Medimagazin logo

" Mecburi hizmeti haklı göstermek için verilen doktor sayıları gerçeğe aykırı"

Dünkü yazımda, doktorlara mecburi hizmetin, başta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi olmak üzere birçok uluslararası sözleşmeye aykırı olduğu iddiasını yansıtmış ve Av. Kazım Berzeg'in uyarısını aktarmıştım - Gülay Göktürk 'ün yazısı
" Mecburi hizmeti haklı göstermek için verilen doktor sayıları gerçeğe aykırı"
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Dünkü yazımda, doktorlara mecburi hizmetin, başta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi olmak üzere birçok uluslararası sözleşmeye aykırı olduğu iddiasını yansıtmış ve Av. Kazım Berzeg'in uyarısını aktarmıştım. Berzeg, bu uygulama yüzünden Türkiye'nin AİHM'nde ve AB'yle ilişkilerinde ciddi sorunlar yaşayacağını söylüyordu.


Kuşkusuz, Avrupalı hukukçular da böyle bir olayı değerlendirirken bireysel hak ihlalinin ne uğruna yapıldığına da bakacaklardır.


Dünyanın her yerinde, bireysel bazı hakların, felaketlerde, salgında, savaş halinde ya da buna benzer olağanüstü koşullarda sınırlanması ilke olarak kabul edilir. Kimse, bir salgın hastalıkta Sağlık Bakanlığı bütün ilaçlara el koyup dağıtımını merkezileştirdi diye ticaret özgürlüğünün zedelenmesinden yakınamaz.


Peki bugün Türkiye'nin bazı bölgelerinde halk sağlığı doktorsuzluk yüzünden ciddi ölçüde tehlikeye mi düşmüştür de, mecburi hizmet uygulaması kaçınılmaz olmuştur?


Kendini "mecburi hizmet sürgünü" olarak tanımlayan bir uzman doktordan aldığım mektup, bunun aksini iddia ediyor.


Mecburi hizmeti haklı göstermek için verilen doktor sayılarının gerçeğe aykırı olduğunu söyleyen doktor okurum, yapılan hesaplamalarda özel hastanelerde, sivillere de bakmakta olan askeri hastanelerde ve fakülte hastanelerinde çalışan doktorların hesaba dahil edilmediklerini, böylece doktor sayısının olduğundan düşük gösterildiğini öne sürüyor.

Ayrıca doktorsuz olduğu söylenen Güneydoğu Anadolu'daki bazı illerin, nüfus başına düşen doktor sayısı açısından Orta Anadolu'nun bazı illerinden daha iyi durumda olduğunu söylüyor.

"Mesela" diyor, "Hakkari'de Eylül 2005'te Vali'nin ifadesine göre Sağlık Bakanlığı'na bağlı 21 uzman, 32 pratisyen sürekli görevli idi. Ayrıca askeri hastanede 7 uzman ve 20'den fazla pratisyen askeri doktor görev yapmaktaydı. 2 uzman da serbest çalışıyordu. Bu suretle 2000 yılında nüfusu 683.000 olan Yozgat'taki 98 uzman doktor karşılığında nüfusu 236.000 olan Hakkari'deki 30 uzman doktor oransal olarak yaklaşık eşit düzeydeydi. Bu illerden, nüfusu 263.000 olan Siirt'te ise Eylül 2005'te Bakan'ın ifadesine göre 24 uzman Sağlık Bakanlığı'nda, 16 uzman Siirt'teki tam teşekküllü özel Hayat Hastanesi'nde, ayrıca 9 uzman da askeri hastanede görevliydi. Bu suretle Siirt'teki 49 uzman doktor nüfusuna oranla Yozgat'tan daha fazlaydı."


Doktor okurum ayrıca Doğu-Güneydoğu Anadolu'da hiçbir ilin ileri uzmanlık merkezleri olan fakülte hastanelerine uzaklığı 200 km'yi geçmediğini; ileri ülkelerde (ABD, Fransa v.s.) de doktor dağılımında eşitlik olmadığını ve hastaların gerektiğinde yüzlerce kilometre uzaklıktaki büyük tıp merkezlerine taşındıklarını ekliyor.

***

Peki doktor dağılımında vahim bir durum yok da Bakanlık mecburi hizmet uygulamasını neden koydu? Doktorlara olan "düşmanlığından" değil herhalde!
Benim bildiğim kadarıyla, Bakanlık da başlangıçta mecburi hizmete hiç sıcak bakmıyordu, hatta Doğu ve Güneydoğu'yu cazip hale getirmek için çeşitli maddi teşvik tedbirleri uyguladı. Ama sonuç alınamadı ve mecburi hizmete mecbur kalındı.

Kısacası, ortada bir kargaşa var. Bütün bu iddialar, mecburi hizmet meselesinin sadece ilkesel planda değil, aynı zamanda somut bilgiler ışığında etraflıca tartışılması gerektiğini ortaya koyuyor.

DB Tercüman - Gülay Göktürk
"
mecburi
hizmeti
haklı
göstermek
için
verilen
doktor
sayıları
gerçeğe
aykırı"
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir