Medimagazin logo

Kızılay Dişhekimleri Odası başkanını mahkemeye verdi

Samsun Dişhekimleri Odası Başkanı Abdullah İlker'in geçtiğimiz gün bir yerel gazeteye "Kızılay Tıp Merkezi'nde büyük rant dönüyor" diye açıklama yapmasının ardından bugün bir basın toplantısı yapan Kızılay Samsun Şube Başkanı Mustafa Keskin, iddiaları yargıya taşıdığını açıkladı
Kızılay Dişhekimleri Odası başkanını mahkemeye verdi
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Samsun Dişhekimleri Odası Başkanı Abdullah İlker'in geçtiğimiz gün bir yerel gazeteye "Kızılay Tıp Merkezi'nde büyük rant dönüyor" diye açıklama yapmasının ardından bugün bir basın toplantısı yapan Kızılay Samsun Şube Başkanı Mustafa Keskin, iddiaları yargıya taşıdığını açıkladı.


Samsun Dişhekimleri Odası Başkanı Abdullah İlker'in ortaya attığı iddiaları kanıtlamaya davet eden Mustafa Keskin, "Bu iddialarla ilgili yargıya başvuruyoruz ve iddiaları ispatlamaya davet ediyoruz. Haksız ithamları, iftiraları için Samsun Dişhekimleri Odası Başkanı Abdullah İlker mahkemeye hesap verecektir" dedi.


Endişe duydukları hiçbir şeyin olmadığını dile getiren Keskin, "Bu açıklamaları duyunca biz de çok şaşırdık. Çünkü biz halkımız menfaatleri doğrultusunda çalışıyoruz. Buradan ne ben ne de Yönetim Kurulu üyeleri arkadaşlarımdan hiçbiri bir kuruş dahi maaş almıyor. Tamamen gönüllü olarak yürütüyoruz. Kızılay Tıp Merkezi'nde hukuki olmayan hiçbir işlemin olması mümkün değildir" diye konuştu.

İHA
kızılay
dişhekimleri
odası
başkanını
mahkemeye
verdi
Yorum (7)
cengiz
hekimler neden sevilsinki.bu ay kiramı taksitlerimi nasıl ödeyecem diye düşünüp dalan ve hastaya gülümsemeyen hekim neden sevilsinki,kendisi çok çalışıp çabalarken yan gelip yatan hekim neden sevsinki,devlet yarı aç yarı tok vatandaştan vergi toplar hekimede 20-30 bin tl maaş verirse hekim neden sevilsinki,kendileri sınav gecesi 4-5 saat çalışır hekimler tıp fak. keyf çatarak bitirirse hekim neden sevilsinki,5 dk tedavi edilecek hastayı 5 saatte 5 saatte tedavi olması gereken ve hatta hastanede yatması gereken hastayı 5 dk muayene edip eline reçeteyi tutuşturuyorsa hekim neden sevilsinki,bir günde 200 hasta bakması gerekirken 100 hasta bakan hekim neden sevilsinki,vatandaşı kapıda karşılamayan hekim neden sevilsinki,hastası öldüğünde kendisiyle birlikte oturup ağlamayan hekim neden sevilsinki,tuvaleti öğlen yemeğini bahane edip kaytaran hekim neden sevilsinki,vatandaşın istediği ilaçları yazmayan hekim neden sevilsinki,hastaları öldüren hekim neden sevilsinki,tam gün çalışması gerekirken 8-9 saat çalışan hekim neden sevilsinki... BENDE İNSANIM DİYEN HEKİM NEDEN SEVİLSİNKİ.
0
Cevapla
mustafa yürürdurmaz
tüm yöneticilerimizin bu yazıyı ellerini vicdanlarına koyup okumalarını diliyorum.31 yıldır icra ettiğim mesleğimi bir kenara bırakıp emekli olamıyorum.çünkü geçinemiyeceğimi biliyorum. mesleği suistimal eden yüzde 3-5 gibi tuzukuru gurubu baz alarak,tüm hekimleri üzmeyelim,lütfen! yıpranma payı askeri öğrenciliğim için bile verilirken,31 yıllık ömür törpüleyen mesleki çalışma hayatıma uygun görülmüyor. hekimler polisler kadar askerlik muafiyetini hakederken,bir de yıllarca sürecek mecburi hizmetleri oluyor. hepsine razı olduk ve mesleğimizi halen icra ediyoruz.ama, hakimlerden merkez bankası memurlarına kadar yüzbinlerce insanın emeklilik şartlarını görerek,bu kadar yıpranmış insanlara emekliliğinizde de çalışmazsanız aç kalırsınız demek,vicdan sahiplerine yakışmaz
0
Cevapla
ömer seyfettin uslu
Yazıdaki bakış açısı tek bir pencereden değil , binanın tepesine çıkıp ufku görebilen bir bakış olması dolayısıyla önemlidir.Bununla birlikte hekimlerin içinde bulundukları sorun hekimlerin sevilmemesi değil ; hekimlerin haklarını arayıp alma becerisinden yoksun olmasıdır.Bunun nedenlerine ve yapılabileceklere kısaca değinmek istiyorum.Çuvaldızı hekimleri sevmeyenlere batıralım ama ; iğneyi de hekimlere batıralım. Tıp öğrenciliği ve asistanlık sürecinde , öğrencilere ve asistanlara uygulanan( büyük bir oranda) kişisel otorite, baskı yerine, düşüncelerin özgürce ifade edilebildiği bilimsel disiplinin gerekleri uygulanabilseydi eğer şimdiki hekim kitlesi bu kadar edilgen olurmuydu?Bu kadar hak kaybına uğrarlarmıydı? Kuşkusuz şimdiki hekimlerin sevilmeme şikayetleri hiç olmayacaktı. Ne yazıkki bu tarz eğitim süreçlerinden geçen hekimlerde, birazda ilerde kavuşabileceğini düşündüğü aristokratik rahat yaşama hayalinin etkisiyle de şimdiye kadar, gemisini kurtaran kaptan, bana dokunmayan bin yıl yaşasın felsefesi egemen olmuştur.Örneğin yukarıda birinci parağrafta yazılanlardan mecburi hizmetin açılımı ; bir hekimin mesleki diplomasına el koyarak istemediği bir işte, istemediği bir yerde , istemediği bir ücrete zorla çalıştırılması yani hekimin köleleştirilmesidir.Peki binlerce hekim ,uzman hekim,yan dal uzmanı hekimin kaç tanesi mecburi hizmete karşı dava açmıştır,açabilmişdir? Mecburi hizmete tabi hekimlerin %20-25'i mecburi hizmete gitmese, gitmemeyi göze alabilse ; fiiliyatta mecburi hizmetin uygulanması mümkün olabilirmiydi? Aynı şekilde hekimlerin diğer hak kayıplarında da bu ve benzeri soruları sorup , yanıtları üzerinde düşünmeliyiz.Ne yapmalı? Hekimler yalnız kendi bulunduğu akademik ortamın veya sorunların değil bütün hekimlerin sorunlarını kapsayan, hak kayıplarını giderecek ortak talepler paydasında emeklerinden kaynaklanan gücünü kullanarak hukuki ve demokratik bir zeminde birlik içinde sonuç alacak bir mücadele sürecini başlatmak zorundadırlar! Zorundadırlar çünkü belli bir süre sonra hekimlik mesleği yapılamaz hale gelecektir. Bunlar, uğradıkları her hak kaybında bütün hekimlerin tek tek dava açması,uzun süreli acil, yoğun bakım hariç iş bırakma ya da çek cumhuriyetindeki hekimler örneğinde olduğu gibi taleplerin yerine getirilmemesi halinde kitlesel istifa süreçlerinin işletilmesi şeklinde sonuç alıcı bir eylemler dizisi olmalıdır diye düşünüyorum!
0
Cevapla
İG
Hocam emek düşmanlığı ve nankörlüğü epidemisi var. Epidemilerden insanlık çok çekti. Toplum adına endişeliyim. Allah sonumuzu hayretsin.
0
Cevapla
Prof.Dr.ismet taşdelen
Doktor üzerine binilen eşşek gibidir.İhtiyaçtır,üzerine binilir,yük taşıtılır. Ama eşşek(doktorda)işini yaparken dürtülür tekmelenir aşşağılanır.Ama eşşeğin bir avantajı vardır.Akşam ahıra konulduğunda önüne ot konur.doktor gibi aç bırakılmaz.Çünkü sahibi bilir ki,aç bırakırsa eşşek işini yapamaz.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir