Ankara'daki Kuş Gribi zirvesi

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, hükümetin kuş gribi konusunda gerekli tedbirleri almadığı yönündeki eleştirileri cevaplayarak, "Uluslararası örgütlerin bile takdirini kazanan süratli ve başarılı bir organizasyon içerisindeyiz. Hazırlık dönemi dönemi iyi yapılmamış olsaydı meselenin boyutu daha farklı olabilirdi" dedi.
Akdağ, Türkiye'nin kuş gribi konusunda mükemmel bir sınav verdiğini belirtti.



Kuş Gribi Zirvesi Ankara'da başladı. Zirveye Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, 81 kentin valisi, sağlık, tarım ve çevre il müdürleriyle bakanlık bürokratları katıldı.
Toplantıda konuşan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, hem eleştirileri cevapladı, hem de valiler ve vatandaşlara bazı uyarılarda bulundu.


Türkiye'nin kuş gribiyle mücadele uluslararası örgütlerin takdirini kazanan süratli ve başarılı bir organizasyon gerçekleştirdiğini ifade eden Bakan Akdağ, hastalığın göçmen kuşlar, kümes hayvanlarıyla vatandaşları direk ilgilendirdiğini kaydetti. Kuş gribi konusunda gerekli çalışmaların zamanında ve yeteri kadar alındığını vurgulayan Akdağ, "Hazırlık dönemi dönemi iyi yapılmamış olsaydı meselenin boyutu daha farklı olabilirdi. Organizasyonun bozukluğu veya bilgilendirme eksikliği nedeniyle yanlış ve eksik işler yapılmamıştır. Özellikle valilerimiz meseleye zamanında müdahale etmişlerdir. Türkiye Cumhuriyeti mükemmel bir sınav vermiştir" diye konuştu.


"BAZI ÜLKELER BU DURUMU, TÜRKİYE'NİN ALEYHİNE KULLANMAYA ÇALIŞTI"
Kuş gribi hastalığı ortaya çıkmadan önce 60 uzmanın katkılarıyla Ulusal Salgın Planı hazırladıklarını anlatan Akdağ, şunları söyledi:
"27 Aralık tarihinde Iğdır'ın Aralık bölgesinde ortaya çıkan hastalık sonrası bölgeye bakanlığımızdan aynı gün uzmanlar gönderildi. Meselenin üzerine süratle gittik. Ağrı'nın Doğubeyazıt İlçesi'nde insan vakaları görüldüğünde bilinen insan vakası yoktu. Bu kadar yaygın bir coğrafyada bütün evlerin önüne bir nöbetçi dikerek meseleyi kontrol altına almak mümkün değildir. Siz de takdir edersiniz ki, daha önce bilmediğiniz, tanımadığınız bir hastalığın teşhis edilememe ihtimali yüksektir."


Kuş gribinin görülmesiyle birlikte bazı ülkelerin durumu Türkiye'nin aleyhine kullanmaya çalıştığını söyleyen Akdağ, "Ülkemizin dostu var, düşmanı var. Bu süreci kullanmak isteyenler oldu. Türkiye'ye seyahat kısıtlamasından bahsedenler oldu; ama Dünya Sağlık Örgütü (WHO) yetkilileri yaptıkları açıklamalarla seyahat kısıtlamasının gereksiz olduğunu bildirdi. Buna rağmen bazı uluslararası basın organları gerçeklere aykırı yayınlar yaptı" şeklinde konuştu.


Recep Akdağ, WHO ve BM'nin bildirimleri çerçevesinde H5N1 virüsünün insandan insana geçmediğini; ancak bu virüsün değişe göstermesi ve insandan insana geçmesi halinde dünyada büyük bir salgının ortaya çıkabileceğini kaydetti. WHO'nun bu konuda ciddi çalışmalar yaptığını ifade eden Akdağ, "Bizde hazırladığımız Ulusal Salgın Planı'nı geliştireceğiz" dedi.
Konuşmasında son bölümlerinde salondaki valilere seslenen Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "Hastalıkla mücadelede bürokratik hantallığı müsaade etmeyin" uyarısı yaptı.

Akdağ, tüm bilgi bombardımanı ve uzmanların uyarılarına rağmen çocuklarının kanatlı hayvanlara temasını engellemeyen ailelere de tepki gösterdi. Beyaz et, tavuk ve yumurtanın hijyenik koşullara dikkat edilmesi şartıyla tüketilmesinde bir sakınca olmadığını anlatan Akdağ, besinlerin iyice pişirildikten sonra yenilmesini önerdi.


Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, şimdiye kadar 1 milyon 106 bin kanatlı hayvanın itlaf edildiğini açıkladı. Eker, büyük eleştiri alan itlaf çalışmalarına ilişkin ise, "İtlaf çalışmalarında çocuklara mizansen yaptırdılar, biz bunları tespit ettik. Ama bu görüntüler Türkiye'ye zarar verdi" değerlendirmesinde bulundu. Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe de, hükümetin kuş gribi konusunda oldukça şeffaf bir politika izlediğini belirterek, eleştirilerin haksız olduğunu savundu.
Dedeman Otel'de başlayan Kuş Gribi Zirvesi'nde konuşan Bakan Eker, kuş gribinin ilk kez 5 Ekim tarihinde Balıkesir'in Manyas İlçesi'nde görüldüğünü hatırlatarak, göçmen kuşların güzergahında olduğu için Türkiye'nin yüksek düzeyde risk altında olduğunu kaydetti. Kuş gribi hakkında bilgi veren Eker, hastalığın 1959 yılından beri 24 ülkede görüldüğünü, Türkiye'nin ise 25. ülke olduğunu söyledi. Eker, 1999 yılında İtalya'da 13 milyon, 2003 yılında Hollanda, Belçika ve Almanya'da 48 milyon, Tyland'da 63 milyon kanatlı hayvanın itlaf edildiğini belirtti.


Manyas'ta görülen kuş gribi vakaları öncesi Acil Eylem Planı hazırladıklarını ifade eden Eker, bu planın çoğaltılarak tüm illere ve ilçelere gönderildiğini ifade etti. Bu süreçte Ulusal ve Yerel Hastalıklar Kontrol Merkezi kurduklarını hatırlatan Eker, Manyas olayından sonra pazarlarda kanatlı hayvan satışlarını yasakladıklarını dile getirdi. Kuş gribiyle mücadele konusunda uluslararası kuruluşlarla sürekli işbirliği içinde olduklarını söyleyen Eker, açıktan yani pazarlarda hayvan satışlarının kesinlikle önlenmesi gerektiğini vurguladı.

İtlaf ekiplerinin çalışmalarında çocukların kullanılarak mizansal görüntüler çekildiğini ileri süren Bakan Eker, bu görüntülerin Türkiye'ye zarar verdiğini belirtti.
Şimdiye kadar 1 milyon 106 bin kanatlı hayvanın itlaf edildiğini anlatan Eker, "24 kesin 73 şüpheli kaynak (odak) belirlendi. Evcil kanatlı hayvanlardan 987 tane, sulak alanlarda ise 386 örnek incelendi" şeklinde konuştu. Kuş gribi konusunda çocukların en büyük risk grubu olduğunu hatırlatan Eker, anne-babaları uyardı.
Çevre Orman Bakanı Osman Pepe ise, itlaf çalışmalarının sadece görevli ekipler tarafından yapılması gerektiğini vurgulayarak, "Televizyonlarda izledik, çocuklar tavukları elleriyle tutup itlaf ekiplerine veriyor. Bunların bazıları mizansen de olsa kimse bunu yapmamalıdır. Bununla birlikte gömülen hayvanların suları yer altı sularına kesinlikle karıştırılmamalıdır" diye konuştu. Kuş gribi konusunda hükümetin oldukça şeffaf bir politika izlediğini anlatan Pepe, şunları söyledi:

"Sadece Türkiye'de kuş gribi yok, sağımızda solumuzda, kuzeyimizde güneyimizde her tarafımızda vardır demek benim işim değildir. Hastalıkla mücadele sırasında dezenfeksiyon torbaları delinmemeli, hayvan ölüleri ezilmemelidir. Üzeri kapatılan çukurlar 3 ay sıkıştırılmamalıdır. Düzenli çöp depolama oluşturulmalıdır. İş elbiseleri, maske ve eldivenler yakılmalı ya da gömülmelidir. Umarım kuş gribini en kısa sürede bertaraf ederiz."

Vali kendini savundu
Kameralar önünde kümeste beslediği tavukları pişirip yiyerek büyük eleştiri alan Aydın Valisi Mustafa Malay kendisini savundu. Malay, halkı cesaretlendirmek için kümesteki tavuklarını kesip yediğini söyledi.


Malay, Ankara'da başlayan ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, 81 ilin valisi, sağlık, tarım ve çevre il müdürleriyle bakanlık bürokratlarının katıldığı Kuş Gribi Zirvesi'nde gazetecilerin sorularını cevapladı. Halkın cesaretini artırmak için kümesteki tavuklarını pişirip yediğini belirten Vali Malay, "Bilimsel veriler tavuk hasta bile pişirilerek yenilirse virüsün insana geçmeyeceğini gösteriyor. Önemli olan halkının cesaretinin kırılmaması ve üretimin azalmamasıdır" dedi.
Kuş gribinden sonra vatandaşlar arasında panik başladığını vurgulayan Malay, insanların en küçük bir rahatsızlıkta, 'Acaba kuş gribine mi yakalandım?' endişesi ise hastanelere koştuğunu söyledi.


Kuş gribi hastalığının görülmeye başlamasından sonra evinde tavuk besleyen aile fertlerinin birbirlerini ihbar ettiğini anlatan Malay, "Çocuk, kümesteki tavuklardan 3'ünü verip 5'ini saklayan annesini ihbar ediyor" diye konuştu.
Malay, Türk milletinin her şeyin üstesinden geleceğine inandığını da sözlerine ekledi.

İHA