sevmem de diyebilirler.. Bu Hocalarmızın çoğu, derslerde, hükümetin sağlık politikalarına da, yine aynı nedenlerle “etik ve usül hatası var” diyerek karşı olduklarını dile getirmektedirler. Medimagazinin yorumlar kısmını dikkatli inceleyebilirseniz, bu tip düşünen hocalarımızın, niçin ömür boyu, “etik ve usül hatası var derneği” kurmadan, kendilerini, evlerinde, genelde ülkemiz, özelde fakülteleri için, bu kadar derinden üzmelerini, anlamakta zorlanıyorum. Saygılarımla
1
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir