Medimagazin logo

TTB Merkez Konseyi Sağlık Bakanı ile görüştü

TTB Merkez Konseyi Sağlık Bakanı ile görüştü
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
TTB'den yapılan açıklamada, görüşme ile ilgili şunlar kaydedildi:

Anımsanacağı üzere, Sağlık Bakanlığı Eğitim Hastanelerinin bulunduğu illerin İl Sağlık Müdürlüklerine gönderdiği, 25.08.2004 tarihli yazısı ile; eğitim hastanelerinde süresi dolan başasistanların, Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliği’nin 22. maddesi uyarınca uzman olarak atamalarının yapılacağını bildirmişti. Kura evraklarının da en geç 31.08.2004 tarihine kadar gönderilmesini istemişti.

Bu gelişme üzerine Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi hemen Sağlık Bakanı ile görüşmüş, genel yazı ile yürütülen uygulamanın hekimleri;

· çok rencide edici olduğunu,

· hukuki altyapısının bulunmadığını,

· her şey bir yana bu kadroların eğitim kadroları olduğunu,

· değerlendirme kriterlerinin özellik taşıması gerektiği,

gerekçeleriyle, öncelikle işlemin durdurulması ve ortak çalışmanın başlatılması gereğini vurgulamıştı. Türk Tabipleri Birliği’nin bu alandaki tüm birikiminin Uzmanlık Dernekleri Koordinasyon Kurulu tarafından alanın tüm değerlerinin seferber edileceği, bir hukuki düzenleme de dahil böylesine önemli bir konuda bilimin yol göstericiliğinde hareket edilmesi çağrısı Sayın Sağlık Bakanı Akdağ’a iletilmişti.

Durum böyle iken Sağlık Bakanlığı’nca, TTB ve konunun taraflarıyla hiçbir ilişkiye girmeksizin 08.04.2004 tarihinde 25486 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren SB Atama ve Nakil Yönetmeliği’nin 19 Maddesinde 14.09.2004 tarihinde 25583 sayılı Resmi Gazete’de değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklik ile eğitim hastaneleri kadrosunda bulunan uzman hekimler bu kadrodan çıkarılmış, bu atamalar için “yasal zemin” oluşturulmaya çalışılarak sorun daha da karmaşık hale getirilmiştir.

17.03.2005 tarihli 1696 başasistan ve uzman hekimin atama ve nakilleriyle ilgili genelge bilindiği üzere bu yönetmelik değişikliğine dayandırılmaktadır.

Söz konusu olan genelgenin yayımından 4 gün sonra 21.03.2005 tarihinde “… devralınan Eğitim ve Araştırma Hastanelerinin Personel Dağılım Cetvelleri çalışmaları yürütülmekte olduğundan …” gerekçesiyle bilindiği gibi işlem durdurulmuştu.

Türk Tabipleri Birliği bu konuda yürütülen çalışmalar doğrultusunda 26.03.2005 tarihinde Ankara Tabip Odamız ile birlikte Ankara’da Eğitim Hastaneleri Kurultayı’nı düzenlemiştir. Kurultay ağırlıklı olarak Ankara, İstanbul, İzmir, Adana ve Bursa illerinden konunun tüm gerçek sahipleri; başhekimler, şef-şef yardımcıları, başasistanlar, uzman hekimler, eğitim sürecini sürdüren asistanlar, uzmanlık dernekleri ve Sağlık Bakanlığı katılımı ile gerçekleşmiştir. Konu istihdamın yanı sıra mezuniyet sonrası eğitim de dahil birçok boyutuyla ele alınmış ve sorunun çözümüne katkı sunacak öneri paketleri ortaya konulmuştur.

Bakanlığın yürüttüğü bu uygulamalar çalışma ortamımıza son derece zarar verirken hekimlerde de “hakarete uğramışlık”, “değersizlik”, vb. duyguları yarattı. Güvensizlik içerisindeki hekimlere bir yıl sonra dönecekleri ve 3 yıllığına başasistan olacakları sözü verilirken, 17.03.2005 sayılı genelgenin 4. maddesinde “kadro sayısının yeterli olmaması nedeniyle atanamayan …” ibareleri var olan kaygılarını haklı olarak pekiştirdi. Her açıdan kabul edilemez bu durumu ifade etmek üzere 31.03.2005 günü Eğitim Hastanelerindeki başasistan ve uzman hekimler sorununu görüşmek üzere “çok acil (mümkünse 1.4.2005 Cuma günü için) bir randevu” TTB Merkez Konseyi adına Dr.Füsun Sayek tarafından Sağlık Bakanı Prof.Dr.Recep Akdağ’tan talep edildi. Gelişmeler saati saatine tabip odaları üzerinden hekimlerle paylaşıldı.

Acil randevu talebine yanıt alınmaması üzerine, 12.04.2005 tarihinde TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Füsun Sayek, Sayın Sağlık Bakanı Prof. Dr.Recep Akdağ’a hitaben yazdığı yazısıyla “Bu yazıyı eğitim hastanelerinde çalışan meslektaşlarımızın huzursuzluklarını aktarmak için yazıyorum. Yüzyüze görüşerek daha yararlı olacağına inanıyordum. Ne yazık ki bu amaçlı randevu talebimize olumlu yanıt alamadık.

Meslektaşlarımız huzursuzlar ve bunun işaretlerin her gün iş ortamlarında ve 26 Mart 2005 tarihinde düzenlediğimiz Eğitim Hastaneleri Kurultayı’nda gördük. Acil talebimiz bu konunun ilişkilendirildiği Atama ve Nakil Yönetmeliği’nin başasistan, uzman atamaları ile ilgili maddesinin geri çekilmesidir.” biçiminde duruma tepkisini dile getirdi.

Bu yazının iletilmesinden sonra, 13.04.2005 tarihinde Sağlık Bakanı randevu talebimize yanıt vermiş, 14.04.2005 günü saat 13:30’da TTB Merkez Konseyi yaklaşık 1.5 saat süren bir görüşme gerçekleştirmiştir. Bu görüşmede, öncelikle yukarıda sözü edilen süreç ve böylesine güncel bir konuda randevu vermedeki gecikmeden duyulan rahatsızlık dile getirildi.

Eğitim ve Araştırma Hastanelerindeki başasistan ve uzman hekim kadrolarındaki yaşanan durumla ilgili Ağustos 2004’den bu yana defalarca sorunun çözümüne yönelik işbirliği teklif edildiği, Bakanlığın bu tekliflere yanıt verip ortak bir çalışma yürütmek yerine, sonuçları tartışmalı yasal düzenlemeler gerçekleştirdiği, eğitim ve hizmet ortamına ciddi zararlar verecek, kabul edilemez bir tarzda (hekimlerin şahsına tebligat yerine web ortamından isimlerinin bildirilerek görevlendirilmeleri vb.) uygulamalarda ısrar edildiği dile getirildi. Bu süreçte durumdan görev çıkaran Türk Tabipleri Birliği’nin 26.03.2005 tarihinde Eğitim Hastaneleri Kurultayı’nı düzenlediği ama tüm tarafların katılımıyla ortaya konulan sonuçların değerlendirilip kalıcı çözümlerin hayata geçirilebileceği bir ortamın Sağlık Bakanlığı’nca oluşturulmadığı bir kez daha tüm açıklığıyla ifade edildi.

Kısaca özetlenen bu durum karşısında Sağlık Bakanı Sayın Prof.Dr.Recep Akdağ; hekim açığı bulunan bölgeler için 17.03.2005 tarihli genelge ile hekimlere seçenekler sunduklarını, isterlerse hekimlerin başasistan olarak 1 yıl listeden bir yer seçip görev yaptıktan sonra görev yerlerine dönebileceklerini söyledi. Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde uzman hekim kadrolarının kaldırıldığı anımsatıldığında, uzmanların eğitime katkılarının “tartışılabilir” olduğunu, geri dönüşlere ilişkin hissedilen kaygılar aktarılınca da tüm hekimleri başasistan olarak bir defaya mahsus 3 yıllığına atayacaklarını ifade etti. Varolan yasal düzenlemelerde bu geri dönüşlerin “durumu uygun olursa” benzeri ifadelerle açıklıkla yeralmadığı hatırlatıldığında, Sağlık Bakanı bu konuda genelgenin yanlış anlaşıldığını dile getirdi.

Sağlık Bakanı Sayın Prof.Akdağ, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’ni hekimlerin seçtiğini, bu nedenle de Merkez Konseyi’nin hekimlerin çıkarlarını savunduğunu, oysa kendisinin tüm halkımızın çıkarlarını düşünmesi gerektiğini ısrarla vurgulaması üzerine Merkez Konseyi üyelerinin Eğitim Hastanelerinin durumunun ülkenin istihdam bütününden ayrı düşünülemeyeceğini, ancak bu hastanelerin eğitim ve araştırma yükümlülüğünü gözardı etmeden sorunu tüm yönleriyle olgunlaştıracak ortak bir çalışma gereği önerisine ise “umutlu olmamakla birlikte böyle bir çalışma yapılabileceğini” belirtti. Bu çalışmanın başlatılması için kendisinden haber bekleyeceğimiz ifade edildi.

Ayrıca bu sorun ile ilişkilendirilen “Doğu’ya 2000 hekim gönderme” konusunda ise TTB’nin yıllardır her düzeyde eşitsizlikleri gidermek için çaba harcadığını, bu konuda da her türlü müzakereye hazır olduğumuz tekrar paylaşıldı.

Sevgili meslektaşlarımız,

Eğitim hastanelerindeki başasistan, uzman hekim tayin girişimine karşı hep birlikte yürüttüğümüz haklı itiraz ve kararlılığımız sonucu şimdilik bu uygulama askıya alındı. Bize yaşatılanların üçüncü kez tekrarlanmaması ve bu sorunun çözümünün tam anlamıyla güvence altına alınmasını sağlamak amacıyla kararlılığımızın aynen devam ettirilmesi gereği açıktır.

Bu konuda hekimlerin duygu halleri dahil, tüm ayrıntılarıyla aktarılan gelişmelerin yanı sıra:

Devlet Personel Kanunu Taslağı’nın Bakanlar Kurulu’nda bulunduğu ve tüm hekimlerin kamu güvencesi kaldırılarak sözleşmeli personel haline getirilmek istenmesi,

Bütçe Uygulama Talimatı çerçevesinde reçetelerimize 4 kalem ilaç yazma kısıtlamasının getirilmesinin,

Geçici görevlendirmeler,

Emekli hekimleri ikinci bir iş yapma zorunluluğunda bırakan ve 800 YTL’ye mahkum eden kahredici durumu,

Aile hekimliğinin yalnızca daha çok para kazandıracağını söyleyen il sağlık müdürlerine karşın yönetmelik taslaklarını inceleyen hekimlerin “bu kadar da olmaz” isyanını,

Kurum hekimliklerinin yaşadığı belirsizliği,

Kapatılan dispanserleri,

Düzenlenen mesleki sorumluluk yasalarının özüne sinen hekimlere dönük potansiyel suçlu yaklaşımını,

Dayak yiyen, kurşunlanan sağlık kuruluşlarını,

Sağlık hizmetlerinin serbest piyasa koşullarına terk edilmesini,

vb.’ne olan tepki ve itirazlarımızı dile getiren Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi 12 Nisan 2005 tarihli Basın Açıklaması metnini gerekçeleriyle birlikte bir kez daha Sağlık Bakanı’na iletti.

Sayın Bakan’a kendisinin de bir hekim olduğu hatırlatılarak 21 Nisan 2005 Perşembe günü yapacağımız bu görevin vicdani bir sorumluluk olduğu bildirildi.

Bu süreçteki tüm sorumluluğun Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’nde olduğu, görevimizin sağlığı gündem yapmak ve tüm halkımızda duyarlılığı arttırarak sağlık hakkımızın korunup geliştirilmesini talep edeceğimiz konusundaki kararlılığımız Sağlık Bakanı Sayın Prof.Dr.Recep Akdağ’a iletildi.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
MERKEZ KONSEYİ
ttb
merkez
konseyi
sağlık
bakanı
ile
görüştü
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir