Medimagazin logo

Özel hastaneler yeni sisteme uyum sağlayamadı, SSK’lının çilesi sürüyor

Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK), 30 Mart 2005’te ‘devrim’ niteliğinde bir karara imza attı ve sigortalılara özel hastanelerin kapısını açtı. Yıllardır SSK koridorlarında sıra bekleyen, doktora ancak birkaç dakika görünebilen hastalar, haberi duyar duymaz daha kaliteli hizmet umuduyla ‘özel’e akın etti
Özel hastaneler yeni sisteme uyum sağlayamadı, SSK’lının çilesi sürüyor
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK), 30 Mart 2005’te ‘devrim’ niteliğinde bir karara imza attı ve sigortalılara özel hastanelerin kapısını açtı. Yıllardır SSK koridorlarında sıra bekleyen, doktora ancak birkaç dakika görünebilen hastalar, haberi duyar duymaz daha kaliteli hizmet umuduyla ‘özel’e akın etti.

Kurum bugüne kadar 20 ilde toplam 108 özel hastaneyle ayakta tedavi anlaşması yaparken, İstanbul’daki 64 hastaneye 10 ayda 1 milyondan fazla sigortalının gittiği tespit edildi. Ancak uygulama göründüğü kadar kolay olmadı.


Bazı özel sağlık kuruluşlarının altyapısının yeni sisteme hazır olmaması ve aşırı talep eski manzaraların yeniden yaşanmasına yol açtı. Daha önce hastaları hosteslerle karşılayan birçok özel hastane, SSK’lılar gelince beğeni toplayan uygulamadan vazgeçti. Hastalara ayrılan vakit de 10 dakikaya kadar düştü. Hatta bazı hastanelerde SSK’lılar için ayrı bankolar bile oluşturuldu. Ücretli hastalar bekletilmeden muayene edilirken, SSK’lılar sıraya alındı. Bütün bunlara bir de katkı payındaki keyfî uygulamalar eklenince yine feryatlar yükselmeye başladı.

SSK İstanbul İl Müdürü Salih Kenan Şahin, en çok bu konuda şikâyet geldiğinin altını çiziyor: “Özel hastaneler daha önce 40 YTL’ye hasta bakıyordu, şimdi de SSK’lıdan 40 YTL fark alıyorlar.”


Özel hastane sahipleri ise sorunun altyapısı eksik bazı hastanelerde yaşandığını; ancak zamanla sistemin oturacağını savunuyor.

Medicana Hastaneleri İşletme Direktörü Dr. Mahir Turan, SSK’lıların gelmesiyle birlikte hasta sayısının bir anda yüzde 40 arttığına dikkat çekerken, küçük hastanelerin hazırlık yapmadan SSK ile anlaşma yapmalarına tepki gösteriyor. Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği Koordinatörü Taner Özcan, ‘tetkik ve tahlil ücretlerinin hastaneden hastaneye farklılaşmasının’ doğal karşılanmasını istiyor.

Halil Tuzlalı, özel hastanelerdeki yığılmanın mağdurlarından yalnızca biri. Rahatsızlanan eşini Yenibosna’daki bir özel hastaneye götüren Tuzlalı, randevulu gitmesine rağmen yaklaşık 2 saat bekletildiğini söylüyor. Kalabalık ve kuyruklar nedeniyle devlet hastanelerinden kaçtıklarını anlatan Tuzlalı, “Özel hastaneler de aynı duruma düşmüş. Günde 50 hastaya bakan doktordan nasıl verim alınabilir ki?” ifadesini kullanıyor. İshal olan çocuklarını Avcılar’daki bir özel hastaneye götüren Metin Dilmen de baştan söylenen fark ödemesiyle sonrasında çıkan faturanın birbirini tutmadığını ileri sürüyor.

“Müşahedeye alınan 2 çocuğum için muayene ücretiyle birlikte 300 YTL ödeyeceğim söylendi; ama sonrasında 400 YTL’lik fatura çıkarıldı.” diyen Dilmen, hastanelerin vatandaşı kandırmaya çalıştığını iddia ediyor.

Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği Koordinatörü Taner Özcan ise hastanedeki ek ücret konusunda kendilerine şikayet gelmediğini söylüyor. Şikayetlerin kişisel olabileceğini savunan Özcan, “SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı hastaları özel hastanelerden hizmet almaya başladığı için bir yoğunluk yaşandığı doğrudur. Hasta burayı tercih ediyorsa memnun kaldığı için seçiyordur.” diyor.

Tetkik ve tahlil ücretlerinin hastaneden hastaneye farklılaştığını belirten Özcan, bu konuda da şikayet almadıklarını ifade ediyor. Problemlerin büyük bölümü, altyapısını güçlendirmeden SSK’yla anlaşma yapan küçük özel hastanelerde yaşanıyor. Medicana Hastaneleri İşletme Direktörü Dr. Mahir Turan, SSK’lıların gelmesiyle birlikte hasta sayısının bir anda yüzde 40 arttığını belirtiyor. Küçük hastanelerin hazırlık yapmadan SSK’yla anlaşma imzaladıklarına dikkat çeken Turan, “Biz önce polikliniklerimizi takviye ettik, personelimizi artırdık, yeni ameliyathane yaptık. Ama bunu yapmayan hastanelerde ciddi sıkıntılar yaşanıyor.” diye konuşuyor.


Hastaneciliğin çok maliyetli bir iş olduğunu vurgulayan Turan, “Bu nedenle fark almak zorundayız. Hastalara ne kadar fark ödeyeceklerini önceden bildiriyoruz.” bilgisini veriyor. SSK İstanbul İl Müdürü Uzm. Dr. Salih Kenan Şahin, kendilerine en çok fark ödemeleri konusunda şikayet geldiğini kaydediyor. Özel hastanelerin yüksek maliyetleri nedeniyle fark almak zorunda olduklarını aktaran Şahin, “Ancak bugün 3 liraya yapılan işlem için yarın 5 lira isteniyor.” diyor. Hizmet kalitesindeki düşüşün farkında olduklarını beliten Şahin, ‘vatandaş nasıl olsa geliyor’ diye düşünen bazı hastanelerin uygulamayı istismar ettiklerinin altını çiziyor. Özel hastanelerle yapılan anlaşmanın belli ölçülerde de olsa rahatlama sağladığına değinen Şahin, “SSK’lılar cebinden para ödeyerek eskiden de özel hastanelere gidebiliyordu; ancak sağlık karnesine ilacını yazdıramıyordu, şimdi rahatlıkla ilacını da alabiliyor. Ayrıca ameliyat işlemleri için eskisi kadar sıra beklemiyor.” diye konuşuyor.

Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, özel hastanelerin hasta tedavi etmekten çok para kazanmayı düşündüğünü öne sürüyor.

HASTANELER İHYA OLDU, POLİKLİNİKLER KAPANIYOR

Tüm Sağlık Kuruluşları Derneği Başkanı Dr. Ahmet Özdemir, anlaşmalar konusunda SSK’nın polikliniklere haksızlık yaptığını düşünüyor: “Ayakta tedavi onlarda da var. Ama anlaşmaları olmadığı için hasta bulamıyorlar. Tıp merkezleri bir bir kapanıyor.”

Zaman
özel
hastaneler
yeni
sisteme
uyum
sağlayamadı
ssk&#8217
lının
çilesi
sürüyor
Yorum (9)
RKTR
Basında, Devlet’te, Bakanlık’ta aşağılanma .. Tüm sıkıntıların sorumlusu olarak mütemadiyen hedef gösterilme .. Maddi olarak hakkını alamama .. Fiziksel ve sözlü saldırılar .. Sürekli bir “dava, hapis ve tazminat” korkusu .. Katillerden daha fazla ceza alma .. Bunun para kazanmak için yol haline gelmiş olması .. Bir yandan emekli olmayı isteme, diğer yandan emekli olununca içine düşülecek maddi sefalet .. Hayal kırıklığı ve pişmanlık .. ….. Bunların hepsi bir araya geldiğinde, tabii ki en güçlü merhamet duyguları bile aşınacak, elbette insanlar meslekten soğuyacaktır. Akşam eve geldiğinde, “Şükür, bugünü de vukuatsız atlattık !” diyen insanlar bu ulvi duyguları nereye kadar sürdürebilirler ??
0
Cevapla
Çağrı AYDOĞDU
Birçok hekimden saygınlığı itibarı huzuru yaşam kalitesi söz hakkı zaten alındı. Alınmadık merhamet duyguları kalmıştı. O nu da performansla almaya çalışıyorlar. Milli eğitim bakanı; "benim öğretmenim" korurum diyor, Başbakan; "benim memurum" işini bilir diyor, Sağlık bakanı; doktorun muamelesi şeyy muayenesinden memnun kalmazsanız siz çaldırıp kapatın biz sizi arar, "sizin doktorunuz"a ceza keseriz diyor.
0
Cevapla
Dr. sükut-u hayal
Doğru, fatura hep hekimlere çıkartılıyor .. O zaman nasıl olacak merhamet duygusu ...
0
Cevapla
hilal malçok
Başlığı okuduğum da, yazıyı eleştireceğimi düşündüm. Çünkü ben de sisteme kızgın bir hekimim ve mutsuz. Başlığın yazının içeriğini yansıtmadığını düşünüyorum. Belki "hekimin merhamet duygusunu yok ederseniz, geriye ne kalır ki" olabilir. Ben yazıyı "hekimler merhametli olmazsa hekimde sayılmazlar" şeklinde algıladığım için günlerdir okumadım. Oysa hocamız güncel bir sorunumuza değinmiş, teşekkürler.
0
Cevapla
isak akıllıoğlu
hekim - merhamet= sağlık bakanı artı şürekası
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir