İnternetten randevu kuyrukları azaltacak

HKS diyorsunuz. HKS uygulayabilmek için gerekli altyapının olduğuna inanıyormusunuz? Kampus hastaneleri modeli de yürüyebilecek bir model değil. Hastane büyüdükçe sorunlar katlanarak artar. Dünyanın tekettiği bir sistemi niçin savunduğunuzu anlayamıyoruz. Böyle bir sistemin yararı olan birkeç gruptan birisi heralde inşaatçılar ve malzeme satan firmalardır. Sistemin nasıl gümlediğini hep birlikte göreceğiz. saygılar.

Sayın Demir öncelikle bir yerden başarı bekleniyorsa o yerdeki çalışanların çalışma şartlarını kolaylaştırıp sıkıntılarını gidermek idarecilerin birincil görevidir.Doktor yokluğundan acillerin felç olup can çekiştiği bir noktadayız.Bir gece bir devlet hastanesinin aciline gidip sabaha kadar bir gözlem yapın bakalım, orada stresten,yorgunluktan,hasta yakınlarının tacizleriyle boğuşmaktan gözlerine kan oturmuş doktorlarınızı seyredin.Yeterince acil tıp uzmanı olmayan, elindeki pratisyenleride aile hekimliğine gönderen sistem kurucularının acilleri nasıl zaafiyete uğrattığına şahit olun.Uzmanlaşmaya saygısı olmayan insanlar acilleri uzmanlar idare etsin diye baştan savma çözümler gösterebilirler.O zaman her uzmanın 24 saat acilde duracağı bir sistem icat edin.Acillere baksın dediğiniz uzmanlar mesleklerinden soğumuş,tükenmişlik sendromu içinde yok olmak üzereler.Baktığın hasta kadar, yaptığın ameliyat kadar para alırsın diyen bir sistem insan odaklı değil tamda ''PARA'' odaklıdır.Yoksa bu ülkede son 10 yılda bu kadar mantar biter gibi özel hastane türermiydi?Ne kadar da insancıl bir toplumuz değil mi?

sayın Demir, abartılmış hasta hakkı olduğuna kuşku yok, sağlık reformlarından nemalanmayı bilen yöneticiler ve kanun koyucular bu hakkın hastaya bakan hekime de verilmesi gerektiğini gözardı ettiler. İnsan odaklı dediler, insan olarak sadece hastayı aldılar, ne de olsa hekimler paradan başka bir şey düşünmeyen başka yaratıklardı, insan sayılmazlardı. Onlara verdikleri tek şey ne kadar hasta bakarsan o kadar çok paran olur şeklinde özetleneblir. Sizin de bu sisteme katkınızı herkes biliyor. Performans sistemi sayesinde hekimler izin almaktan korkan kişiler oldu, bir çoğu geçen seneki izinlerini yakmayı göze alarak bu yazı da izinsiz geçirecekler. Defansif tıp aldı yürüdü. eskiden bu ameliyatı yapamıyorum, başkasına gidin demek ayıptı, artık sıradan bir şey, üniversitelerde bile. saygılar

Sayin Demir, öncelikle teşekkür ederim. Yazınızda vurguladığınız hususlar çok önemli. Hakikaten de HKS kavramı yaklaşık 3-4 yıldır gündemde ve neredeyse rutin hizmet sunumu dışında hastaneleri aktive eden yegane unsurlardan biri haline gelmiştir. Hastane yönetsel yapısının değiştiğini belirtmişsiniz. Bundan şunu anlıyoruz; sadece hekimin yönettiği ve soorumluluk aldığı hastanecilik sisteminin iflas ettiğini anlıyoruz. Bu nedenle yeni teşkilat kanununda başka gruplara yöneticilik kapısının aralandığını görüyoruz. Kanaatimce yöneticilerin kim olduğu önemli değil. Zira soon yıllarda fark yaratan yöneticiler neredeyse zaten yok ve olamaz da... Çünkü, Bakanlık hastanelere ne yapacağını en ince ayrıntısına kadar söylüyor. Bütün hedefleri kandisi koyuyor ve takip ediyor. Fark yaratan yöneticiler eski dönem için geçerliydi. Bakanlık kurumları otomatik pilota bağlamış. Bu nedenle, yöneticilerin kim olduğu önemli değil.Önemli olan rotayı doğru takip etmek. Ayrıca, bugün için büyük hastanelerde çalışanların %80'i kurum yöneticilerini tanımamaktadır. Dolayısıyla, yönetici A veya B kişisi olmuş fark etmez.

bakanlığın yeni khk ile nasıl bir denetleyici rolü olduğunu daha açık şekilde yazmanızı beklerdi..Yeni düzenlemede denetimden kastedilen şey nedir?..kim nasıl yapacak?m