ÜDS başvuruları 23 Ocak'ta

"Konunun açık bir mevzuat hükmü ile çözülmesinde yarar vardır" görüşü yazıyı özetlemektedir. Örnek davada olduğu gibi hekim bir NSAİİ yazdığı için suçlu ve mahkum olabilmektedir. Bu konu hekim aleyhine muğlak bırakılmıştır. Bu durumda ne yapılmalı? Neredeyse tüm ilaçlarda ciddi ve bazen ölümcül yan etkiler, nadir de olsa, görülebilmektedir. Hekim mahkemede suçlu duruma düşmemek için reçetelediği her kalem ilaç için tüm yan etkileri ayrıntılı bir şekilde ve yazılı bir belgeden okuyarak ve okuduğu sayfanın altına hastanın ve bir şahidin imzasını attırarak mı işinden çıkacak? Birçok hastanın okunanı bir kerede4 anlayamadığı ve bazılarının da on kere okumakla da anlamadığı ve bazılarının da Türkçeyi anlamadığı hesap edilirse hakimin ir günde bakabilecği maksimum hasta sayısı 5-10 a düşer. muayene olmak için 10 gün önceden randevu almak gerekecektir bu halde. Bunu en başta doktoru mahkum eden çok kıymetli bey/bayan hakim kabul etmeyecektir! Bankadan kredi alırken, basit bir hesap açtırırken bize bir kağıda imza attırılıyor. O kağıtta yazılanların önemli bir kısmının ne anlama geldiğini bankacılar ve avukatlar dışında normal bir vatandaş ve okumuş bir hekim bile anlamaz. Anlasa bile imza atılmadan hesap açılmaz. İmza ttırırken banka çalışanları size ayrıca yazıyı açıklama zorunluluğu yoktur. Bu uygulamayı hekimliğe d3e kazandırmalıyız. Hastanın reçtesi verilip sekretere yönlendirilir. Sekreter her bir kalem ilaç için önceden hazırlanmış ürün kullanım talimatı gibi ilacın etki şeklinden önemsenmeyi gerektirmeyeninden en ölümcülüne kadar tüm yan etkilierin listelendiği bir aydınlatılmış rıza formuna hastanın imzasını attırıp belgeleri arşiv odasına göndermelidir (Bu durumda devletin hastanelere özel bir kağıt fabrikası ve form depo ambarları kurması da gerekecektir!). Hasta ilacı kullanmayı kabul etmezse reçete iptal edilir. Durm bu kadar basittir. )

Hocam kaldı ki "meloksikam-Exen fort" hekimler arasında hastalarda en az mide kanaması problemlerine yol açacak ilaçlardan olması nedeniyle riski fazla olan yaşlı hasta gruplarında çok sık görülen artroz tedavileri başta olmak üzere yaygın şekilde kullanılmaktadır. Hastanın yaşı,beslenme alışkanlıkları,alkol-sigara kullanımı ve eşlik eden ek hastalıklar da en az sözü edilen ilaç kadar mide kanamasına yol açan faktörlerdir. Hastalara hiç ağrı kesici reçete etmesek geceleri inim inim ağrıdan inleseler o zaman hangi suçla yargılanacağız? Ancak "poliklinikte yapılan bir müdahale ise yüksek mahkeme dosyada belge ve bulgu aramakta ve böylece poliklinikteki müdahaleler bakımından da yazılı aydınlatma aradığını zımnen ortaya koymuş olmaktadır." ifadeniz bize her reçetemizden sonra bir de yazılı onay almamız gerektiğini açık bir şekilde gösteriyor.

aydinlatma formalite uygulamasi zor. Hastadan imzali kagit aldigin anda seni sikayet edecek yer ariyor. anlatilanlar sayesin de kafasi karisiyor. bide bu form her girisim icin ayri ayri dolduruluyor. Nerede arsivlenecek. Mahkemelerde suren davalar ortada . imzanin gercekligini kim tespit edecek noter onaylimi isteniyor. Parmak izi alsak daha mi iyi.

Sayın Hocam, Yazılarınızı keyifle okuyorum. Bir konuda görüşünüzü merak ediyorum. Sizce 1928 tarihli, birçok maddesi mülga, yeni eklenen maddelerle birçok maddesi birbiriyle zıtlıklar içeren bu kanunun yeniden yazılmasına ihtiyaç yok mu? Yeni anayasa yapım sürecinde bu konu da gündeme gelebilir mi? Ancak bunları söylerken bir konudan endişe ettiğimi de belirteyim. Hükümetimiz doktorlar lehine hiçbir iyi iş yapmadığı için, yapılacak yasa daha da kötü olabilir diye de gündeme getirmekten çekiniyorum. Aynı zamanda Hukuk Fakültesinde okuduğum için bu konulara ilgiliyim. Birgün tanışmak isterim. Selamlar Dr.ÖFA

Sayın Hocam, Adliyede Hakim tarafından verilen yanlış karar yargı (AİHM)tarafından cezalandırıldığında fatura Adliye (yani devlet) tarafından ödenirken hastanede dr tarafından yapılan yanlış işlem yargı tarafından cezalandırıldığında fatura neden hastane tarafından ödenmez? Hakim karar vermek üzere aylar, yıllar boyunca düşünürken; dr ise saniyeler ya da dakikalar içerisinde karar vermek zorunda olan ve karar vermek için fazla beklemesi bile bazı durumlarda hata olarak kabul edilirken, verdiği bir aspirinin bile yan etkileri olabilirken, komplikasyon denen illetlerle mücadele ederken devlet neden hakimi korur da dr u kurtlar sofrasına atar? Madem hataların bedeli hatayı yapan tarafından ödenir neden hakimlerin hatasını devlet öder.Bu adil midir? Aynı ülkede farkı uygulamalar olması hukuki midir?