Medimagazin logo

Bebeğe gebelik testi 77’lik dedeye sünnet

Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu’nun Başbakan Tayyip Erdoğan ve bakanlara da yolladığı 2005 yılına ait raporda, SSK’daki şişirme faturalarla "sistematik" vurgun yapıldığı bildirildi. Raporda 77 yaşında kalp krizi geçirmiş hastanın "sünnet" edildiği, erkek hastalara kürtaj yapıldığı, bebeklere hamilelik testi uygulandığı belgelendi.
Bebeğe gebelik testi 77’lik dedeye sünnet
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu’nun Başbakan Tayyip Erdoğan ve bakanlara da yolladığı 2005 yılına ait raporda, SSK’daki şişirme faturalarla "sistematik" vurgun yapıldığı bildirildi. Raporda 77 yaşında kalp krizi geçirmiş hastanın "sünnet" edildiği, erkek hastalara kürtaj yapıldığı, bebeklere hamilelik testi uygulandığı belgelendi.

Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu’nun Başbakan Tayyip Erdoğan ve bakanlara da yolladığı 2005 yılına ait raporda, SSK’daki şişirme faturalarla"sistematik" vurgun yapıldığı bildirildi. İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne, beyin kanaması, böbrek yetmezliği ve kalp sorunuyla gelen 67 yaşındaki Fikret Aydoğ adlı hastaya "2 defa sünnet" yapılmış gibi fatura çıkarıldığı saptandı. Başka bir hastanede 77 yaşında kalp krizi geçiren hasta sünnet edildi. 1 yaşındaki kız çocuğuna "gebelik testi", şeker hastalığından ayağında yara açılan hastaya "cinsel uzuv" ameliyatı faturaları kesildi. İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Özgür Yiğit, bu durumun "kodlama" hatasından kaynaklandığını belirterek şöyle konuştu:

"Sünnet SSK kodlama sisteminde 530400 koduyla geçiyor. Kalp hastalıkları da 530500’lü kodlarla başlıyor. Yetkili arkadaşlarımız durumun kodlama hatasından kaynaklandığını bildirdi."

DİĞER HASTANELER

Rapora giren şişirme faturalar bu kadarla bitmiyor. Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Fatma Çakmak adlı hastaya çekilen 7 MR’ın, aynı hastanede Aynur Demirkıran’a 907 kez yapılan hepatit testinin, İlyas Aktürk’e çekilen 4 MR’ın, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Beste Tepe’ye 24 kez çekilen röntgenin faturaları da rapora girdi.

Türkiye genelindeki 13 SSK Sağlık İşleri İl Müdürlüğü’nden alınan belgelerle hazırlanan rapordaki usulsüzlük örnekleri şöyle anlatıldı:

ERKEĞE KÜRTAJ

Bir üniversite hastanesinden kuruma gönderilen faturada, 70 yaşındaki bir erkek hastaya 26 günlük yatış ve bu sürede 81’er kez sodyum, potasyum, klor, 80 kez glukoz, 65 kez kalsiyum testleri yapıldıktan sonra bir de gebelik testi yapılmış.

Bir üniversite hastanesi tarafından 5 gün yatırılan bir hasta için 35 gün yatış fatura edilmiş. Aynı hastanede erkek hastaya "kürtaj" faturası kesilmiş.

Bir sağlık ocağı tarafından gönderilen "erkek hasta"ya ait bir faturada, "jinekolojik operasyon" yapıldığı yer almış.

Kadın hastalıkları ve doğum hastanesinde pnömoni (akciğer iltihabı) teşhisi konulan 15 günlük bebeğe rahim ameliyatı fatura edilmiştir.

FATURA ŞİŞİRME VURGUNU SAVCILIĞA BİLDİRİLMELİ

Raporu hazırlayan müfettişler, şişirme fatura sorununu değerlendirirken dikkat çeken şu tespitlerde bulundu: "Faturalarla ilgili bu şişirme olaylarıyla ilgili olarak hastane yetkilileriyle yapılan görüşmelerde, gerekçe olarak ’kodlama’ hatası sunulmaktadır. Ancak istisnai durum olmaktan çıkmış bulunan bu aksaklıkların ’kodlama hatası’ ya da sehven yapılmış işlemler gibi ifadelerle izahı mümkün değildir. Eğer kodlama hatası olsaydı bu hataların sistematik bir şekilde sürdürülmemesi gerekirdi." Müfettişler şişirme vurgununun cumhuriyet savcılıklarına bildirilmesini istedi.

Hürriyet
bebeğe
gebelik
testi
77&#8217
lik
dedeye
sünnet
Yorum (11)
Aslı Varlık
Hayatta olmazsa olmaz tek şey sağlıktır. Doktorluk kendisinden son damlasına kadar karşılığını hak ettiğince vererek yararlanılması gereken en değerli meslek grubudur. Çok zor yetişir, sermayesi bilgi vetecrübedir, ülkeye çok pahalıya mal olur. Doktoru bu şekilde belli kalıplarda çalışmaya zorlamak yanlıştır. Hukuki kurallar işletilip, bu günkü SGK sorgulama sistemi iyi kullanıldığında doktor dan nerede ve kaç yerde çalışırsa çalışsın en yüksek verimi almak mümkündür. Şu anki sistemde doktor sabah gelip akşam evine giden bir memur durumuna getirilmiştir, ve kamuda asla riskli ve başını ağrıtabilecek vakaya bulaşmamak istemez, defansif tıp uygulaması yaygınlaşmıştır. Yüzde 25-30 özelleşmiş bir sistem kurulmuştur ve kompleks işler yüksek ücretlere buralarda kamudan ayrılan doktorlarca yapılmaktadır. Özel gruplar üniversiteler kurup tıp fakülteleri açarak da sistemlerini kuvvetlendirmektedir. Halbuki bu doktorlar bu işi kamuda yapıyordu! Sonuçta olan gene vatandaşa olmuş vatandaş en az %90 ve hatta çoğu zaman daha üstünde bedeller ödeyerek hizmet almaya başlamıştır. Bundan sonra ok yaydan çıktığı için o doktorları kamu sistemine döndürmek çok zordur. Sistem uluslararası yatırımcı sermayenin iştahını çok kabartmıştır ve bu sektöre ciddi yatırım yapmışlardır, elbette amaçları Türkiye nin sağlığını güçlendirmek değil sermayelerini katlamaktır. Bir sonraki adım da da özel sağlık sigortalarını devreye sokacaktır bu gruplar. Büyük yatırımcı sistemin suyunu sıkıp içtikten sonra yavaşça Türkiyeden çekilecek ve kendini yeni hazırladığı ülkelere atacaktır. Bıraktığı posa ile yine biz bize kalacağız... Halbuki herşey devlet gücü ile içimizde çözülebilirdi. Buna inanmayanlar İngiltere, Fransa, hollanda, Finlandiya, Danimarka ve birçok avrupa ülkesine bakabilirler. Bu ülkelerde özel sistem azdır olsa bile devlet üzerinden iş yapamaz! Tabloyu iyi okumak lazım.
0
Cevapla
ali veli
iki lafından biri hekimin çalışma ahlakı olmuş çok bilir yazarımızın, ben hekimin ahlaklısını severim demiş, demiş de neyin özetini yapmış, sistemin hekimler açısından kommün düzene hastalar açısından tam liberal düzene döndüğünü, ahlaklı hekimin düşüncesini söylemesinin bile ayıp olduğundan hiç bahsetmemiş, planlı programlı dediğin sistem çöküyoooo, sistem çökünce de çok eleştirdiler ondan oldu dersin artık.
0
Cevapla
Adnan Öbek
Bugün Almanya da çalışan bir bayan hasta geldi. - " 3 aydan beri dermatoloji uzmanına muayene olmak için randevu alamadım " dedi... Sn. Bakan ın kulakları çınlasın... Bedava hizmet ne Almanya da, ne de ABD gibi süper ülkelerde var ! Her hizmetin bedeli ödenmelidir. Devlet suyu bile bedava vermiyor. Dr.un emeğini sömürmeye , o nun serbest çalışmasını kısıtlamaya kimsenin hakkı yoktur. " En büyük adaletsizlik kanunların gölgesinde yapılandır" derler. Bizde de aynısı uygulanıp faşist metodlarla oy uğrunqa hür girişim engellenmiş ve hasta sahipleri şımartılmıştır. Her tıbbi girişimin riski vardır. Yollarda nasıl kaza oluyorsa operasyonlarda da aynı şekilde kaza olabilir.Sağlıkta hiç bir dr. garanti veremez.
0
Cevapla
realmardin
sağlıktaki rezalet ve keşmekeş ortada..yapılan günü kurtarma ve sallamadan ibaret..kendimizi kandırmayalım..
0
Cevapla
Selami Aykın
"2012’deki üniversiteye giriş sınavında en yüksek puan alan ilk on bin öğrencinin sekiz bini bir tıp fakültesine yerleşmiş durumda" Niye,neden,niçin? Emek sömüren bir düzende gençlerimizin nasıl bir tercih yapmasını bekleyebilirdik ki? Yanıtlar Sn.Mehmet Demir'i maalesef desteklemeyecektir.Keşke düşündüğü gibi olsaydı.Oysa ki Avrupa'nın en genç nüfusuna sahibiz diye övünüyorduk.Hep sistemimizin organizasyondaki yetersizlik sonucu bu avantajımızı da değerlendiremedik.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir