Medimagazin logo

"Türkiye'de doktor eksiği yoktur. Eksiklik doktorlarımıza verilen değerden kaynaklanmaktadır"

Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Züheyir Amber, "Doğu ve Güneydoğu dahil olmak üzere, tüm ülkede, 'sağlıkta dönüşüm' diye 'sağlıkta çöküş dönemi' yaşatılmaktadır" dedi
"Türkiye'de doktor eksiği yoktur. Eksiklik doktorlarımıza verilen değerden kaynaklanmaktadır"
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Züheyir Amber, "Doğu ve Güneydoğu dahil olmak üzere, tüm ülkede, 'sağlıkta dönüşüm' diye 'sağlıkta çöküş dönemi' yaşatılmaktadır" dedi.


Amber, parlamentoda bugün düzenlediği basın toplantısında, hükümetin sağlık programını değerlendirdi. Sağlık Bakanlığı'nın, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan doktorların Türkiye'de çalışmasını sağlamak üzere çalıştığı kanun tasarı taslağının hangi amaca hizmet edeceğinin muallakta olduğunu belirterek, bunun ülkedeki hekimlere bir göz dağı olduğuna işaret etti.

Amber, "Bu tip uygulamaların, AB ülkeleri ve ABD'deki uygulamalarına bakacak olursak, hiçbir yabancı doktorun ülkesinden almış olduğu diploması yeterli gelmeyip, o ülkenin gerekli gördüğü farklı derslerin ve uygulamalarının tamamlanması gerekiyor. Yani Türk doktorlarımız başka bir ülkede çalışmak isterse, o ülkenin tıp eğitimin uygunluğu şartı aranıyor" ifadelerini kullandı.


"Doğu ve Güneydoğu dahil olmak üzere, tüm ülkede, 'sağlıkta dönüşüm' diye 'sağlıkta çöküş dönemi' yaşatılmaktadır" diyen Amber şöyle konuştu:
"Türkiye'de doktor eksiği yoktur. Eksiklik doktorlarımıza verilen değerden kaynaklanmaktadır. Doğu ve Güneydoğu illerimizde görevlendireceği hekimlerimize Batı'daki şartları sağlamak hükümete ağır geldiği için kestirme bir yol denenmek istenmektedir ve sanırım ne kadar ithal doktorumuz olursa bir o kadar da çeviri yapan tercümana ihtiyaç duyulacaktır. Bu gelecek ithal doktorlar mecburi hizmet ve ücret gibi konularda Türk meslektaşlarıyla aynı hakka sahip mi olacaktır? Bu da bir başka çelişkidir. Anavatan Partisi olarak Türk Tabipler Birliği'nin hükümetten istemiş olduğu taleplere katılmamak mümkün değildir."


Hekim açığı bulunan illerde, sözleşmeli çalışmanın sona erdirilmesi ve bunun yasal güvenceye bağlanması, bilime ve hukuka aykırılığı açık olan geçici görevlendirme girişimlerinin bu şekilde sonlandırılması, buralarda istihdam edilecek hekim ve personele performansa dayalı ödeme yerine bütçede güvence altına alınmış ödemelerin yapılması, bu ücretin riskler hesaplanarak yükseltilmesi, bölgede geçen sürenin yüksek hesaplanarak erken emekliliğin sağlanması, bu bölgede görev yapmış hekimlerin sonraki görev yerlerinin il olacağının kesinleştirilmesi, lojman gereksinimlerinin karşılanması ve yıllık izin sürelerinin uzatılması gerekliliğini ifade eden Amber, "Eğer bu hakça talepler hükümete ağır geliyorsa, bunu açıkça itiraf etmelidir. Tekrar ediyorum, ülkemizde doktor açığı yoktur. Tam tersine hükümet yazılı basını takip ederse, her gün onlarca hekim meslektaşım atanmayı beklemektedir" ifadelerine yer verdi.


İHA
"türkiye'de
doktor
eksiği
yoktur.
eksiklik
doktorlarımıza
verilen
değerden
kaynaklanmaktadır"
Yorum (1)
Mücahit Altuntaş
Güç kazanmak yada itibar kazanmak ? Nasıl? Nitelikli hekimlik uygulamalarının her bakımdan arkasında durmak gerek. Sağlık sisteminin bütünü içine bu niteliği yerleştirmek için hekim hasta ilişkisinin kurgularını , ilişkilerini" süre ,ortam, bilginin paylaşılması" vd konularda , yatırım ve karlılık değil , hasta ve hekimin menfaatine olacak hukuki bilimsel uygulama ve kazanımların peşinde olmak. Evet aynı zamanda örgütlü olmak.Evet aynı zamanda haklı yada bilimsel olmanın güveni yaşamak diyeceğim ama bunları diyemiyorum. Yaşanılan süreç hem daha örgütlü hem daha haklı hissetmek anlamında yeterli imkanı sunduğu halde , bu konularda bir getirisi olmamıştır. Hekimlerin ve sağlık sisteminin başına buda olmaz denen bir çok uygulamalar karşısında tepki düzeyi çok cılız , yetersiz, hacimsizdir. Fakat TTB nin açtığı iptal davaları siyasetteki bu akla ziyan hegomonik uygulamalara geri adım attırdığını söyleyebiliyorum. Hasta ve hekim açısında haklı olmanın avantajını ancak bu haklılığı hukukun sosyalizasyonu yoluyla geniş kitlelere yaymak , yine yılların birikimi bilimsel değerlerin hatırlatılması ve bilimsel gerçeklerin dayatılması ,kendi içinde de sahiplenilmesi önemli görünüyor. Dr.Mücahit Altuntaş
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir