Medimagazin logo

Sağlık-Sen Başkanı Aksu'dan şok iddialar

Memur-Sen Konfederasyonu ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Ahmet Aksu, bazı sağlık çalışanlarının daha fazla döner sermaye payı alabilmek için hastanelerde gereksiz yere tahlil ve ameliyatların yapıldığını iddia etti. Sağlık kurumlarındaki döner sermaye haksızlıklarının had safhaya ulaştığını belirten Aksu, "Bazı gerçekleri açıklarsak Türkiye'de yer yerinden oynar" dedi
Sağlık-Sen Başkanı Aksu'dan şok iddialar
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Memur-Sen Konfederasyonu ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Ahmet Aksu, bazı sağlık çalışanlarının daha fazla döner sermaye payı alabilmek için hastanelerde gereksiz yere tahlil ve ameliyatların yapıldığını iddia etti. Sağlık kurumlarındaki döner sermaye haksızlıklarının had safhaya ulaştığını belirten Aksu, "Bazı gerçekleri açıklarsak Türkiye'de yer yerinden oynar" dedi. Aksu, ilaç firmalarının doktorlara hediye adı altında rüşvet teklif etiğini ileri sürdü.


Aksu, Best Wern Otel'de düzenlediği basın toplantısında çarpıcı açıklamalar yaptı. Memur-Sen'e bağlı Sağlık-Sen'in 40 bininci üyeye ulaştığını ifade eden Aksu, 2001 yılında bin 864 olan üye sayılarının 2002 yılında 8 bin 168'e, 2003 yılında da 22 bin 557'ye 2004 yılında ise 34 bin 482'ye ulaştığını, bugün ise rakamın 40 bine ulaştığını kaydetti. 4 yıl gibi kısa bir zamanda üye sayılarında büyük bir artış gerçekleştiğini Sağlık-Sen'in Türkiye'deki bütün sendikalar arasında en hızlı büyüyen sendikası haline geldiğini anlatan Aksu, "İlkeli, kararlı ve bağımsız sendikacılığı kendine ana hedef olarak belirleyen sendikamız bu hedefi doğrultusunda ilerlemekledir. Sendikal mücadelede yetkiye doğru koşan sendikamız en kısa zamanda yetkiyi alarak, sağlık çalışanlarının temsilcisi olacaktır" diye konuştu.


Meclis gündemine alınan Genel Sağlık Sigortası (GSS) Yasa Tasarısına ilişkin de görüşlerini açıklayan Aksu, şunları söyledi:


"Sağlık hizmetleri ve sosyal güvenlik konusunda iş kolumuz yeni bir döneme girmektedir TBMM'de Genel Sağlık Sigortası ve Sosyal güvenlik Kuruluşlarının tek çatı altında birleşmesi konusunda yasa teklifi TBMM gündemindedir. Sendikamız GSS ülkemiz gerçeklerine uygun bir şekilde olması şartıyla olumlu bakmaktadır. GSS ile 'Sağlıkta Dönüşüm' programının eş zamanlı olması şarttır. Yani aile hekimliği, basamaklandırılmış sevk sistemi, ilaç ve tıbbi malzemeyi disiplin altına alacak milli ilaç kurumu oluşmadan uygulanacak bir GSS'nin maliyeti yüksek olacaktır. Bugün itibariyle bile bazı hastanelerde döner sermayeden çalışanlara pay verilmemektedir. Öncelikle amacımız ve görüşümüz; temelinde herkese eşit ve adil biçimde, halktan toplanan vergilerin bir bölümünün parasız sağlık hizmetine ayrılmasıdır. Sağlık; ne piyasa malıdır ne de üzerinde mali açıdan tartışılabilecek bir konudur. Savunma, emniyet ve itfaiye hizmetleri gibi maliyeti diğer sektörler gibi düşünülmemesi gereken sağlık hizmetlerinde hasta-hekim, hasta-hastane(sağlık kuruluşu) arasında para ilişkisinin olmaması lazımdır. Bununla birlikte ülkemizdeki mevcut durum çerçevesinde belirttiğim gibi bir yapıya geçişe aracılık etmesi açısından, tüm vatandaşlarımızın tek sosyal güvenlik ve tek sağlık sistemi şemsiyesi altında olmasını destekliyoruz. GSS'nin Türkiye'de uygulanmasına evet demekle birlikte içeriğe itirazlarımız vardır. Kesinlikle ekstra katkı payı alınmamalıdır. Emeklilik yaşının arttırılmaması gerekir. Hastalara verilecek hizmetlerde ast-üst veya pirim payına göre ayırım yapılmamalıdır. İtiraz ettiğimiz bu konuların bir an Önce düzeltilmez ise her türlü platformda bu konudaki tavrımızı ortaya koyacağımızı açıkça ifade ediyorum."


"SSK İLAÇ FABRİKASI BİZE DEVREDİLSİN"


Sağlık alanında Türkiye'de yaşanan en önemli iki sorunun adaletsiz döner sermaye dağılımı ve ilaç sektöründeki yolsuzluk ile tekelleşme olduğunu savunan Aksu, "Türkiye'de 20 milyara kadar döner sermayeden pay alan öğretim üyeleri vardır. Özellikle üniversite hastanelerinde ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı eğitim ve araştırma hastanelerinde maaşlarının 5 katı kadar döner sermayeden pay almaktadırlar. Bunun yanı sıra aynı hastanede farklı birimlerde görev yapan hekimler arasında bile aldıkları döner sermaye paylan arasında ciddi farklılıklar vardır" şeklinde konuştu.


Aksu, asistan doktorlar ve yardımcı sağlık personelinin döner sermayeden hak ettiği kadar pay alamadığını kaydetti. Bu adaletsizliklerin sağlık çalışanları arasında huzursuzluğa yol açtığını ve sağlık çalışanlarının performanslarına olumsuz etki yaptığını anlatan Aksu, "Sağlıkta yaşanan bu adaletsiz döner sermaye uygulamasından vazgeçilerek bir an önce adil bir sisteme geçilmeli, performans kriterleri sadece hekim üzerinden değil her meslek kuruluşunun kendi içinde oluşturulacak kriterlere göre yapılmalı ve sağlık çalışanlarının hiçbir şekilde mağdur olmaması sağlanmalıdır." diye konuştu.


"Ayrıca üniversite hastanelerinde 20 milyara kadar döner sermayeden pay alan öğretim üyelerinden bu kadar kazanca rağmen vergi alınmaması devletin bir ayıbıdır" diyen Ahmet Aksu, asgari ücretten vergi alıp bu kişilerden vergi almayan Maliye Bakanlığı'nı göreve çağırdı. Aksu, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Sağlık politikalarında önemli sorunlarında biride ilaç sektöründe yaşanan yolsuzluklardır. Türkiye'deki en büyük yolsuzlukların ilaç ve tıbbi malzeme sektöründe olduğunu hükümet dahil herkes kabul etmelidir. İhalelerde yapılan düzenlemeler nedeniyle bu sektörde yolsuzluk azalmakla birlikte ilaç ve tıbbi malzeme sektöründe yolsuzlukla ilgili ciddi bir önlem alınmadığı için hala sorunlar devam etmektedir. Hastanelerde etik olmayan olaylar var. Gereksiz yere tahlil ve ameliyatlar yapılıyor. Eskiden bir hasta ortalama 3 tahlil yapılırken bugün rakam 15'e kadar yükseldi. Çünkü daha fazla tahlil ve ameliyat yapılınca döner sermayeden alınan pay da artıyor. Bazı gerçekleri açıklarsak Türkiye'de yer yerinden oynar. Zehir içiyoruz ama bunları açıklamıyoruz. Yolsuzlukların engellenmesi için ilaç sektöründe güçlü bir denetleme mekanizması oluşturulması şarttır. Böylece yolsuzlukların önüne geçmek için büyük bir adım atılmış olacaktır. Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere tüm kurumlarda yolsuzlukla muası lazımdır. Bununla birlikte ülkemizdeki mevcut duruücadele ve araştırma komisyonu kurulmalı meslek kuruluşları ve sendikalarda bu komisyonlarda yer almalıdır. Mevcut düzende ilaç satışlarının yüzde 75'i, 7 firmanın tekelindedir. Bu firmalar ilaç fiyatları üzerinde istedikleri gibi oynama yapmaktadırlar. İlaç sektörünün bu firmaların elinden kurtarmak için devletin İlaç üretimi yapması şarttır. Böylelikle ilaç sektöründe yaşanan yolsuzlukların önüne geçilmesi içinde ciddi bir adım atılmış olacaktır. Özellikle SSK'nın elinde kalan İlaç fabrikası acilen yeni yatırımlarla faaliyete geçirilmelidir. Bu fabrika eğer 6 ay daha bakımsız bırakılır, fabrikayla kimse ilgilenmezse ülkemizin yaklaşık 5 milyar doları çöpe gitmiş olacaktır. Eğer fabrikaya sahip çıkılmayacaksa biz Sağlık-Sen olarak ülkemizin bu önemli yatırımına sahip çıkıyor ve hükümetten bu fabrikayı 1 YTL'ye bize devretmesini istiyoruz. Biz tıbbi mümessillik sistemini kaldırılmasını istiyoruz. Yaz mevsimi geliyor. Doktorlara hediye adı altında rüşvet teklif ediliyor."


Aksu, toplantı sonunda gazetecilerin sorularını cevapladı. Aksu, Sağlık Bakanlığı'nın uyguladığı Performansa Göre Döner Sermaye Dağıtılması uygulamasını desteklediklerini ancak bu sistemin istismar edildiğini söyledi. Bazı sağlık çalışanlarının daha fazla pay alabilmek için gereksiz tahlil ve ameliyat yaptığının bir gerçek olduğunu ileri süren Aksu, Sağlık Bakanlığı'nın bu gerçekleri bildiğini iddia etti. Aksu, "Gereksiz ameliyat yapıldığına ilişkin sizin tespit ettiğiniz bir vaka var mı?" şeklindeki soruya ise "Susma hakkımı kullanmak istiyorum" ifadesini kullandı.


Aksu, Sağlık-Sen'in 40 bininci üyesi olan Uzm. Dr. Hüseyin Efesoy'a da plaket verdi.

Mynet
sağlık-sen
başkanı
aksu'dan
şok
iddialar
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir