Medimagazin logo

Genel Sağlık Sigortası yeniden alt komisyonda

Sosyal güvenlik reformu kapsamında ve IMF ile yapılan yeni ekonomik programın en önemli yapısal tedbirleri arasında yer alan yasaların ilk sırasında yer alan Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda ikinci kez alt komisyona gönderildi
Genel Sağlık Sigortası yeniden alt komisyonda
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Sosyal güvenlik reformu kapsamında ve IMF ile yapılan yeni ekonomik programın en önemli yapısal tedbirleri arasında yer alan yasaların ilk sırasında yer alan Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda ikinci kez alt komisyona gönderildi.


TBMM plan Bütçe Komisyonu'nda Yargıtay'a 30 Güvenlik görevlisi kadrosu verilmesinin ardından Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası yasa tasarısı ele alındı. Ancak görüşmelere geçildiğinde tasarının alt komisyona havale edilmesi için bir önerge verildi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, önerge üzerinde yaptığı kısa konuşmada, tasarının alt komisyona gönderilmesini desteklediklerini söyleyerek, ''Bu konuda sosyal tarafların yeni önerileri olmuştur. Ekonomik ve Sosyal Konsey de bu kanun tasarısı için toplanmıştır. Orada birtakım öneriler ortaya konulmuştur. Bu yüzden bu kanunun tekrar alt komisyonda ele alınması yararlı olacaktır'' dedi. Önerge oya sunularak kabul edildi ve tasarı yeniden alt komisyona gönderildi.

Tasarı 109 ana madde ve 14 geçici maddeden oluşuyor. Tasarı üzerindeki görüşmeler 12 Ekim 2005'te başlanmış, ancak CHP'nin itirazları ve bu konuda taraf olan kuruluşların yer aldığı emek platformunun görüş ve önerilerine yer verilmediği gerekçesiyle CHP'nin ilk madde üzerinde 26 önerge vermesi üzerine görüşmeler tıkanmıştı.


Tasarı üzerindeki görüşmelere verilen aranın üzerinden üç ayı aşkın bir zaman geçti ve bu sürede bakanlık taraflarla yaptığı toplantıda uzlaşma aradı, ancak bazı düzenlemelere karşın tam bir uzlaşma sağlanamadı. Tasarı bugün yeniden komisyona geldi ancak tasarı yeniden alt komisyona havale edildi.
Reform olarak nitelendirilen tasarıda sosyal güvenlik sistemindeki açıkların artmasına neden olduğu kabul edilen emekliye ayrılma yaşına ilişkin düzenlemeler yer alıyor. Tasarının kabulünün ardından ilk defa sigortalı olanların emekli olabilmeleri için kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olmaları ve en az 9 bin gün prim (25 yıl) ödemiş olmaları koşulu getiriliyor. Böylece 2035 yılına kadar emeklilik yaşı değişmeyecek, ancak 2036 yılından itibaren kademeli olarak artarak 2075'ten itibaren kadın ve erkeklerde emeklilik yaşı 68 yaşından itibaren şeklinde dondurulacak. Aylık bağlama oranları da, kanunun yürürlüğe girmesinden sonra 2016 yılına kadar çalışılan her yıl için yıllık yüzde 2.5, 2016 yılından itibaren ise yıllık yüzde 2 olarak uygulanacak. Ancak aylık bağlama oranı hiçbir şekilde yüzde 90'ı geçemeyecek.


Aynı tasarıya göre, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları için prim oranı sigortaya esas kazancın yüzde 20'si olarak tespit edilirken, bunun yüzde 9'u sigortalı, yüzde 11'i ise işveren tarafından karşılanacak. Bu prime devlet ayrıca yüzde 5 oranında katkı yapacak. Tasarıyla, genel sağlık sigortası primi, kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına tabi olanlar için prime esas kazancın yüzde 12.5`i olarak belirlendi. Bu primin yüzde 5'i çalışan, yüzde 7.5'i işveren tarafından karşılanacak. Emekliler ise sağlık hizmetleri için prime ya da aylıklarından kesintiye tabi olamayacak.


Halen Bağ-Kur'luların aylıklarından yapılan yüzde 10'luk kesintiyi kaldıran tasarıya göre, Bağ-Kur'da sağlık primi yüzde 20'den yüzde 12.5'e indiriliyor. Genel sağlık sigortasına tabi olanlar ile isteğe bağlı sigortalıların genel sağlık sigortası primi ise, esas kazancın yüzde 12'si olacak. Tasarıda, cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık görevi yapanların emekli aylıkları ayrı bir madde ile düzenleniyor. Bu çerçevede cumhurbaşkanı iken bu görevinden herhangi bir sebeple ayrılanlara istekleri üzerine müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren, istek tarihinde cumhurbaşkanına ödenmekte olan aylık ödeneğin yüzde 40'ı oranında yaşlılık aylığı bağlanacak. Başbakana ise, emekli cumhurbaşkanı ödeneğinin yüzde 75'i oranında aylık bağlanacak. Tasarıyla vatani görevini yapan er ve erbaşlar ile Türkiye'de ikamet eden yabancı ülke vatandaşlarından kendi ülkesinde sosyal sigortası olanlar kapsam dışında tutulurken, diğer tüm vatandaşlar genel sağlık sigortası kapsamına alınıyor.


Genel sağlık sigortası kapsamındaki kişilerin sigortalı olması zorunluluğu getiriliyor.
Sağlık hizmetlerinden yararlanmak için ise tedavi için başvurulan tarihten önce son bir yıl içinde 90 gün prim ödenmiş veya tahakkuk ettirilmiş olması ve halen prim ödeme yükümlüsü olanların başvurduğu tarihte prim borcunun bulunmaması gerekiyor. Genel Sağlık sigortası sistemiyle koruyucu sağlık sisteminin güçlendirilmesi de amaçlanıyor. Tasarının hükümet tarafından 4 Nisan'da TBMM`ye sevk edilen ilk halinde yürürlük tarihi 1 Ocak 2006 olarak öngörülmüştü. Ancak alt komisyonda, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı'nın yürürlüğe giriş tarihini 1 Ocak 2007 olacak şekilde değiştirdi.


İHA
genel
sağlık
sigortası
yeniden
alt
komisyonda
Yorum (10)
kungoren
Sayın hocam. hekime şiddet nedenlerinin tespitinde sıraladığınız 1nci maddeye şunu eklemek isterim.Hekim onurunun aşşağılanması aslında hekimin emeğinin ucuzlatılmasına gerekçe olmasıdır. Hekim aşşağlanmalı değersizleştirilmeliki emeğide ucuz olsun. Niye ucuz olsun çünki zaten sağlık ssitemimiz el değiştirecek mülkiyet yerli yabncı sermayeye devredilecek. Sağlıkta dönüşüm = pazarlama. Dolayısıyla Sermaye eli kolu bağlı alternatifi olamyan ucuz kaliteli insan gücü ister. Bu nun alt yapısı oluşturuldu. Şiddet bunun doğal sonucudur.Hekim onurunun düşürülmesi yaptığı işinde değersizleştirilmesi anlamına gelir. Buda hakettiği düşük ücrettir. İstenilen arzu edilen budur. Buna medyada yargıda alet edildi. Propaganda başarılı oldu.
0
Cevapla
Dr.Cevdett
Mehmet hoca yazdıklarınıza aynen katılmakla beraber ilavelerim olacak.Özellikle acillerde şiddet, ücret azlığı ve ağır iş yükü nedeniyle pratisyen arkadaşlar aile hekimliğine gittiklerinden kimse kalmadı.Birkaç acil uzmanı ve birkaç pratisyenle beraber diğer uzmanların ite kaka çalışmasıyla kör-topal aciller gidiyor.O acil tıp uzmanları ve pratisyenlerde gidince ne olacak Allah bilir.Geceleri ana-baba günü olan aciller bundan sonra şiddetin pik yapacağı yerler olacaktır.Sağlık bakanlığının bir an önce içindeki yerleşmeleri tamamlayarak acillere acil çözüm üretmesi gerekiyor.
0
Cevapla
Yakup Kaya
Degerli hocamızın goruslerine katiliyorum. Yazısının altina imzamı atarım.
0
Cevapla
Can Dr
Öldürsünler hepimizi , biz de kurtulalım onlar da
0
Cevapla
gf
Sayın hocam doktora şiddette karşı adı xxxxxx olan bir hareketi başlatmanız gerekir. Bunu ateşliyecek organ ve teşkilata sahipsiniz...Bu hareketin başını derneğinizde yapabilir... Yani buradaki yazıyı çok az bizden insanlar okuyor ve öylece kalıyor.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir