Medimagazin logo

Tıptaki aşırı uzmanlaşmahastayı sahipsiz bıraktı

7. Ulusal İç Hastalıkları Kongresi’nde tıptaki aşırı uzmanlaşmanın hekimlik mesleğine verdiği zararlar tartışıldı. Uzmanlar, hastanede hastaların ortada kaldığına dikkat çekildi
Tıptaki aşırı uzmanlaşmahastayı sahipsiz bıraktı
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
7. Ulusal İç Hastalıkları Kongresi’nde hekimlik mesleğine zarar veren önemli başlıklar ele alındı. 16-20 Eylül tarihleri arasında Antalya Belek’de gerçekleştirilen kongrede ele alınan önemli başlıklardan ilki, hekimlerin yeterli iç hastalıkları eğitim almadan uzmanlaşmasının hastaya zarar vermesiydi.


Derneğin ve Kongrenin Başkanı Prof Dr. Hasan Yazıcı, uygar ülkelerde iç hastalıklarını ilgilendiren yan dal ihtisas programlarında en az iki yıl temel iç hastalıkları uzmanlık eğitimi verilmesinin ön görüldüğüne dikkat çekerek, şunları söyledi:

“Uzmanlaşma ve hatta tek bir hastalık veya onun bir parçası üzerinde odaklaşma gerek güncel hasta bakımı, gerekse tıp bilimi bakımından çok önemli. Ancak temel iç hastalıkları bilgi ve becerisinden yoksun kardiyalog, romatolog veya bulaşıcı hastalıklar uzmanı kanımca matematik bilmeden mesleğini uygulamaya çalışan bir iktisatçı bir fizikçi veya temel dilbilimi eğitimi olmayan bir gazeteciden pek farklı olamaz. İlginç tarafı hastalarımız böyle temel iç hastalıkları eğitimi almaksızın yetişmiş meslektaşlarımızın uzmanlık ünvanlarının önüne kimi örnekte ‘düz’ diyor. Yani işte ‘düz kardiyolog, düz, enfeksiyoncu’ gibi bir takım laflar söylenmeye başlandı. Bu tabii hicivsel ama toplumsal da böyle bir beklenti var. Vatandaş kardiyoloğa, romotoloğa geldiğinde eğer o sırada da öksürüyor ise o öksürüğü hakkında da bir şeyler bilmesi istiyor.”

UZMANLAŞMANIN YAN ETKİLERİ
Kongre düzenleme kuruluna göre, hemen her hastalığı için ayrı bir uzman arayan hastaların tanı ve tedavi açısından ciddi sorunlar yaşaması kaçınılmaz. Türkiye İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği Yönetim Kurulu üyesi Prof Dr. Kadir Biberoğlu ise, görüşünü bir örnekle dile getirdi:

“Bir hasta örneği ele alalım. Hastanın şeker, kalp, yüksek tansiyon ve damar problemleri olsun. Bu hasta ne yapacak? Hasta nerdeyse her hastalığı için bir uzman arayıp bulmak zorunda. Peki bunun getireceği sonuç nedir? Hastanelerde kalabalık kuyruklar, istenen tetkikler bu tetkiklerin defalarca istenmesi, zaman kaybı, verilen tedavilerin örtüşmemesi, ekonomik kayıp gibi. Hadi bunları da kabullenelim fakülte hastanelerinde bile birden çok sorunu olan hastalar ortada kalır.”

DERNEK SSK’YA DAVA AÇTI
Kongre Genel Sekreteri Prof Dr. Serhat Ünal ise, iç hastalıkları uzmanlarının ilaç yazmalarıyla ilgili getirilen sınırlandırmaları değerlendirdi. Emekli Sandığı ve Bağ_Kur’da ilaçla ilgili yaşanan sorunları çözdüklerini belirten Prof Dr. Serhat Ünal, SSK ile anlaşamadıkları için dava açtıklarını belirtti ve ekledi:

“İç hastalıkları uzmanına hastaya bakma yetkisi veriyorlar ama astım için gerekli ilacı yazma yetkisi vermiyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil. SSK ile görüşmelerimizde bir sonuç çıkmadı. Bu nedenle Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği, SSK ilaç uygulama listesini mahkemeye verdi. Söylediklerimizinin dikkate alınacağını umuyoruz.”

KONGREYE 3 BİNE YAKIN HEKİM KATILDI
Türkiye İç Hastalıkları Derneği, aşırı uzmanlaşmanın neden olduğu sorunları aşmak için Ankara, İstanbul ve İzmir’de iç hastalıkları konusunda eğitim programları düzenlemeye başladı. Bugüne kadar yapılan eğitimlerin sonunda düzenlenen sınavı geçen 175 hekime sertifika verildi. Kongrede Kongreye 3 bine yakın hekim katıldı.


NTV-MSNBC
tıptaki
aşırı
uzmanlaşmahastayı
sahipsiz
bıraktı
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir