Medimagazin logo

"Yasamız çıkana kadar TBMM'den ayrılmayacağız"

Türk Tabipleri Birliği (TTB) 2. Başkanı Metin Bakkalcı, Türk Tabipler Birliği Yasası'nın çıkması için demokratik, meşru tüm yolları kullanacaklarını ve yasa çıkana kadar TBMM'den ayrılmayacaklarını söyledi.
"Yasamız çıkana kadar TBMM'den ayrılmayacağız"
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Türk Tabipleri Birliği (TTB) 2. Başkanı Metin Bakkalcı, Türk Tabipler Birliği Yasası'nın çıkması için demokratik, meşru tüm yolları kullanacaklarını ve yasa çıkana kadar TBMM'den ayrılmayacaklarını söyledi.


Türk Tabipleri Birliği'ne bağlı bazı illerin tabip odası başkanlarından oluşan bir heyet, TBMM önüne gelerek, bir basın açıklaması yaptı.


Heyet adına konuşan Bakkalcı, TTB'nin genel kurullarını toplayabilmesi için gerekli olan maddesinin, 2002 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini hatırlattı.


Anayasa Mahkemesi'nin, kanunun iptalinin ardından daha adil bir delegasyon oluşturulabilmesi için TBMM'ye 6 ay süre tanıdığını ifade eden Bakkalcı, ''Bu ülkede herkesin bilgisi içerisinde bir Anayasa suçu işlenmektedir. Aradan 3 yıl geçmesine rağmen bu yasa çıkmadı. Bu süre içerisinde TTB, genel kurullarını toplayamadı ve kararlarını alamadı. Tüm bu engellemelere rağmen yine de TTB işlerini yürütmüştür'' diye konuştu.


1 Mart'ta ''Türk Tabipler Birliği Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi''nin TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmeye başlandığını, ancak yarım kaldığını anlatan Bakkalcı, şunları kaydetti:

''Ne olduysa oldu, 1 Mart akşamı geri çekildi. Gerekçe olarak AKP milletvekilleri, 'Bu yasa görüşülürken muhalefet milletvekilleri kürsüden konuşuyorlar. Yasanın görüşülmesine engel oluyorlar. Bu yüzden geri çektik' dediler. Kürsü hakkına dokunulamaz. 1 Mart'tan sonra yaptığımız tüm girişimlere rağmen, tasarı TBMM Genel Kurulu gündemine alınmadı. Biz bunun için bugün Meclis'e giriyoruz. Yasamızın çıkması için demokratik, meşru tüm yolları kullanacağız ve yasamız çıkana kadar TBMM'den ayrılmayacağız.''


Basın açıklamasının ardından tabip odaları başkanlarından oluşan heyet, görüşmelerde bulunmak üzere TBMM'ye girdi.

AA
"yasamız
çıkana
kadar
tbmm'den
ayrılmayacağız"
Yorum (6)
Ertekin Arasıl
Tek cümle ile,Prof:Dr.İsmail Hakkı Aydın'nın düşünce ve ifadelerine aynen katıldığımı belirtmek istedim.Sevgi ve Saygılarımla.
0
Cevapla
AYHAN KARA
gerçekten çok ince ve nazıkçe uyarı.ama maalesef Türkiyede her doktor poatnsiyel suçlu olduğu için özellikle beyin cerrahisi başta olmak üzere meslektaşlarımızın birbirini kötülediği ve en buyuk zararı meslektaşlarımızın bi,rbirine verdiği ortamda ,bu güzel paylaşım için teşekkürler
0
Cevapla
Dr.Cevdett
İsmail hocam, bu bahsettiğiniz araştırma ''kolesistektomi'' ve ''histerektomi'' içinde yapılıyor. Ancak bu çalışmanın amacının ne olduğu çok net değil. Her iki alanda da rastgele seçilen ilgili branş hekimleri bakanlık tarafından bu çalışmayı yapmakla görevlendiriliyor.
0
Cevapla
Nazır ÇOBAN
Bir hastanede idareci olarak, ameliyatlarda kullanılan malzemelerin ve miktarlarının ne derece uygun olup olmadığı konusunda kafamda soru işaretleri var. Aynı tanı ve operasyon olmasına rağmen farklı malzeme veya sayıda malzeme kullanıldığı, bu nedenle ameliyat faturasının normalin maliyetin iki katına çıktığı, aynı tanı ve operasyonda hekimlerin bir kısmı ekstra kullanılan malzemeyi tercih ederken diğerleri endikasyon olmadığını ifade ederek kullanmadığını tespit ettim.Yıllardır yapılan protez ameliyatlarının yanında son zamanlarda daha önce kullanılmayan fakat protez ameliyatı maliyetine yakın ekstra malzeme veya ilaç kullanıldığı,işin ilginç tarafı bunu bir hekim kullanırken diğer hekimler bunun gereksiz bir işlem olduğunu iddia ettiklerini gördüm. Aynı şekilde son dönemlerde Beyin cerrahide kullanılan aslında tedaviden veya operasyondan ziyade analjezi amacıyla kullanılan endoskopik işlemlerin maliyetlerinin nerede ise protez işlemleri kadar maliyete neden olduğu görülmektedir.Üstelik on-onbeş dakikada yapılan bu işlemleri bir hekim bir günde altı-yedi hastaya uygulamaktadır.Bunun sınırı .endikasyonu nedir? Bilmiyoruz. SGK bu tür uygulamaların altından nasıl kalkacak bunu merak ediyorum.Hülasa sağlıkta gerksiz,endikasyon dışı uygulamalar başta olmak üzere gereksiz tahlil ve tetkikler hat safhada .Bunun önü alınmasa ülkemiz dolayısıyla hepimiz bundan zarar göreceğiz.Burada görev herşeyden önce ülkesini seven hekimlere düşmektedir.
0
Cevapla
heybet semur
sayın hocam bahsettiğiniz konu bakanlığımız sağlık hizmetleri genel müdürlüğü tarafında her bıranştan birer hastalık ve tedavisi ile alakalı tüm ülkemizin devlet hastanelerinde geriye doğru yapılan bir araştırma idi.hasta demografik bilgiler,tanı, tanıya yardımcı muayene bulguları,laboratuvar,görüntüleme,yapılan tedavi vb kırka yakın soru içeren bir çalışma idi.bunu yapmanın hiçbir zararı yok kanımca.biz hekimler neden yaptığımız işin sorgulan masından rahatsız olalımki.neticede yaptığımız bir suç değil.bildiğimiz öğrendiğimiz gördüğümüz ne ise onu hastalarımıza uyguladık.bunu takip etmek maliyet tıbbi yöntem ve doğruluk hekim davranışı gibi konularda bakanlığın ve sgk nın bilgi sahibi olmasının çok faydası vardır.bir hastane yöneticisi olarak bir varis ameliyatını 50-100 tl maliyetle tedavi eden varken 5000 tl ye de mal edenler vardır.herkesin yaptığı sorgulana bilmeli ölçüle bilmeli ve hesap verilebilir olmalıdır.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir