Medimagazin logo

Devlet hastaneleri 1 ay sonra ilaçsız kalabilir!

Hatırlarsınız; SSK'lı hastaların ilaçlarını özel eczanelerden alabilmelerine olanak sağlayan uygulama başladığında, eczacılar "Ya devlet SSK'lı hastalara vereceğimiz ilacın parasını ödemezse?" endişesi içindeydi
Devlet hastaneleri 1 ay sonra ilaçsız kalabilir!
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Hatırlarsınız; SSK'lı hastaların ilaçlarını özel eczanelerden alabilmelerine olanak sağlayan uygulama başladığında, eczacılar "Ya devlet SSK'lı hastalara vereceğimiz ilacın parasını ödemezse?" endişesi içindeydi.

Başbakan da bunun üzerine çıktı ve "İlaç paraları zamanında ödenecek. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın" garantisi verdi!

Gerçekten de eczaneler mart ayından bu yana bu konuda herhangi bir sıkıntı yaşamadı.

Ama...

Devlet ve üniversite hastanelerine ihaleyle ilaç satan "ihaleci ecza depoları" için aynı şeyleri söylemek mümkün değil.

30 ecza deposu, bu yılın nisan ayından bu yana, devlet ve üniversite hastanelerine sattıkları tam 260 trilyon liralık ilacın parasını tahsil edemiyor.

Bu nedenle iflas etme noktasına gelmişler.

Biliyorsunuz; yeni uygulamayla hastanelerde ayakta tedavi gören hastalar ilaçlarını özel eczanelerden alıyor.

Ama yatarak tedavi gören hastaların ilaçları hastanelerden veriliyor.

Bu ilaçlar, serumlar için de her hastane ayrı ayrı ihale açıyor ve ödeme yükümlülüğünü üstleniyor.

Ama sosyal güvenlik kurumları, bu hastanelere aktarmaları gereken parayı bir türlü aktarmıyor. Hastanelerin döner sermayeleri ise böylesi büyük paraları ödemeye yetmiyor.


***

Dün ziyaretime gelen İhaleci Ecza Depoları Derneği Başkanı Mustafa Oğuz ve Genel Sekreter Hasan Çolak, ihaleci depoların sattıkları ilacın parasını tahsil edemedikleri için bankalardan kullandıkları kredileri ödeyemediklerini söyleyip eklediler:

"Birçok firma en fazla bir ay daha dayanabilir. Şubattan itibaren ise hiçbir deponun hastanelerin açacakları yeni ilaç alım ihalelerine girebileceğini sanmıyoruz. Bu da hastanelerde büyük bir serum ve ilaç krizi yaşanmasına neden olacak. Devlet, sosyal güvenlik kurumlarının hastanelere olan borcunu hemen ödemesini sağlamalı."

***

Başbakan, "İlaç paraları zamanında ödenecek" derken, sadece ayakta tedavi gören hastaların kullandığı ilaçları mı kastetti?

Yatarak tedavi gören hastalara verilen ilaçlar neden bu kapsama girmiyor?

Yoksa devlet bu ilaçları hastanelere "leyleklerin getirdiğini" mi düşünüyor?

Vatan/Mustafa Mutlu
devlet
hastaneleri
1
ay
sonra
ilaçsız
kalabilir!
Yorum (4)
Ali Rıza Aktaş
Tespit edilen sorunların varlığına ve doğruluğuna sonuna kadar katılıyorum.Mevcut akademisyen kadrosu bu yanlışlar sinsilesinin içinden geldikleri için bu düzeni meşru ve eğitim disiplininin bir parçası olarak görmektedir.Akademik ünvanlar ihtisası olan konuda bilimsel beceri kazanma maksatlı değil sosyal statü ve ekonomik açıdan bireysel yaşam standartını artırmak amaçlıdır.Bu motivasyonlar bir ölçüde meşru kabul edilse bile genel toplum iyiliği,deontoloji,gerçek manada bireysel yaşam kalitesini artırma açısından olumlu bulmuyorum.Meslektaşlarım açısından genel manada entellektüel ve deontolojik gerileme tespit ediyorum.Periferde çalışan arkadaşlardada bu hakim. Asistanlıktan beri doktarlar arasında oluşturulan çok sert hiyararşi ile uzlaşmadan yoksun hak adelet aramadan yoksun kendi aralarında bir mutabakat sağlayamayan büyük ölçüde tek motivasyonu para kazanmak olan bireyler olmuşuz.Bu durumun devamı halinde bu motivasyon kaynaklarınında yitiriliceği açıktır.Bu sorunlar toplumdaki bir çok grubun(mesleki,...)sorunu olmakla birlikte bizim insanın her hali ile ilgili bir eğitim almamız sebebi ile düşünmek ve çözüm üretmekle mükellef olduğumuz kanısındayım.
0
Cevapla
dr
Sayın hocam bizide düşündüğümüz için çok teşekkürler. Bizler 40 saatte yakın mesaiye, belkide saat heabında köle standartında çalışıyoruz. Onlarca asistan arkadaşımız çeşitli psikolojik sorunlar az ücret, yoğun çalışma, sosyaleşemedikleri için intihar ettiler. Ama bu vahim olayların yaşandıkları bölümler bu sorunları görmezden geldiler. En kısa zamanda asistanların çalışma ve sosyal şartları olmak üzere, maddi olarak iyileştirilmeli.
0
Cevapla
asistan dr
Hocam Allah razı olsun.Başka ne denir.Böyle düşüne öğretim üyelerinin var olması beni çok sevindirdi.Bizim hastanemizdede kısa süre önce asistan arkadaşımız girdiği bunalımı atlatamayıp intihar etti.Evinde kendini astı.Biz aralıksız enaz 33 saat çalışıyoruz.Başta sekreterler olmak üzere diğer yardımcı personelin işlerinide yapıyoruz eğitim adına hiçbir faliyet yok sadece köle gibi sistemin yürümesi için gerekli olan ve eğitimimize hiç katkısı olmayacak olan ayak işlerini yetiştirmeye çalışıyoruz.Hepimiz gün sayıyoruz bu saçamalık bitsin diye.Belkide sorumlu birilerinden hesap sorabilmek için.Allah bu sistemin sorumlusu kimse,bu kadar insanın emeğinden hayatından duygularından nasiplenen kimse kendi bildiği gibi yapsın....
0
Cevapla
ibrahim duzcan
Hocam Allah razı olsun doğru söze ne denir.Bu sistemin sağlık bakanlığı tarafından düzeltilmelisi gerekir . Hoca konumdaki insanları işleri yapıp yapmadıkları sağlık bakanlığı tarafından denetlenmesi gerekir. Çünkü özellikle tıp fakültelerinde hocalık değil , doktorluk yapamayacak bir sürü öğretim üyesi var.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir