Medimagazin logo

Recep Akdağ: Doktorlar muayenehanelerini kapatıyor

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, uygulamaya koydukları sosyal sağlık politikalarıyla vatandaşların daha kaliteli ve kısa yoldan sağlık hizmeti aldıklarını, eczanelerin de altın çağını yaşadığını söyledi
Recep Akdağ: Doktorlar muayenehanelerini kapatıyor
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, uygulamaya koydukları sosyal sağlık politikalarıyla vatandaşların daha kaliteli ve kısa yoldan sağlık hizmeti aldıklarını, eczanelerin de altın çağını yaşadığını söyledi.


TBMM Genel Kurulu'nda, Sağlık Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı ve bağlı kurum ve kuruluşların 2006 yılı bütçeler görüşülüyor. Milletvekillerinin eleştiri ve görüşlerine cevap vermek üzere Meclis kürsüsünden bir konuşma yapan ve Sağlık Bakanlığı'nın 2006 yılı bütçesini değerlendiren Sağlık Bakanı Akdağ, hastanelerde artık rehin kalma olayının bittiğini söyledi.

Bakan Akdağ, "Rehin kaldığı iddia edildiği dönemde bir çocuğumuzun hastanede tedavi gördüğünü öğrendik. Bu nasıl rehin kalma. Rehin kalma hastanede işi bittiği halde gönderilmemesi demek. Böyle bir şöy yoksa bu durumda rehin kaldığı iddiasında bulunmak Türkçeyi bilmemek demek. Siz Türkçeyi öğrenin ondan sonra konuşalım. Uygulamalar konusunda kimin kusuru varsa üzerine gitmeye ve gerekli işlemi yapmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

"AŞILAMADA AVRUPA'YA ÖRNEK ÜLKE TÜRKİYE"

Bakan Akdağ, açıklamalarında aşılama ile ilgili bilgiler verdi. Akdağ, "2002 ylında aşılama hizmetleri için hükümetin ayırdığı toplam miktar bugünün rakamlarıyla 1 milyon YTL iken bu rakam 2006 bütçesinde 100 milyon YTL'yi aşacaktır. Yalnızca aşılama için. Sağlık ocaklarındaki hasta sayısı 6 bin 200'lerdeyken 12 bine çıkarılmıştır. Avrupa'nın en büyük kampanyasını kızamık aşısında gerçekleştirdik 18 milyon yavrumuzu aşıladık. 1999 yılından itibaren düşme eğiliminde olan aşılama 2005 yılında yüzde 100'e ulaşmıştır. Şu anda aşılama hizmetleri bakından mükemmel bir noktaya gitmekteyiz. 2006 yılı içinde bütün yavrularımız Avrupa'daki aşılama sistemine ve seviyesine kavuşacaktır" dedi.

Çok yoksul ve sağlık hizmeti almakta güçlük çeken yüzde 12'lik bir bölümde anne ve bebek ölümlerinin ölümünü durdurmak için önemli çalışmalar yaptıklarına dikkat çeken Akdağ, "Bütün yavrularımıza koruyucu demir damlası ve D vitamini damlası vermeye başladık ücretsiz olarak. Hemofili taramalarını ilk kez biz başlattık. 10-12 yılda yapılanları biz 3 yılda yaptık. Gebelik esnasında ve 6 yaşına kadar bebeklerimize sağlık kontrolüne getirmeleri şartıyla ayda 16.5 milyon yardım yapıyoruz. Biz bunu yaparken de karşı çıkanlar oldu. Bu doğumları arttırırmış. Çok yanlış. Bu kesimin bebeklerine ulaşmak ve onları eğitmek gerekiyor" ifadelerine yer verdi.

Bakan Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "Artık Türkiye aile hekimliğini tartışmıyor bizi bütün şehirlerden bize ne zaman aile hekimliği getireceksiniz deniliyor. Tartışılan budur. Siz vatandaşı meseleleri anlayamaz mı zannediyorsunuz. Demokrasiye inancınız ortaya çıkıyor. Vatandaş ne istediğini herhalde en az sizin kadar bilir. Burada aile hekimliği çalışmalarını yürütürken toplum sağlığı merkezlerini de beraber yürütüyoruz. Afetlerle ilgili bin 500 kişilik ekip yetiştirdik. Gönüllü olarak eğitimden geçmektedirler. Yetişmiş olan bu bin 500 kişi Pakistan, Bingöl, Afganistan depremlerinde büyük başarılara imza atmışlardır. Elbette sağlık işletmeleri oluşturacağız. Bunu oluşturmazsanız sağlık çiftliklerine yol açarsınız. Aldığını sattığını bilen verimli çalışan performans gösterdikçe daha çok çalışan elemanlara ihtiyacımız var".


"DOKTORLAR MUAYENEHANELERİNİ KAPATIYOR"

Bakan Akdağ açıklamalarında doktorların uygulamaya koydukları sistemle muayenehanelerini kapatmaya çalıştığını kaydederek, "Performansa dayalı katkı payı ödenmeye başlandıktan sonra 2002 yılında biz devraldığımızda muayenehanesi olmayan hekim sayısı yüzde 11 iken 2003 yılında bu yüzde 11 olan oran yüzde 25'e 2004 yılında yüzde 42'ye 2005 yılı Aralık ayı itibariyle yüzde 55'e çıkmıştır. Bu ülkede artık hekimler günlerinin tamamını tam zamanlı olarak insanımızın hizmetine sunmak için devletin verdiği imkanla sağlık hizmeti vermektedir" ifadelerine yer verdi.


Bakan Akdağ, açıklamalarında yine uygulamaya koydukları sistem ile halkın eczanelerden artık kolaylıkla ilaç alabildiklerini belirterek, durumdan eczacıların da memnun olduğunu söyledi. Akdağ, "Bu ülkede 22 bin eczacı var. 22 bin eczacının SSK''lıya ilaç vermesini neden engelleyeceksiniz. Bunları unuttunuz. Önce vatandaşın işini çözeceksiniz. Türk eczacılığı altın yıllarını yaşamaktadır" diye konuştu.

İHA
recep
akdağ:
doktorlar
muayenehanelerini
kapatıyor
Yorum (3)
Ahmet Karaman
Otuz yıllık meslek hayatımda hekimliğin bu kadar aşağılandığı ve hakarete maruz kaldığı başka bir dönem görmedim. Burada esas amaç zannediyorum ucuz iş gücü yaratmak. Birilerine verilmiş sözler var sanki.Yazık.
0
Cevapla
Arzu Ş.
Hasta Haklarının kesinlikle uygulanmadığı bu ortamlara Sağlık Bakanlığının ivedilikle el atmasını temenni ediyorum.Doktor - hasta arasında para asla ve asla olmamalı.hastanenin giderlerini karşılayamaması hastanın suçu değil.o zaman iyi idareciler başa getirilecek,onlarda hastanelerde ısrafa izin vermeyecekler. Bunları neden mi yazdım çünkü; salı günü bir üniversite hastanesi bir başka üniversite hastanesine beni sevk etti.oraya gittiğimizde hocaları görebilmek için önce 210 tl ödememiz gerektiği söylendi.hocanın da en erken perşembe işleme alabileceği söylendi.bunun üzerine bize önerilen prof.un muayenehanesine telf. açtık. sekreteri 300 muayene ücreti, 350 işlem analiz ücreti alınacağını ve işleminde orada olacağını söyledi.bu işlemin ücreti de 1500 tl. tabi ben azıcık maaşımla bunları karşılayamayacağımı bildiğimden poliklinik şartlarında muayene olmayı kabul ettim.o zamanda hocanın karşısına çıkabilmek için 210 tl ödemem gerektiği söylendi.bunu ödedikten sonra doktor bana söyledikleri muayene saatinden yarım saat sonra beni muayene etti ve işlemi gerçekleştirdi.işlemden sonrada 170 tl başka bir bölüme para ödedik.toplam masrafımız 500tl üzeri oldu.çünkü bu üniversiteler farklı şehirlerde olduğu için yemek,içmek konaklamak hep bizim cebimizden çıktı.Psikolojim altüst oldu.Ayrıca hemşire doktor yerine reçete düzenliyor, kaşesini basıp imzalıyor hastaya veriyor.odanın önünde ve ya koridorda beklediğimizde salona kovalandık.çünkü hocalar öyle istiyormuş.hemşireler hocaların emirlerini yerine getirmekle görevli çalışanlar gibi çalışmaktalar.hasta psikolojisi onların hiçmi hiç umurlarında değil.bu sebeplerle Sağlık Bakanlığı mutlaka el atmalı bu TANRILAR SALTANATINA.
0
Cevapla
Gökhan Ö.
Sayın Arzu Ş. Yazdıklarınızdan ne kadar kızgın olduğunuz belli. Ama sağlık çalışanı olmanıza rağmen diğerleri gibi, yanlış yöne doğru bağırıyorsunuz. Bu işin sorumlusu ne hocalardır ne de diğer doktorlardır. Siz eğer dünya standartının çok altında bir maaşı hekim ve diğer sağlık çalışanları grubuna layık görmeye devam ederseniz, bu problemlerle hangi sistemi getirirseniz getirin asla baş edemezsiniz. Dünyanın her yerinde BİLGİ, TECRÜBE VE TEKNOLOJİ nin karşılığı ödenir. Bunun Doğru olanı tabii ki bunu hastanın ödememesidir. Bunu sağlayacak yegane güç sağlıklı bir sağlık sistemini kurma becerisidir. Ne hastaya ne de hekime bir şeyler dayatarak bu işi çözemezsiniz. Mutsuz, tedirgin ve gergin bir hekimin PERFORMANSININ ne olacağını da yakın süreçte göreceğiz. Hasta ve hekimlerin ortak şikayetlerinin farkında olabilmeleri dileğiyle...
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir