Medimagazin logo

Ülkü Bayındır : Yeni üniversiteler kurarken eskileri de ihmal etmemek gerekir

Ege Üniversitesi (EÜ), 2005-2006 eğitim-öğretim yılına bugün düzenlenen törenle başladı. EÜ Rektörü Prof. Dr. Ülkü Bayındır, törendeki konuşmasında hükümeti eleştirerek, "Hükümet, kaynakları kısarak, kadroları dondurarak hiçbir yere varamaz" dedi
Ülkü Bayındır : Yeni üniversiteler kurarken eskileri de ihmal etmemek gerekir
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Ege Üniversitesi (EÜ), 2005-2006 eğitim-öğretim yılına bugün düzenlenen törenle başladı. EÜ Rektörü Prof. Dr. Ülkü Bayındır, törendeki konuşmasında hükümeti eleştirerek, "Hükümet, kaynakları kısarak, kadroları dondurarak hiçbir yere varamaz" dedi.



EÜ Kampüs Kültür Merkezi'nde Rektör Prof. Dr. Ülkü Bayındır'ın ev sahipliğinde düzenlenen yeni akademik yıl açılış törenine İzmir Valisi Oğuz Kağan Köksal, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Alev Gümüşoğlu, CHP İzmir Milletvekili Türkan Miçoğulları, davetliler ve öğrenciler katıldı.


Saygı duruşunun ardından EÜ Devlet Türk Musikisi Korosu'nun İstiklal Marşı'nı söylemesiyle başlayan törende, Ege Üniversitesi'ni tanıtan sinevizyon gösterisi sunuldu.


Törenin açılış konuşmasını yapan EÜ Rektörü Prof. Dr. Ülkü Bayındır, bu yıl kuruluşunun 50. yılını kutlayan üniversitenin kat ettiği gelişmeleri ve bilimsel başarılarını anlatırken, kutlama programının Aralık ayında Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenecek Ege-Art adlı dev bir sanat fuarıyla sona ereceğini söyledi.

77 üniversitenin kapılarını yeni eğitim-öğretim yılına açtığı şu günlerde yeni üniversitelerin de bu sayıya eklenmesinin beklendiğini kaydeden Prof. Dr. Bayındır, "Her ilimizde bir üniversite olsun, bunu gönülden arzularız. Üniversite, kurulduğu yere çağdaşlık getirir. Ancak, yenilerini kurarken planlı programlı olmak ve eskilerin gelişmesini ihmal etmemek gerekir. Bugün üniversitelerin iki büyük sıkıntısı vardır. Birincisi ekonomik sıkıntıdır. Gerek Maliye Bakanlığı ve gerekse Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) bu yıl, yeni açılacak üniversiteleri gerekçe göstererek eğitim faslında bütçeyi kısıtlamıştır. Ayrıca, Sağlık Bakanlığı'nın yeni açacağı eğitim hastanelerini gerekçe göstererek sağlık faslında da bütçeyi küçültmüştür. Üniversitelerin döner sermaye gelirleri, ilgili bakanlıklarca sanki üniversitelerin lüksüymiş gibi görülmektedir. Döner sermaye gelirleriyle büyük oranda, yapım-onarım, makine-teçhizat, bilimsel araştırma, bilimsel toplantılara katılma, işletme ve hizmet satın alma ihtiyaçlarını karşılayan üniversitelere, bir taraftan kazançlarını azaltıcı kurallar getirilirken, bir taraftan da kamu alacaklarımızın ödenmesinde zorluklar çıkartılmaktadır. Başta sağlık olmak üzere üniversitelerin topluma sundukları hizmetleri özelleştirme çabasındadırlar. Bu çaba, buna özenenleri ve toplumu, gelecekte sıkıntılara sokabilecektir. Çünkü, serbest piyasa kurallarını telaşla uygulayalım derken, köklü kurumlar ihmal edilmekte, yetişkin insan gücü tedirgin edilmektedir" dedi.



Üniversitelerin büyük emeklerle kurulmuş, yıllar içinde evrensel niteliklere ulaşmak için çaba göstermiş ve altyapılarını güçlendirmiş kurumlar olduğunu ifade eden Prof. Dr. Bayındır, "Bunlar eğitim ve araştırma görevlerinin bir parçası olarak uygulama yapmakta, bu uygulama da topluma sunulan bir hizmet haline dönüşmektedir. Bunu baltalamak hem üniversiteleri, hem de toplumu cezalandırmak anlamındadır" diye konuştu.


"HÜKÜMET, BU YIL ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ KADROSU VERMEDİ"

Üniversitelerin ikinci büyük sıkıntısının genç bilim insanları yetiştirmek için gerekli olan araştırma görevlisi kadrolarıyla ilgili olduğunu kaydeden Prof. Dr. Bayındır, "Anlaşılmaz bir nedenle hükümet araştırma görevlisi kadrolarını her yıl azaltmış, bu yıl ise YÖK ile mahkemelik olarak hiç kadro vermemiştir. YÖK mahkemeyi kazandığı halde hükümet karşı dava açmış olup işi uzatmaktadır. Mağdur olan kimdir? Bu ülkenin gençleridir" şeklinde konuştu.


Kutsal amaçlarını sürdürmeye kararlı olduklarını vurgulayan Prof. Dr. Bayındır, "Biz nüfus başına düşen araştırmacı sayısını artırma gayreti içinde olmalıyız. Hükümet, kaynakları kısarak, kadroları dondurarak hiçbir yere varamaz. Devletimizle, hükümetimizle, özel teşebbüsümüzle, tüm halkımızla üniversitelerimizi anlayalım ve onlara destek çıkalım" dedi.
Bayındır, AB'nin Türkiye için bir uygarlık projesi olduğunu, din farklılığının bu birliğe üye olmayı etkilemesini de anlamanın mümkün olmadığını belirtti.


Prof. Dr. Bayındır'ın konuşmasının ardından öğrenciler adına EÜ Öğrenci Konseyi Başkanı ve Ziraat Fakültesi öğrencisi Faik Varol bir konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in gönderdiği mesajın okunmasının ardından kürsüye gelen Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, geçtiğimiz Ağustos ayında İzmir'de büyük bir başarıyla gerçekleştirilen Universiade 2005 organizasyonuna verdikleri destek ve katılımları nedeniyle Ege Üniversitesi'ne teşekkür etti. Kendisinin de bir Ege Üniversitesi mezunu olduğunu hatırlatan Kocaoğlu, yeni eğitim-öğretim yılında başarı dileğinde bulundu.
Vali Oğuz Kağan Köksal ise, EÜ'nin sadece Bornova İlçesi ve İzmir'in değil, bütün Ege Bölgesi'nin bir parçası haline geldiğini ifade ederek, bütçe konusunda üniversite sayısının artmasının ve devletin bütçe imkanlarının da gözardı edilmemesini istedi. Köksal, "İzmirliler, İzmir'de yaşayan insanlar, imkanı olan insanlarımız üniversitelerimizi yalnız bırakmasınlar" çağrısında bulundu.
Konuşmaların ardından Prof. Dr. Emre Kongar, "Küreselleşme ve Türkiye" konulu ilk dersi verdi. Kongar, Rektör Prof. Dr. Bayındır'ın kendisine takdim ettiği çiçeği ise salondaki CHP İzmir Milletvekili Türkan Miçoğulları'na verdi.
Tören, EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Halk Dansları Bölümü öğrencilerinin sunduğu Kafkas yöresi oyunlarıyla sona erdi. Bu yıl EÜ'de 42 bin 227 öğrencinin öğrenim göreceği bildirildi.

İHA
ülkü
bayındır
:
yeni
üniversiteler
kurarken
eskileri
de
ihmal
etmemek
gerekir
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir