TTB ve İTO 'dan Göksel Kalaycı 'nın öldürülmesine kınama

İ.Ü. İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS CERRAHİ ANABİLİMDALI BAŞKANI PROF.DR. GÖKSEL KALAYCI'NIN ÖLDÜRÜLMESİNİ NEFRETLE KINIYORUZ


Son zamanlarda hekimlere ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddet ne yazık ki iyice arttı. Mesleğini layıkıyla yapmaya, hastalarına özenle hizmet etmeye çalışan meslektaşlarımız hemen her gün acil servislerde, polikliniklerde hastane bahçelerinde saldırıya uğruyor.


Bu saldırıların son kurbanı İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Göksel Kalaycı oldu.


Prof. Dr. Kalaycı bu sabah saat 08.45 sıralarında İstanbul Tıp Fakültesi otoparkına arabasını park etmekteyken uğradığı silahlı bir saldırı sonucu vücuduna isabet eden on kurşunla hayatını kaybetti.


Bu hunharca saldırının nedeni henüz bilinmiyor.


Güvenliğin özel bir şirket tarafından sağlandığı Hastanenin en kalabalık olduğu saatlerde fakülte bahçesinde bir meslektaşımızı acımasızca kurşun yağmuruna tutan katiller ellerini kollarını sallayarak kaçtılar.


İstanbul Tabip Odası ve İstanbul'lu hekimler olarak Prof. Dr. Göksel Kalaycı'yı öldüren katilleri nefretle kınıyoruz.


Başta İstanbul Emniyet Müdür olmak üzere bu şehrin güvenliğinden sorumlu bütün yetkililere sesleniyoruz:

Bütün yaşamını hastalarının sağlığına adamış örnek bir bilim insanının katilleri bir an önce yakalanıp adaletin önüne çıkarılmalı ve işledikleri alçakça cinayetin cezasını çekmelidirler.

İstanbul Tabip Odası olarak konuyu ısrarla takip edeceğimiz bütün kamuoyuna duyururuz.

İSTANBUL TABİP ODASI YÖNETİM KURULU




BASIN AÇIKLAMASI

"DEĞERLİ BİLİM ADAMI VE HOCAMIZ PROF.DR.GÖKSEL KALAYCI'NIN KATLEDİLMESİNİN ACISINI YAŞIYORUZ"

Bu sabah, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr.Göksel KALAYCI, İstanbul Tıp Fakültesi otoparkında arabasını park etmekteyken uğradığı silahlı bir saldırı sonucu vücuduna isabet eden on kurşunla hayatını kaybetti.

Bu hunharca saldırının nedeni henüz bilinmiyor.

Ama hepimizin bildiği şu gerçekleri bir kez daha sizlerle paylaşmak isteriz:

Şiddetin insanlık alemi için en büyük tehdit olduğu bir dönem yaşıyoruz.

Varoluş sebebi, sağlığın korunup geliştirilmesi olan bir meslek grubu olarak şiddetin ortadan kaldırılması için çaba sarfediyoruz.

Mesleki faaliyet alanımız şiddetten mutlak arındırılmış bir alandır. Bu yüzdendir ki binlerce yıllık insanlık tarihinde hekimler ve sağlıkçılar her türlü şiddet ortamında dahi dokunulmazdır.

Eğer şiddet bu dokunulmaz alanı da sirayet etmişse, toplum olmanın, birlikte yaşamanın en temel değerleri büyük bir tehlike altındadır.

Sadece bugünümüz değil, geleceğimizin de temel dayanakları yok olmaktadır.

Hiçbir gerekçe şiddeti hele hele sağlık ortamındaki şiddeti maruz kılamaz.

Öte yandan; Sağlıkta Dönüşüm ile beraber, sağlık hizmetlerinin içinde bulunduğu sorunlar daha da hızla artmış, hastaların sağlık hizmetlerine ulaşımında karşılaştıkların eskisinden de daha kötü olarak sürmesinden dolayı yaşadıkları gerginlikler onlarda tepki ve patlama noktasına ulaşmıştır.

Sağlıktaki sorunları çözme becerisi gösteremeyen AKP Hükümeti, artan sorunların nedeni olarak başta hekimler olmak üzere, sağlık çalışanlarını sürekli suçlamış ve onları hedef haline getirmiştir. Ülkede ekonomik ve toplumsal açıdan büyük sorunlar yaşayan toplum kesimleri, gelecekten beklentilerini kaybetme noktasında, gerilimlerini kendilerine hedef olarak gösterilen kurum ve kişilere yöneltmiştir/yöneltmektedir.

Bu saldırının son kurbanı yukarıda bahsettiğimiz gibi, değerli meslektaşımız Prof.Dr.Göksel Kalaycı olmuştur. Derin acımızı başta ailesi ve yakın arkadaşları olmak üzere tüm tıp camiasıyla paylaşıyor ve ailesine başsağlığı diliyoruz.

Sosyal devlet, toplum olma vasıflarının zayıfladığı ortak hukukun ortadan kalktığı tüm toplumun bir şiddet sarmalına sokulmaya çalışıldığı, iktidarlar tarafından hekimler ve sağlık çalışanlarına yönelik sevgisiz, emeğe saygısız tutumların arttığı böyle bir ortam, biz hekimlerin can güvenliğinin ortadan kaldırılmasından öte, 70 milyonun sağlık hakkına zarar vermekte, toplumun çözülüşünü hızlandırmaktadır.

Bütün yaşamını hastaların sağlığına adamış örnek bir bilim insanının hiç kuşkusuz ki, katillerinin bir an önce yakalanıp adalet önüne çıkartılmasını talep ediyoruz. Ancak dahası, meslek ortamımızı da içine alan bu şiddet girdabına karşı insani değerlerimizi yitirmeyeceğimizi ve yitirttirmeyeceğimizi bütün meslektaşlarımızla, hastalarımızla, bütün toplumla paylaşmak istiyoruz.

15 KASIM 2005 SALI GÜNÜ SAAT 12:30-13:30 ARASINDA BÜTÜN ÜLKEDE TÜM MESLEKTAŞLARIMIZI “BEYAZ ÖNLÜKLERİYLE” HALKIMIZLA BİRLİKTE DEĞERLİ HOCAMIZI ANMAYA, ŞİDDETİ ORTADAN KALDIRMAK İÇİN “NEREYE GİDİYORUZ?” KONUSUNU, DÜŞÜNMEYE DAVET EDİYORUZ.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ