Test soygununda son nokta

Birkaç kez yazdım; Sağlık Bakanlığı'na bağlı büyük hastanelerde 'makro test' yönteminin tercih edilmesiyle devlet, yılda yaklaşık 100 milyon dolar 'fazladan' ödeme yapıyor.
Duyduğumda dehşet içinde kalmıştım. Araştırınca ortada makul bir gerekçe olmadığını da gördüm.
Bir tek gerekçe vardı: Daha çok kazanmak...


Şimdi bu konuda Maliye Bakanlığı'nda önemli bir noktaya gelindiğini öğrendim. Maliye Bakanlığı Müsteşarı Hasan Basri Aktan gelinen noktayı şöyle anlatıyor: "Makro ve mikro testler konusunda bugüne kadar bazı istismarlar olmuş. Çeşitli kuruluşlar da bana o konuda bilgiler getirdi.

Biliyorsunuz Bütçe Uygulama Talimatları hazırlarken konuyla ilgili bilgiler Sağlık Bakanlığı'nın ihtisasına girdiği için onlar tarafından hazırlanıp geliyor.


Yaptığım araştırmalarda orada anormallikler olduğunu tespit ettim. Buradan hareketle 2006 Bütçe Uygulama Talimatı'nda artık o anormalliklerin tümü düzeltildi. Şu anda sağlıklı bir noktaya gelindi. Bu ay içinde yeni uygulama talimatı yayımlandığında onun normale ulaştığını göreceksiniz."

Bu işin 'bir ahlak meselesi' olduğunu vurgulayan müsteşar Hasan Basri Aktan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Olayın bu noktaya gelmesinde, bazı ilaç veya bu tür malzeme pazarlayıcısı firmaların da etkisi olabilir. Bu, ülkenin kaynaklarını verimli kullanma konusunda insanların duyarlılığına bağlı bir şey. Bu, bir ahlak meselesi. Elden geldiğince bunları disipline etmeye çalışıyoruz."

Eğer gerçekten beklenen düzenleme çıkar ve uygulanırsa naçizane devlet bütçesine yılda yaklaşık 100 milyon dolarlık katkıda bizim de payımız olacak.
Ama ilginç bir nokta daha var, o da şu; yeni bütçe uygulama talimatında acaba fiyatlar nasıl tespit edildi? Burası önemli çünkü işin püf noktası testlerin hastanelere giriş fiyatı.

Örneğin mikro testler hastanelere 2 YTL'den girip, 4 YTL'ye, makro testler ise 4 YTL'den girip 8 YTL'ye fatura edilse, hastaneler hangisini tercih edecek? Elbette daha çok kar etmek için makro testi tercih edecekler.
Bu durumda test fiyatları aşağı çekilmiş görünse de soygun düzeni yine devam edecek. Ve bir anlamda ucuz test satanlar cezalandırılmış olacak. Cezanın asıl bedelini de devlet ve dolayısıyla halk ödemiş olacak. Oysa testler arasında toplu ve tek tek kullanım dışında ciddi hiçbir fark olmadığını herkes biliyor. Bu durumda önemli olan halka ucuz hizmet veren sistemi kurmak.

Umarım bu uyarının gereği çıkacak talimatta yerine getirilmiştir. Bekleyip göreceğiz.

Mahmut Övür-Sabah