Başhekimi Doç. Dr. Armağan Altun, bebeklerin ölüm nedeninin yapılan araştırmalar sonucu bakteriyel enfeksiyona bağlı olduğunu belirtti. Bulguların ilk kez karşılaştıkları bir bakteri türünü işaret ettiğini belirten Başhekim Altun, "Bu bakteri dışarıdan gelmiştir. Olayın tam olarak nereden kaynaklandığını tespit etmeye çalışıyoruz" dedi.
T.Ü. Tıp Fakültesi Hastanesi’nde, 2 günde 6 bebeğin ölmesi, 3 bebeğin ise durumlarının ağır olması üzerine, yeni doğan ünitesine hasta kabulü durdurulmuş, ölen 3 bebeğin cesedi, otopsi yapılmak üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilmişti.
Hastaneye hasta kabulü durdurulurken, servisteki bebeklerin dışarı çıkarılmasına da izin verilmiyor.
KESİN SONUÇ BİR AYDA BELLİ OLACAK
Adli Tıp Kurumu uzmanları ölen üç bebeğin mikroskopik ve zehirlenme incelenmesi, mikrobiyolojik yani klimadan zehirlenip zehirlenmediğini öğrenmek için bebeklerin iç organlarından kan ve idrarlarından örnekler aldı. Edirne Cumhuriyet Başsavcılığından Adli Tıp Kurumu'na gelen yazıda ölümlerin ortamdan mı, enfeksiyondan mı, çalışanların hatasından olup olmadığından mı araştırması istendi. Adli Tıp Kurumu’ndan çıkan ön otopsi sonucuna göre bebeklerin, travmatik değil, hastaneden kapmış oldukları enfeksiyondan öldükleri belirlendi.
LEJYONER HASTALIĞI MI?
Adli Tıp Kurumu uzmanları, kesin otopsi sonucunun ise yaklaşık bir ay içinde belirleneceğini açıkladı. Uzmanlar, klimadan üreyen ve insanlara geçen virüslerin yolaçtığı lejyoner hastalığından da bebeklerin ölmüş olacağını belirttiler.
KAT KAPATILDI
Hastanenin Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Servisi’nin bulunduğu 9'uncu kata giriş ve çıkışlar yasaklandı. Bu nedenle hastane girişindeki asansörlerin başında ve 9'uncu katın girisinde sürekli güvenlik görevlileri bulunuyor. Servise hasta yakınlarının ve basın mensuplarının girişine izin verilmiyor. Servise sadece görevli sağlık personeli giriyor. Ölüm olaylarından sonra Yeni Doğan Servisi’ne yeni hasta kabulu de yapılmıyor.
TEDAVİDEN VAZGEÇTİLER
Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi’ne Sema-Turgut Türker çifti 17 gün önce doğan ve bebek ölümlerinden bir gün önce taburcu oldukları hastaneye sabah çocuklarını kontrol için getirdiler. Ancak ölüm ve enfeksiyon şüpheleri nedeniyle uzun süre kendi arasında konuşan Türker çifti daha sonra bebeklerini muayene ettirmeden hastaneden ayrıldı.
ENDİŞELİ BEKLEYİŞ SÜRÜYOR
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Yeni Doğan Servisi’nde halen tedavisi süren bebeklerin aileleri endişe içinde bekliyor. Serviste tedavisi süren 10 bebekten olan ikizlerin annesi Gülün ile babası Yaşar Süzer, bebeklerinin sağlık durumunun dört gün önce kötüleştiğini söyledi. Süzer ailesi hastane bahçesinde ikizlerden gelecek haberleri bekliyor.
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Yeni Doğan Servisi’nde tedavisi süren ikiz erkek bebeklerin babası Yaşar Süzer, “Bebekler Perşembe günü çok iyiydi. Ancak Cuma günü kötüleşti. En son Perşembe günü ikizleri cep telefonu ile kameraya çektim. Çok hareketliydiler. Ancak Cuma günü geldiğimizde bebeklerde halsizlik vardı. En son onları dün gördüm'' dedi.
Bebekleri çıkarmak istediğini ancak izin verilmediğini söyleyen Süzer, “Bebeklerim ile ilgili net bilgi alamıyoruz. Onları hastaneden çıkarmak istedim ancak virüs olduğunu söyleyerek izin vermediler. Çaresiz bekliyoruz'' diye konuştu.
"BEBEĞİMİZ İYİYDİ"
Bebeklerini kaybeden Hatice ve Nadi Çalış çifti ise, ölümle ilgili olarak kendilerine yetkililerin bilgi vermediğini söyledi. Nadi Çalış, eşinin 31 Mayıs 2005’te doğum yaptığını daha sonra bebeklerinin Yeni Doğan Ünitesi’ne alındığını belirterek, 17 Haziran Cuma akşamına kadar her şeyin normal olduğunu söyledi. Cuma akşamı bebeğinin öldüğünün kendilerine bildirildiğini ifade eden Çalış, “Cumartesi günü bize cenaze verilmedi. Pazar günü cenazeyi alarak defnettik'' dedi. Hatice Çalış da ikinci çocuğu olan Fatma Beyza’nın ölüm nedenine ilişkin kendilerini hastane yetkililerinden bilgi verilmediğini söyledi. Kendisinin kadın-doğum servisine kontrole gittiğini daha sonra bebeğinin öldüğünü öğrendiğini belirten Çalış, “Bebeğim Fatma Beyza’yı, cuma günü akşam üzere gördüğümde sağlık durumu gayet iyiydi. Psikolojim bozuldu'' diye konuştu.
ORTAK KOMİSYON KURULDU
Öte yandan Sağlık Bakanlığı ve Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi uzmanlarından oluşan ortak bir komisyon kuruldu. Bebek ölümlerini araştıracak komisyonun çalışmalarına başlayabilmesi için Trakya Üniversitesi Rektörlüğü’nün 3 isim bildirilmesi bekleniyor.
ADLİ SORUŞTURMA SÜRÜYOR
Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 7 bebeğin ölümü ile ilgili olarak Edirne Cumhuriyet Başsavclığı’nın başlattığı adli sornuşturma da sürüyor. Savcılık soruşturmanın tamamlanması için Edirne’de yapılan tıbbi otopsi ile İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan gelecek raporları bekliyor.
TÜRK NEONATOLOJİ DERNEĞİ 'NDEN AÇIKLAMA
Türk Neonatoloji Derneği'nce, Trakya Üniversitesi'ndeki bebek ölümlerinde üzücü olan konunun, "hastane enfeksiyonlarının birbiri ardına ve ölümcül şekilde ortaya çıkması" olduğu vurgulanarak, benzer olayların dünyanın en ileri ülkelerinde olduğu gibi, Türkiye'nin başka gelişmiş tıp merkezlerinde de yaşanabileceği uyarısında bulunuldu.
Dernekten yapılan açıklamada, son 30 yıldır yenidoğan bakımındaki gelişmelere ve yenidoğanların yaşam sürelerinin uzamasına rağmen enfeksiyon hastalıklarının, yenidoğan bebeklerin bakım ve tedavileri ile uğraşan sağlık personelinin en önemli problemi ve bu dönemin başlıca ölüm nedeni olmaya devam ettiği belirtildi.
Yenidoğan bebeklerin, özellikle de zamanından önce (prematüre) doğan ve doğuştan sakat olan bebeklerin, hastane enfeksiyonlarına kolayca yakalanabildikleri vurgulanan açıklamada, yenidoğan yoğun bakım ünitesinde bakım alan bebeklerin bağışıklık sistemlerinin, derilerindeki koruyucu tabakaların ve mide-bağırsak işlevlerinin gelişmemiş ve çok zayıf olması, tanı koymak ve tedavi etmek için yapılan işlemlere daha fazla maruz kalmaları nedeniyle, hastane enfeksiyonu riskinin yüksek olduğu kaydedildi.
Açıklamada, bu bebeklerin yaşatılmak için kuvözlere konduğu, 5-6 farklı serum takıldığı, suni solunum cihazlarına bağlandığı, laboratuar incelemeleri için sık sık kan alındığı, göbek veya kollarındaki damarlara kateterler takıldığı, uzun süre ağızdan veya mide tüpü ile beslenemediklerinden damarlarından protein ve yağ içeren sıvılarla beslenmek zorunda kalındığı anlatıldı.
Bu girişimlerin, zaten mikroplara karşı dirençleri çok az olan yenidoğan bebeklerde sepsis ve menenjit gibi ölümcül enfeksiyonlara neden olduğu ifade edilen açıklamada, hastane enfeksiyonlarını, bu girişimlerin yanı sıra mikrop bulaşmış çamaşırlar, sabunluklar, el losyonları, serumlar, klimalar, hatta musluk suyu gibi akla gelen hemen her şeyin yaratabileceğine dikkat çekildi.
Açıklamada, "Trakya Üniversitesi'nde görülen olayda üzücü olan konu, hastane enfeksiyonlarının birbiri ardınca ve ölümcül şekilde ortaya çıkmasıdır. Ancak benzer olayların dünyanın en ileri ülkelerinde olduğu gibi, ülkemizdeki başka gelişmiş tıp merkezlerinde de yaşanabileceği unutulmamalıdır" denildi.
Milliyet
