Medimagazin logo

Yücel Aşkın tahliye edildi

Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü. Prof. Dr. Yücel Aşkın hakkında tahliye kararı verdi
Yücel Aşkın tahliye edildi
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü. Prof. Dr. Yücel Aşkın hakkında tahliye kararı verdi.


3 Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmaya ara verildikten sonra saat 13.00’da başlayan ikinci oturumda, müdahiller dinlendi.

Müdahil ve savunma avukatlarının da dinlenmesinden sonra, Cumhuriyet Savcısı Metin Dikeç, Yücel Aşkın’ın yurtdışına çıkma yasağı koşuluyla tahliyesini istedi.

Yaklaşık 5 saat süren duruşma sonunda, mahkeme heyeti "delillerin büyük çoğunluğunu toplandığı, sanıkların tamamının dinlendiği" gerekçesiyle Rektör Aşkın’ın tahliyesine ve diğer sanıklarla birlikte tutuksuz yargılanmasına karar verdi.


Van Yüzüncüyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın ve 9 arkadaşı hakkında İspanyol Expansion S.A. firmasından 25 milyon dolarlık tıbbi cihaz alımı ihalesinde usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle açılan davanın ikinci duruşması yapıldı. Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Rektör Prof. Aşkın’ın tahliyesine karar verdi.

REKTÖR DAVAYA KATILMADI

Van 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi görülen davanın ikinci duruşmasına, Rektör Aşkın ve Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Ayşe Yüksel katılmazken diğer 8 sanık hazır bulundu.

İspanyol Expansion S.A. firmasından 25 milyon dolarlık tıbbi cihaz alımı ihalesinde usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nca açılan davada, yapılan değişiklikle duruşmada savcı olarak Metin Dikeç yerini alırken, Mahkeme heyeti ise başkan İlhan Kaya ile hakimler Muammer Ballı ve Vahit Baltacı’dan oluştu.

İkinci duruşmada, tutuksuz sanıklar YYÜ Genel Sekreter Yardımcısı Salih Yurtkuran, YYÜ Yazı İşleri Şube Müdürü Şükran Yurtkuran, Yazı İşleri Bilgi İşletmeni Bülent Şahin, Özel Güvenlik Şube Müdürü Saffet Kara ifade verdi.

"REKTÖR FİŞLEME TALİMATI VERMEDİ"

YYÜ Güvenlik Amiri emekli jandarma astsubay Saffet Kara, İddianamede yeralan kişisel verilerle ilgili Rektör Aşkın’dan hiç bir zaman talimat almadığını belirtti. Kara, "Ben emekli olduktan sonra hiç bir istihbari bilgi toplamadım ve hiç kimseye vermedim" dedi. Saffet Kara, "Kaldı ki gerek askerlik görevim sırasında, gerekse özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığım süreçte Rektör Aşkın’ın istihbarat toplamam konusunda ne bir talimatı, ne de bir yönlendirmesi olmamıştır" diyerek şunları kaydetti:

"Benim asker olarak görevim sırasında üniversitede yoğun türban eylemleri, PKK ve Hizbullah faaliyetleri vardı.

Olağanüstü Hal dönemiydi ve bir öğrenci öldürülmüştü. Davada sözü edilen istihbarat notları tamanan o dönemde toplanmıştı ve o dönemde toplanan notlar MİT ve İl Jandarma Komutanlığı tarafından zaten rektörlüğe gönderiliyordu. Ben de o dönemde komutanlarımın emir ve talimatıyla 3 raporu üst yazıyla gönderdim. Bu raporların hiç biri özel yaşama yönelik bilgiler veya fişleme değildir, istihbarat notlarıdır ve emirle hazırlanmıştır. Ayrıca bu notlar Rektör Aşkın’a değil, rektörlük makamına gönderilmiştir. Ayrıca istihbarat çalışmaları Prof. Dr. Aşkın’ın görevde olmadığı 1996- 97 yılarında da yapılıyordu. İddianamedeki, örgüt ve çete suçlamalarına şaşırdım ve böyle bir yapılanmadan haberim yok."

"ASKERLİKTEN KALMA ALIŞKANLIKLA BAKAN HAKKINDA NOT TUTTUM"

Saffet Kara, Mahkeme Başkanı İlhan Kaya’nın Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in 2002 yılında üniversiteyi ziyaretinin neden not tutulduğu yönündeki sorusu üzerine, "Bakanın ziyareti sırasında üniversitede rektör ve yöneticiler bulunmuyordu. Ben askerlikten kalma alışkanlıkla not aldım rastgele yazılmış notlardı bunlar. Bu notları hiç kimseye vermedim" yanıtını verdi.

"BİLGİLER 2000 YILINDAN KALMA"

Kara, fişlendiği iddia edilen 418 kişinin isimlerinin karşısında siyasi görüşleri ve hangi derneklere üye olduğu yönündeki notların hatırlatılmasına ise "Bu bilgiler 2000 yılından önce hazırlanmış istihbarat notlarıdır. Bu yıldan sonra zaten böyle bir çalışma olmadı. Ben hep komutanlarımdan gelen emirle hareket ettim, hiç bir zaman hukukun dışına çıkmadım" karşılığını verdi.

ARPALI KAYIT DEFTERLERİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ TALİMATI VERDİ

YYÜ Yazı İşleri Bilgi İşletmeni Bülent Şahin, üniversitede ihaleye ilişkin kayıt defterlerinin değiştirilmesi ilgili olarak, tutuklu bulunduğu cezaevinde intihar eden YYÜ Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı’nın talimatıyla hareket ettiğini söyledi. Şahin, "Değiştirilen defterin 2 sayfasını Arpalı, fotokopi çekip aldı. Eski ve yeni defterler de halen duruyor. Ben bunların değiştirilmesinin suç olduğunu bilmiyordum" dedi.

CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ GÜNEŞ: "TAHLİYE BEKLEDİĞİMİZ KARARDI"

CHP İstanbul Milletvekili Hasan Fehmi Güneş, Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rektörü Rektör Aşkın'ın tahliyesinin beklenen bir karar olduğunu söyledi.

Rektör Prof. Dr. Yücel Aşkın ve 9 sanık hakkında Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davayı izleyen Milletvekili Güneş Başkanlığı'ndaki heyet, duruşmanın ardından adliye çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Heyet adına açıklama yapan Güneş, Rektör Aşkın'ın tahliyesinin beklenen bir karar olduğunu bildirdi.

Mahkeme heyetinden ve tahliye kararının gerekçesinden memnun olduklarını kaydeden Güneş, "Bu gerekçe, bize mahkemenin ileri safhasına da bir işaret olarak gözükmektedir. Bir hukukçu olarak bu karardan böyle anlıyoruz" dedi.

Güneş, CHP olarak tahliyeden sonra da bu davayla ilgilenmeye devam edeceklerini sözlerine ekledi.

MÜDAHİL AVUKATI TUNA

Duruşmada müdahil avukatı olarak görev alan Hüsnü Tuna ise mahkemenin vermiş olduğu tahliye kararını eleştirmediklerini ve bunun normal bir karar olduğunu söyledi.

Tuna, şöyle dedi:
"Ama şunu da itiraf etmek zorundayız ki mahkeme heyeti geçen celseden bu yana ciddi bir baskı altına alındı. Gerek siyasal, gerekse fiili ve sözlü müdahalelerle, yargılama alanını işgal ederek bu baskı yapıldı ve bunu hakimlerin bizzat gözlerine bakarak sürdürdüler. Biz işin bu tarafına karşı çıkıyoruz. Yoksa mahkeme hem tutuklayabilir, hem de tahliye kararı verebilir. Bu yargılama sürecek ve sonunda bir karar verilecektir."

AŞKIN'IN AVUKATI EVREN

Davanın başından beri Rektör Aşkın'ın suçsuz olduğuna inandıklarını açıklayan Aşkın'ın avukatı Teoman Evren ise "Hak yerini buldu ve daha da bulacak. Aslında iddia edilen konularda hiçbir delil yoktu. Bu nedenle böyle bir karar bekliyorduk. Davanın başında tutuklama bile beklemiyorduk" diye konuştu.

AŞKIN, 1 HAFTA SÜREYLE HASTANEDE TUTULACAK

Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Hüseyin Avni Şahin, Rektör Prof. Dr. Yücel Aşkın'ın gelecek haftaya kadar hastanede tutulacağını söyledi.

YYÜ Rektörü Aşkın'ın tahliye edilmesinin ardından Başhekim Şahin, makam odasında basın açıklaması yaptı.

Şahin, Rektör Aşkın'ın 13 Kasım'dan bu yana sağlık sorunları nedeniyle hastanede izlendiğini anımsattı.

Rektör Aşkın'ı özgür ve doğal bir ortamda takip edemedikleri için sıkıntı yaşadıklarını ifade eden Şahin, "Hocamız sağlığıyla ilgili imkanları bundan sonra daha özgür bir ortamda yaşayacak. Yargıda gelinen noktayı mutlulukla karşılıyoruz. Bunu sadece bir rektör olduğu için değil, bir hastanın tedavisini özgür ortamda yapması nedeniyle yaşıyoruz. Hocamızı demir parmaklıklar arkasında değil de normal koşullarda izleyeceğiz" diye konuştu.

Şahin, Rektör Aşkın'ın kalbi ve ruh sağlığıyla ilgili sorunların devam ettiğini kaydederek, "Hocamız önümüzdeki haftaya kadar hastanemizde tutulacak. Gelecek hafta kalp bulguları parametleri izlenecek. Karar ona göre verilecek" diye konuştu.

Bir gazetecinin "Rektör tahliye haberini sizden mi öğrendi. Öğrenince ilk tepkisi ne oldu" sorusuna Şahin, "Tahliye haberini duruşmada olduğum için ilk ben öğrendim. Ama ilk haberi veren ben olmadım. Telefonla aradığım bir arkadaşım ilk haberi vermiş. Sonra kendisini telefonla aradım. Bu sevincini paylaştım. Ancak o sevinci gözlemleyemedim" yanıtını verdi.

Şahin, Aşkın'ın, CHP heyetiyle kısa bir görüşme yaptığını bugün sadece eşiyle görüşmek istediğini söyledi.

Doç. Dr. Niyazi Güler ise stent takılan Aşkın'da ritim bozukluğu sorunun ve duygusal travma nedeniyle psikolojik sorunların devam ettiğini, bunun da tansiyonunu etkilediğini belirtti.

Tahliye kararının ardından CHP heyeti Rektör Aşkın'ı hastanede ziyaret ederek kısa bir görüşme yaptı. Kararı öğrenen bazı öğretim görevlileri ve rektörün yakınları da hastaneye geldi.

Rektör Aşkın'ın eşi Oya Aşkın'ın da şu saatlerde hastaneye gelmesi bekleniyor.

Rektör Aşkın'a tahliye olduğu haberini veren Hastane Müdürü Mahmut Erdoğan, Aşkın'ın tahliye haberini soğukkanlılıkla karşıladığını bildirdi. Aşkın'ın odasına Hastane Başmüdürü Metin Günsan'ın da girdiğini ifade eden Erdoğan, Aşkın'ın "Gerçek dostlar bugünlerde belli olur" dediğini kaydetti.

Milliyet

yücel
aşkın
tahliye
edildi
Yorum (3)
Salih Hekim
Artık yapılan tüm sınavlarda şaibe var. Bazı karanlık gizli saklı kümelenmeler eskiden başarılı öğrencileri yetiştirip bazı mevkilere yerleştirirken artık bu hem zaman almakta, hem de masraflı olmaktadır. Bu nedenle bu yöntemi bırakıp çabuk ve kolay yöntemler bulmuşlardır. Hele ki birde sınav yapma mekanizmasında da etkili olmaları nedeniyle bu işleri daha rahat yapmaktadırlar. TUS'da 50 puan bile alamayacak kapasitedeki kişilerin KBB, Kadın doğum, Radyoloji gibi yüksek puan gerektiren bölümlere girdiğine şahit olduk. YDUS'a bir kaç kez girip 50-51 puanlarda gezinenlerin Çocuk kardiyoloji gibi 75 puan gerektiren bölümlere girenlere şahit olduk. Zorunlu hizmet kurası gerçekleşmeden nereye atanacağını söyleyenleri gördük. Dolayısıyla yıllardır sabırla kumanda odasına geçmeye çalışanlar artık kumandayı ele geçirmişlerdir ve artık herkesin kaderi onların parmaklarının ucundadır. Bir kaç tuşa basmaları kimilerini sınır ilçelerine, kimilerini de büyük şehirlerin güzel kurumlarına göndermeye yeter.
0
Cevapla
aydın
Mevsimsel olarak çağla BADEMLERİnin zamanı geldi tüm karmaşa bu yüzden...eskiden de pek matah değildi sistem ama TUS ile iyi kötü bir adalet sağlanmıştı.yoksa baba oğul, akraba tayfasından bu kadar adamın aynı fakülte de hoca olması nasıl açıklanır. unutmayın sular yükselince balıklar karıncaları yer, sular çekilince karıncalar balıkları...
0
Cevapla
ömer faruk atay
Figen Hoca endişelerinde haklıdır.Zira,genç uzman hekim arkadaşlarımın bizlerin aynı yaşlardaki haline göre çok daha bilgili,cevval,üretken olduklarını görüyorum,Bizleri aşmışlar.Beraber çalıştığım genç arkadaşlar sayesinde yeni bilgilere çok daha kolay ulaşıyoruz.Bir Türk hekimi olarak genç hekim kardeşlerimle iftihar ediyorum.Çok kaliteli hizmet sunuyorlar.Bu ÖSS ve TUS sınavlarının adil yapıldığının bir göstergesidir.Yıllar sonra da bunun devam etmesi için tıp fakültelerine en çalışkan,bileğinin hakkı ile kazanmış gençlerin sınavları kazanarak girmesi lazımdır.Bunun tersini düşünmek toplum sağlığımız hakkında beni ve tüm insanlarımızı derin endişelere sevketmez mi?Böyle bir şifreye inanmak istemiyorum..Ancak ne olursa olsun bu YGS nin iptali ve gelecek yıllarda sınavların çok daha ciddi yapılması kanısındayım.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir