Ebe-Öğretmen-Doktor :Zorunlu gittiler gönüllü kaldılar

Sürgün yeri olarak "zorunlu" göreve gidilen Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin yüzü, hizmete "gönüllü" gelen Fatma ebe, Rukiye ile Kenan öğretmenler ve doktor Elif gibi yardım melekleriyle güldü.

Yıllardır 'sürgün' yeri olarak görülen ve ancak zorunlu hizmetle göreve gidilen Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin yüzü, hizmete "gönüllü" gelen Fatma ebe, doktor Elif ve öğretmen Rukiye-Kenan Sürmeneli çifti gibi insanlarla gülüyor. Başbakan'ın aydınlarla yaptığı görüşme sırasında "örnek kişi" olarak adı geçince bir anda Türkiye'nin tanıdığı ebe Fatma Aslan, görev yaptığı Yüksekova'daki köye iki ayda yol ve sağlık ocağı yapılmasına önayak oldu. Doktor Elif Demiralay, hiç doktor yüzü görmemiş Hakkari'nin Durankaya Köyü'nde halkın sevgilisi olurken, Erzurum'a bağlı Yavi Köyü'nde 8 yıldır gönüllü olarak görev yapan öğretmenler Rukiye ve Kenan Sürmeneli çifti de köydeki okuma yazma oranını yüzde yüze çıkardılar. Üstelik, "işimiz bitmedi" diyerek 8 yıldır batıya tayinlerini durduruyorlar.
Çalıkuşları örnek oldu

Maddi teşviklere ve yüksek maaşa rağmen Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da görev yapmaktan kaçınanların aksine, sayıları az da olsa "insan sevgisinin" hâlâ yaşadığını gösterenler de var.

Sağlık Bakanı'nın "158 hekim lazım" dediği Hakkâri'nin ancak 55 doktoru olabildi. Bu mezunlardan biri olan Dr. Elif Küçük Demiralay da, daha önce hiç doktor yüzü görmemiş Durankaya'ya atandı. 5 bin nüfuslu Durankaya'nın "Doktor Elif"i olan Demiralay, belde merkezi ile dokuz köye, sağlık ocağı inşa halinde olduğu için İlköğretim Okulu'nun bir sınıfında hizmet vermeye başladı.

Yapacaklarımız bitmedi

Üçüncü örnek, eğitim gönüllüsü genç bir çift: Rukiye ve Kenan Sürmeneli. 1993 yılının Kasım ayında PKK'nın baskın yapıp 36 kişiyi öldürmesi ile Türkiye'nin gündemine oturan Erzurum'un Çat İlçesi'ne bağlı Yavi Beldesi, bu acıyı unutmaya çalışırken, son 8 yıldır öğretmenleriyle gülüyor. Beldedeki kız çocuklarının okula kazandırılmasında büyük rol oynayan öğretmen çift, "Haydi Kızlar Okula" kampanyası kapsamında 30 öğrencinin daha okullu olmasını sağladı. Rukiye Sürmeneli, ev ev, kapı kapı dolaşıp aileleri kızlarını okula gönderme konusunda ikna etmiş.

"Şu an itibariyle, Yavi'de okula gönderilmeyen kız öğrenci yok denecek kadar az" diyen Sürmeneli, Yavi'de okuma yazma oranının da yüzde 90'ı geçtiğini anlatıyor gururla.

8 yıldan sonra tayin olmayı kabul ettiler

Yavi'ye geldikleri günden bu yana hiçbir zaman "kaçalım" düşüncesine kapılmadıklarını söyleyen Sürmeneli çifti, doğuya tayini çıkanların gitmek istememesini üzüntüyle karşılamıştı. Kenan Sürmeneli, "Bizimle birlikte Erzurum'a tayin olan 800 meslektaşımız vardı. Bugün sadece biz kaldık. Diğerleri batı illerine tayin yaptırdı ama bizim daha çok işimiz var" demişti. "Batı illerine tayin olmamak" için "torpil" de yaptıran Rukiye-Kenan Sürmeneli, Başbakan Tayyip Erdoğan'dan da, 29 Kasım 2004'te yaptığı Erzurum gezisi sırasında, takdir almıştı. Öğretmen çift 8 yılın ardından bu yıl görev yerlerinin değiştirilmesini kabul etti.

Fatma Ebe ışık oldu

Bir diğer "gönül" örneği, Hakkari'nin Yüksekova İlçesi Yoncalık köyünde görev yapan ebe Fatma Aslan. Aydınlar grubu tarafından Başbakan Erdoğan'ın yanında övülmesi ve ardından Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün telefonla arayarak destek sözü verdiği Fatma Ebe, Türkiye tarafından tanınıyor olmayı sadece "daha iyi hizmet imkanlarına kavuştuğu" için önemsiyor. Yurdun dört bir yanından gelen tebrik ve destek telefonları nedeniyle günlerce doğru dürüst yemek bile yiyemediğini anlatıyor. Her şeye rağmen sesini duyurduğu için çok sevindiğini belirten Fatma Ebe, bu sevincini köydeki genç kızlar ile paylaşıyor. Köylüler de, Fatma Ebe'nin gelişiyle önce köy yollarının yapıldığını, ardından da yepyeni bir sağlık ocağına kavuştuklarını anlatırken, "Köyümüzün havası Fatma Ebe ile aniden değişti. Onun sayesinde bakın yollarımız bile yapılıyor" diyorlar.

Yenişafak