Meslektaşları ve hastaları Göksel Kalaycı 'yı anlattı: "Doktor altın parmak" derdik

İstanbul Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof Dr. Göksel Kalaycı, hastane bahçesinde uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetti. Kalaycı'ya 10 kurşun sıkan saldırganın bir hasta yakını olduğu sanılıyor


12.11.2005



İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Göksel Kalaycı, dün saat 08.45 sıralarında 34 DK 2367 plakalı, Subaru marka otomobiliyle İstanbul Tıp Fakültesi otoparkında geldi. Aracını park etti, daha otomobilinden inmeden silahlı saldırıya uğradı. Saldırgan, Prof.Dr. Kalaycı'ya 10 el ateş ettikten sonra koşarak hastane bahçesinden çıktı ve bir taksiye binerek uzaklaştı. Başına 3, vücuduna da 4 kurşun isabet eden Kalaycı, Acil Servis'e kaldırıldı. Ancak aşırı kan kaybetmişti. Tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Saldırganın eşkali belli
Olay yerine gelen İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, "Saldırganın eşkalini belirledik. Güvenlik kamerası görüntülerini ve görgü tanıklarının ifadelerini aldık. Arkadaşlarımız konuyla ilgili soruşturmayı sürdürüyor. Olay yerinde 9 mm'lik kovanlar bulundu" dedi.

Polis yetkilileri, silahlı saldırının bir hasta yakını tarafından gerçekleştirildiğini düşünüyor. Prof.Dr. Kalaycı'nın bir süre önce iki hasta yakını tarafından tehdit edildiği belirlendi. İddiaya göre akciğer kanseri olan Ahmet Cevher (60), 11 Ocak 2005'te Kalaycı'nın da aralarında bulunduğu bir grup doktor tarafından ameliyat edildi. Sonraki süreçte hastalığı yayıldı. 8 Kasım günü yakınları tarafından hastaneye getirildi. Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedavi altına alınan Cevher, önceki gece saat 03.00 sıralarında hayatını kaybetti. Ahmet Cevher'in ölümü üzerine yakınları, servisteki doktorlar ve görevlilerle tartıştı.

"Ölürse hesabını sorarız"
Bir hastane çalışanı, Cevher'in yakınlarının "Ameliyat ettirmeseydik, daha çok yaşayacaktı. Hep bu kasap doktorların yüzünden öldü" dediklerini duyduğunu söyledi. İfadesine başvurulan bir hastabakıcı, kaçan saldırganın birkaç gün önce Cevher ailesinin yanında görülen ve Yoğun Bakım Servis kapısında görevlilerle tartışan kişiye çok benzediğini bildirdi. Bu kişinin "Bu hastaya birşey olursa size bunun hesabını sorarız" diyerek doktorları ve çalışanları tehdit ettiğini söyledi. Polis, cinayetle ilgili olarak Ahmet Cevher'in 2 akrabasını arıyor.

Hastaya eliyle teşhis koyardı 'doktor altın parmak' derdik
* Prof. Gencay Gürsoy (İstanbul Tabib Odası Başkanı): Çok başarılı bir hekim olarak bu ülkeye yıllarca emek vermiş birisi, bir hiç yüzünden böyle vahşice öldürülebiliyor. İlk sınıftan itibaren cerrah olmayı istemişti, en iyi olacağını hayal ederdi. Öyle de oldu. En ufak detayı atlamaz, titizlikle çalışırdı. Cerrahi alanındaki başarısı, yurt dışında bile büyük ilgi görüyordu. Çok ama çok üzgünüm...

* Prof.Dr. Cavit Avcı: Çok değerli bir bilim adamıydı. Son 10 senedir göğüs cerrahine yoğunlaştı. 3 yıl önce İstanbul Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı'nı kurdu. Göğüs cerrahisi denilince akla gelen ilk isimlerdendi. Ölümü en çok hastalarını yıktı.

* Doç. Dr. Atilla Gürses: Toraks Derneği göğüs cerrahisi çalışma grubunda birlikte çalışmalarımız oldu. Onun en büyük özelliği ve ustalığı hastalarını elleriyle muayene ettiğinde bile hastalığın hangi safhada olduğunu anlayabilmesiydi. Ameliyatlardaki başarısı da tartışılmazdı. O nedenle altın parmak diye anılırdı. Çok üstün özelliklere sahip birisiydi. Onun için hangi sıfat kullanırsa kullanılsın azdır.

* Doç. Dr. Alper Toker: Kişiliğiyle ve mesleki değerleriyle mükemmel bir insandı. Baba-oğul gibiydik. Ondan çok şey öğrendim. Böyle bir ölümü hak etmemişti.

* Prof. Dr. Mesut Parlak: Türkiye'nin akciğeri öldü!

Hastaları anlatıyor
İkinci babamdı hayatımı kurtardı
* Gazeteci-yazar Şakir Süter: Resmen yıkıldım. İkinci babamdı, bana yeniden hayat veren kişiydi. Nefes borumda bir tümör vardı. Milyonda bir görülen bir vakaydı ve doktorlar ameliyatı çok riskli buluyordu. 11 profesöre gittim. 8'i cerrahi müdahale yapılacaksa bunu bir tek Göksel Bey'in yapabileceğini söyledi. Kendisine gittim. "Bu işin altından kalkacağız, bana inan.. Ama git başkalarına da sor" diyerek ameliyat kararını bana bıraktı. Çok başarılı bir ameliyatla sağlığıma kavuştum. Müthiş bir cerrahtı. İyi dost olduk. Çok zarif bir insandı...

Onun sayesinde yaşıyorum
* Sezen Özol (Avukat): Bir vahşetle karşı karşıyayız. Eşimi göğüs kanserinden kaybettim. 6 yıl sonra bana da akciğer kanseri teşhisi kondu. 1992'de Göksel Kalaycı'ya gittim. Muayenesi bana inanılmaz bir güven verdi. Ameliyat sonrası "Çok şükür kansermişsin" dedi. Şaşırdım. Meğer ameliyatta alınan parçadan o anda yapılan incelemede kanser bulgusuna rastlanmamış. Ancak hoca, parçayı beğenmeyerek akciğerin sol üst lobunu almış. Pataloji sonucu kendisini haklı çıkardığı için de içi çok rahatlamıştı. Onun sayesinde yaşıyorum.

Cenaze töreni 14 Kasım'da
Prof. Dr. Necip Göksel Kalaycı, 14 Kasım Pazartesi günü toprağa verilecek. Prof. Dr. Kalaycı için Pazartesi günü saat 09.00'da Beyazıt'taki İÜ Rektörlük Binası'nda tören düzenlenecek. Kalaycı'nın cenazesi, daha sonra Ataköy 5. Kısım Camii'nde öğleyin kılınacak namazın ardından Sarıyer Mezarlığı'nda defnedilecek.

Haber: Yüksel GÖKTÜRK

Vatan