Önce okurlarım uyardı, daha sonra da sağlık sektörünü yakından izleyen bir dostum, bir özet yaptı:
- Sağlık sektöründe özel sektör büyük bir hızla mesafe alırken, devlete ait hastaneler gözardı ediliyor.
Bizim; “bu ülkede iyi şeyler de oluyor” yollu yazılarımızı hatırlatan dostumuz “bana yarım gününü ayır” dedi; ayırdık.
Birlikte, Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gittik.
1985’te Kadıköy Koşuyolu’nda kurulduğu için adı oradan kalmış..
2005’ten itibaren de, Kartal’daki yeni tesislerinde hizmete devam ediyor.
2005 içinde poliklinikte bakılan hasta sayısı 102 bin 891.. Yatan hasta: 10 bin 422..
1985-2005 arasında toplam 80 bin 573 ameliyat gerçekleştirilmiş. Bugün de, gün içinde ortalama 40 hastaya anjiyo yapılıp, kalp nakli gerçekleştiriliyor.
Hastaneyi, uzay merkezi ya da bir transatlantiği geziyormuş gibi dolaşıyoruz.
- Sadece hastalara şifa dağıtan bir sağlık merkezi değil burası.
- Ya?
- İstanbul’a ve Türkiye’nin her bölgesine doktor yetiştiriliyor bu hastanede.
Verilen çarpıcı bilgileri dinlerken akla gelen ilk soru şu oluyor:
- Bu geminin kaptanı kim?
- Prof. Dr. Cevat Yakut.
Hemen, “kaptan” Prof. Yakut’un odasına çıkıp sohbet ediyoruz. Cevat Yakut’un anlatacağı çok şey var ama biz özetini verelim:
- En yüksek teknoloji ile çalışıyoruz, son derece çalışkan ve yetenekli bir ekibimiz var. Hiçbir mazeretimiz yok ve başarılarımızı sürdürmeye mahkumuz.
Görüp dinlediklerimizden sonra, söylenecek üç sözcüklü cümle kaldı geriye:
- Gerçekten helal olsun.
Şakir Süter / Akşam