Medimagazin logo

Sosyal Güvenlik Reformu'nun artıları, eksileri

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Tasarısı'nın 'eşitlik ve denge' öngörmesi genel olarak destekleniyor. Ancak çeşitli kesimlerden hak kayıpları olacağına ilişkin de endişeler belirtiliyor. Sendikalar ve muhalefetin tasarıya yönelik sert eleştirileri var
Sosyal Güvenlik Reformu'nun artıları, eksileri
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Tasarısı'nın 'eşitlik ve denge' öngörmesi genel olarak destekleniyor. Ancak çeşitli kesimlerden hak kayıpları olacağına ilişkin de endişeler belirtiliyor. Sendikalar ve muhalefetin tasarıya yönelik sert eleştirileri var

Sosyal Güvenlik Reformu çerçevesinde sigortalılara eşit kriterlerle emeklilik koşulları sağlaması olumlu karşılanırken, pek çok çalışan, kazanılmış haklarını kaybetme ve daha kötü şartlarda emekli olma kaygısı taşıyor.
Yasa tasarısının TBMM Genel Kurulu'nda görüşüldüğü şu günlerde işçi ve memur sendikalarının protestolarını artırması da düzenlemede hükümetle sivil toplum örgütlerinin uzlaşamadığı pek çok nokta olduğunu gösteriyor.
Temel soru, 1 Ocak 2007'de yürürlüğe girecek yasanın çalışanlar için getirdiği hak ve yükümlülüklerin neler olduğu. Bu konuda ciddi görüş ayrılıkları bulunuyor.
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı'nın çalışma hayatı ve emeklilik sistemine getirdiği etkileri, olumlu ve olumsuz yönleriyle değerlendiren uzmanların Milliyet'e verdiği bilgilere göre ortaya çıkan tablo şöyle:

Part-time çalışan için prim günü artıyor
Olumlu: Düzenlemeyle yarım zamanlı/part-time ya da mevsimlik çalışanların erken emeklilikten yararlanmak için 25 yıl çalışmış olması koşulu kaldırılıyor.
Buna göre, bu kapsamda çalışanlar çalışma süresine bakılmaksızın gerekli prim ödeme gün sayısını ve yaş koşulunu sağladığında emekli olabilecekler.
Olumsuz: Yeni düzenlemeyle sürekli işi olmayanların emekli olabilmesi için gereken prim ödeme gün sayısı 4 bin 500'den 5 bin 400'e yükseltiliyor. Bu koşulu sağlayan işçiler, ancak genel yaş haddine 3 yıl ekleyerek kadınsa 61, erkekse 63 yaşını doldurmaları koşuluyla emekli olabilecekler.

Aylık hesabında 'alt sınır' kalkıyor
Olumlu: Tasarı emeklilik koşullarını yerine getirdikten sonraki aylık bağlama oranlarını yükseltiyor. Çalışma yılına bakılmaksızın aylık bağlama oranlarını 2016'ya kadar yüzde 2.5, 2016'dan sonra yüzde 2 olarak uyguluyor.
Mevcut sistemde Bağ-Kur ve SSK'lıların prime esas kazançları hesaplanırken, 1999'dan önceki çalışılan sürelerin 'son 5 yıllık' ortalama aylık geliri; 1999 sonrasındaki yılların ise ortalama aylık geliri esas alınıyor. Emekli Sandığı'nda ise, son alınan maaş dikkate alınıyor. Bu da memurların emekliliğe kısa bir süre kala yüksek maaşlı kadrolara atanarak yüksek aylıkla emekli olmasına olanak tanıyor. Düzenleme ile son maaşın dikkate alınması ile eşit kriter getiriliyor. Ancak eşitliğin düşük aylık hesaplama yönünde sağlanması eleştiriliyor.
Olumsuz: Mevcut düzenlemede alt sınır var. Emekli aylığı, çalışırken alınan aylığın yüzde 35 altında kalamıyor. Bu yeni düzenlemede yok. Çalışanların kanun yürülüğe girdikten sonraki dönem için hesaplanacak aylıkları alt sınırın altında olsa bile yukarıya çekilmeyecek. Emekli aylıklarına yapılacak zamlarda büyüme oranı etkili olmazken, TÜFE baz alınacak. İşçi ve esnaf için sigorta primine esas kazançta üst sınır getirilirken, memurlar için bu sınır uygulanmayacak.

Ölüm aylığında SSK düzeni esas alınıyor
Olumlu: Emekli Sandığı'na tabi olanların ölümü halinde hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için, mevcut mevzuata göre 10 yıllık hizmet şartı var. Bağ-Kur'da bu süre 5 tam yıl. SSK'da en az 5 yıldan beri sigorta ve her yıl için ortalama 180 gün (toplam bin 800 gün) prim ödeme şartı var. Yeni düzenlemede SSK koşulları esas alınıyor.
Olumsuz: Yürürlükteki kanuna göre iş kazası veya meslek hastalığı sonucunda sürekli tam iş göremez duruma düşen SSK'lılara yüzde 70 oranında sürekli iş göremezlik geliri bağlanıyor. Sigortalı başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda ise, bağlanan gelir yüzde 50 oranında artırılıyor. Düzenlemeye göre başka birinin sürekli bakımına muhtaç şekilde tam iş göremez konumuna düşenlere bağlanacak aylık oranının yüzde 100 olarak uygulanması öngörülüyor.
Örneğin esas kazancı 600 YTL olan, başka birinin sürekli bakımına muhtaç şekilde tam iş göremez durumuna giren sigortalıya mevcut düzenlemeye göre 630 YTL, yeni düzenlemeye göre gelir bağlama oranı yüzde 100 olarak uygulanacağından 600 YTL veriliyor.

Eşitleme, aylıkta kayıp yaratıyor
Olumlu: Emekli aylıkları halen Emekli Sandığı'nda yüzde 3, SSK ve Bağ-Kur'da yüzde 2.6 olan 'yıllık emekli aylığı bağlama oranı' ile belirleniyor. Aylık bağlama oranlarının farklı oluşu aynı sürede ve aynı maaşla çalışan farklı sosyal güvenlik kurumuna tabi sigortalıların emekli aylıklarının eşit kriterle hesaplanmamasına yol açıyor. Düzenlemeyle bu oranlar 2016'ya kadar yüzde 2.5, 2016'dan sonra yüzde 2 olmak üzere tüm çalışanlar için eşitleniyor.
Olumsuz: Aylık bağlama oranlarının eşitlenirken düşürülmesi emekli aylıklarının da azalması anlamına geliyor. Aylıklardaki düşüşten mevcut sigortalılar da yeni ve eski sistemde geçirdikleri süreye bağlı olarak çeşitli düzeylerde etkileniyor.

Evlenme ve cenaze yardımı
Olumlu: Yürürlükteki yasaya göre, sigortalı ebeveynleri üzerinden bağlanan ölüm aylığını almaktayken evlenen kız çocuklarının aylıkları kesiliyor ve aylığının 2 yıllık tutarı evlenme ödeneği olarak peşin veriliyor. Düzenlemeyle dul eş ve erkek çocuklarının da bu ödeneği almasına olanak tanınıyor.
Olumsuz: Yardımın kapsamı genişletilmesine karşın miktarı azaltılıyor. Hali hazırda 2 yıllık aylıklar toplamına eşit olan ödenek, yeni düzenlemeyle 'aylığın bir yıllık tutarına' indiriliyor. Mevcut mevzuata göre, ölen sigortalıların cenaze masrafından yararlanması için belli bir süre prim ödenmesi şartı aranmazken, tasarıyla ölen sigortalıların hak sahiplerine cenaze masrafı ödenmesi için en az 360 gün prim ödeme koşulu getiriliyor.

Malulen emeklilik
Olumlu: Mevcut düzenlemede çalışma gücünün üçte ikisini veya iş kazası, meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün yüzde 66'sını kaybedenler malullük sigortasından yararlanabiliyor. Tasarıyla bu oran yüzde 60'a indiriliyor.
Ayrıca malulen emekli olacak ancak prim ödeme gün sayısı 9 bin günden az olan kişilere 9 bin gün üzerinden aylık bağlama oranı hesaplanarak ödeme yapılacak. Başka birinin sürekli bakımana muhtaç durumda malul olan sigortalı için bin 800 gün prim ödenmesi yeterli olacak.

Olumsuz: Malulen emekli olmak zorlaşacak. Mevcut düzenlemeye göre, malul aylığı bağlanabilmesi için Emekli Sandığı'nda tam 10 yıl, Bağ-Kur'da tam 5 yıl, SSK'da en az 5 yıl sigortalı olmak ve her yıl için en az 180 gün prim ödemiş bulunmak veya toplam en az bin 800 gün prim ödemiş olmak şartı aranıyor.
Kanun yürürlüğe girdikten sonra malul aylığı almaya hak kazanmak SSK ve Bağ-Kur için gerekli olan çalışma süresi artacak. Aylık almak için çalışanın en az 10 yıl sigortalı olması ve bin 800 gün prim ödemesi koşulu getirilecek.

Milliyet
sosyal
güvenlik
reformu'nun
artıları
eksileri
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir