Medimagazin logo

Türk Kardiyoloji Vakfı üniversite kuruyor

Türk Kardiyoloji Vakfı'nca Sağlık-Bilim Üniversitesi kuruluyor
Türk Kardiyoloji Vakfı üniversite kuruyor
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Türk Kardiyoloji Vakfı'nca Sağlık-Bilim Üniversitesi kuruluyor



İstanbul'da "Sağlık-Bilim Üniversitesi" adı altında yeni bir vakıf üniversitesi kuruluyor. Konuyla ilgili tasarı Meclis Genel Kurulu'nda kabul edildi.
Türk Kardiyoloji Vakfı tarafından kurulacak olan Sağlık-Bilim Üniversitesi, Kadir Has Üniversitesi bünyesindeki, Tıp Fakültesi, Sağlık Yüksekokulları ve Sağlık Enstitüsü'nden oluşacak.

Bu okulların malvarlıkları ile buralardaki öğrenciler ve öğretim elemanları yeni kurulacak Sağlık-Bilim Üniversitesi'ne geçecek.


TRT
türk
kardiyoloji
vakfı
üniversite
kuruyor
Yorum (3)
Mücahit Altuntaş
Sayın yazar yazmış.Önemli başlık şu "Genelde Sağlık, Özelde Tıp Fakülteleri Sorunu" Yıllardır bilinen , aklın gereği , bilginin empatinin eşgüdümün gereği sağlık ortamında oluşan sorunları ve konuları yazmış.Ama nedense herkesin bildiği bu "kral çıplak" hallerimiz bu güne kadar uygulanmamış. Neden uygulanmamış ? Neden ! Abuk sabuk gerekçeler var , yada söylenebilir ! Önce neyi tesbit etmişiz.Ortak doğrumuz ne ?Yazarın ağzından devam edelim... "Ama mevcut durumda üniversite hastaneleri “Hz. Mevlana” gibi her hastaya gel, demektedir; yani birinci basamak, ikinci basamak, üçüncü basamak ya da basamaksız tüm hastalar hiçbir engelle karşılaşmadan üniversite hastanelerine gidebilmektedirler. Oysa bu kurumlarda yapılacak hizmetin ileri düzeyde bilgi, beceri ve deneyim gerektirecek ekstrem olgulara ilişkin olması ya da diğer bir ifade ile ikinci ve üçüncü basamak hastanelerden gönderilecek olan hastaların tedavisi olması gerekir. Bütün bu angarya denebilecek çalışmalara rağmen üniversite hastaneleri ekonomik olarak batmış durumdadır. Aslına bakarsanız bu sorun bir gizli bomba gibi durmaktadır ve kimse bunu düzeltme cesaretini göstermemektedir. Nitekim hemen her gün bir başka üniversite hastanesinin borçlarına ilişkin haberi yazılı ya da görsel basında görmek mümkün hâle gelmiştir. Üniversite hastanelerindeki bu sorunun çözümü bir devlet görevidir ve hangi hükümet olursa olsun bu konuda durumdan vazife çıkarmalıdır" Sevk sistemi ve bilginin akla ve insana yaraşır aktarılması.Hekimin ve hastanın "sağlık sistemi" içinde ERGONOMİSİ ve ORYANTASYONU ! , BİLİMSELLİĞİ , GERİ+İLERİ BİLDİRİM ALMASI... Evet yorum ve fikir bu ! Çok önemli ! Ama Nedense kimse vazife çıkar(a)mıyor ! Dernekler , üniversiteler , öğretim üyeleleri bu konuda ne yapıyor? Aktif duruş sergiliyor mu ? Sergilemiyorsa bu neden böyle oluyor ! ? Sistemin siyasallaşması , özerkliğini kaybetmesi , liyakatını kaybetmesi gibi kavramlarla adlandırılabilecek ve aslında basit akıl yürütme ile bulunabilecek bu sonuçların önünde engel ne ? Biat ve hegemonya kültürü basit akıl yürütmelerini ve doğruları söylemeyi , söyleyebilmeyi paralize etmiş olmalı ! Sistem ve o sistemin içinde olanlar bunları nasıl olurda öngöremez !? Aslında bunlar basit , sıradan , alelade ve malesef hepimizin bildiği doğrulardır. Aksine hareket etmek yani üniversiteleri çökertmek , sağlık sisteminde bilgi ve uzmanlığı paylaştırmak , bütünsel yaklaşan taban branşları desteklemek , sağlık sisteminin malpraktis ve performans sistemiyle turnover , aşırı yıpranma , iş yükü , ithal ürüne bağlı maliyetli (pazara)alana dönüştürmek SÖMÜRGE KÜLTÜRLERİNE özgüdür. Elbette sağlık ortamında bu kadar siyasal dominantlığı ve yanlışın kolayca yapılmasının arka planındaki örgütsüz toplum , bilimsel toplulukların ; açıklık , örgütlü şüphecilik , hesap verme kültürlerinin GELİŞMEMİŞ olması da , çok önemli olan ÖZERKLİĞİNİ yitirmiş olması da not edilmesi gereken sorunlardır. Sayın yazar Prof.Dr. Nurettin BAŞARAN bunu şu sözlerle ifade etmiş , aslında geçiştirmiş diyebiliriz.Çünkü bir tekniker edasıyla hepimizn bildiğini tekrarlamış.PEki arka plan eleştirisi ve sorunları ? Yok ! Kendisinin üstü kapalı ifadesi şu. "Aslına bakarsanız bu sorun bir gizli bomba gibi durmaktadır ve kimse bunu düzeltme cesaretini göstermemektedir" ..Peki biz neden diye soramayacakmıyız ? Neden üniversite seyirci yada paralizedir ! Sağlık ortamı ve kurumlar özerkliklerini kaybetmiş , siyasallaşmış , liyakat değerlerini de zamanla ve artan oranda yitirme riskleri barındırmaktadır. Nedi arka plan sorunlarımız.Bir zahmet artık oyunu bıraklım.Açık yazalım.Biat ve hegmonya kültürü ve özerklik değerlenin , karşılıklı hesap sorma ve hesap verme kültürünün yitirilmesi ! Varsa başka tesbiti olan.Dinleyelim , anlayalım , üzerine düşünelim.Azıcık açık olmayı "devasa hale gelmiş sorunlar hatırına" becerebilelim. Bir iki kırık dökük hallerimizle değil.Hepberaber Lütfen ! Dr.Mücahit Altuntaş İç hastalıkları uzmanı 30 Eylül 2015
0
Cevapla
EMRAH ALPER
Sayın Hocam Ülkemizin nerede ise her ilçesinde tıp fakültesi açılmış iken bu fakültelerde çalışan hocalarımızın kaliteli eğitim veren, sorun çözebilen, araştırma yapabilen hekimler ve öğretmenler olduğunu düşünüyorsanız sizin ancak çok iyi niyetli bir kişi ve hekim olduğunuz düşünmek isterim.Çünkü gerçekte pek çok tıp fakültesindeki öğretim üyesi dostlarımızın standart yada kaliteli bir uzman hekimden farklı olmadığını biliyoruz. Unutmayın ki ''Ne kadar hak ederseniz o kadar alırsınız''
0
Cevapla
A Galip
Hastaneler, universite hastanesi de olsa, para yapabilme kapasitesi olmalidir. Yurtdisindaki universite hastaneleri de cok kompleks vakalar disinda, genel vakalara da kendi bunyelerinde bakacak bir sistem olusturmuslardir ki, para uretebilsinler. Yurtdisinda da, universite hastanelerinden bahsediyorum, boyle hayallerdeki gibi sadece akademik vaka bakan hastane degillerdir. Para konusu yurtdisinda da cok kisitli ve kontrolludur. Belki bu ulkenin genel sorunudur, ozelde universite sorunu olmaktan ziyade. Belki saglikta bircok aksakliklar var ve belki bircok sey sey bu siralar koytuye gidiyor AMA umarim yazida kastedilen ESKIye gitmek degil ILERIye gitmektir. Cunku bu ulkenin gecmisi, akademikten acidan hic de goze carpar bir durumda degildi en azindan simdi, yayin sayisini eskiye gore en fazla artiran ulkelerden biri. Eger insanlarin disaridan Docent olma gibi bir umutlari olmazsa bu gerceklesemezdi. Disaridan docent olma veya akademik yukselme, motive edici bir faktordur, Turkiye icin. Yurtdisinda, iyi bir klinisyen olma kriteri, Docent veya Prof olmak degildir. Ama maalesef, Turkiye de her acidan boyle bir algi var. Benim tip fakultesi yillarimda, hocalarin soyisimlerine dikkat ederdik de, hep aynisindan 2 ya da 3 soyismi, bir yasli jenerasyondan ve en az biri de genc jenerasyondan ayni soysisimli olurdu. Cunku akademisyenlik denen sey hep anne-baba dan cocuga gecerdi. Oyleki, devlet arastirma hastanesinde uzmanlik egitimine baslayan ve universite de ayni bolum olmadigi icin bizim universiteye gecmeyi dusunemedigimiz bir bransta, bu kisi ‘ayni soyisimliler bir sonraki jenerasyon’ kuraliyla anne-babasinin calistigi universitede olmayan bolume uzmanligini devam ettirmek icin gecis yapmisti. Tabii soylemeye gerek yok. Orada akademik kadroda kalip .... muhtemelen simdilerde Prof oldu. Umarim yukaridaki yazi bu bilimselligi kastetmiyordur. Ogrenciligim sirasinda, bir hoca bizlere notumuzu yukseltmemiz karsiliginda tercume yaptirip kendini kitabi olarak basma yoluna gitmisti. Dikkat edin, kendi kitabi olarak, tercume kitap olarak degil. Tip fakultenin kitapliginda bir hocanin kendi adiyla yazmis oldugu kitap, cok meshur buyuk bir yabanci kaynaktan kelime kelime alinmis ve universitenin kendi kitabiymis gibi universite kitapcisinda satilirdi. Umarim yukaridaki yazi bu bilimsellikten bahsetmiyordur. Cok degil 10-15 yil once Turkiye’nin onde gelen universitelerinden birinin Prof olan rektorunun hicbir yabanci yayini yok idi. Yine umarim, yukaridaki yazi eski universitelerin bu bilimselliginden bahsetmiyordur. Eger, Turkiye de her universite de kalan, kendi hakkiyla ve torpilsiz kaliyor olsaydi, bence de docentlik belki de sadece universitelilere has olabilirdi. Ama bu boyle olmadigi surece, disaridan da olsa, belli kriterlere sahip kisiler, docentlige basvurabilmeli ve adil bir sinavla disaridan Docent olunabilmeli ama belli bir standard hep korunmali. Saygilarimla.. A G UK
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir