Süper doktor dünyayı ayağa kaldırıyor

Tarsus'taki Dr. Ömer Sayar Hastanesi'nde Türk filmlerini aratmayan sahneler yaşanıyor. Hastaneye tekerlekli sandalyeyle gelen ve 'artık yürüyemez' denilen hastalar yürüyerek çıkıp gidiyor.

Hastanenin ünü artık Türkiye sınırlarını da aşmış durumda. Yurtdışından çok sayıda hasta kendini hastanenin de sahibi olan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Ömer Sayar (53)'ın sihirli ellerine teslim ediyor. Hacettepe Tıp Fakültesi mezunu Dr. Sayar bu ilginin sırlarını anlattı.

Hastane kurma fikri nasıl doğdu?

12 Eylül'de Kenan Evren 'doktor reisicumhurdan fazla maaş alamaz' diyerek maaşlarımızı indirdi. Geçim sıkıntısı çekince tıp Fakültesi'nde ayrılıp eşimin memleketi olan Tarsus'a geldik. 1989'da da kendi hastanemi kurdum.

Teşhis koymanız ne kadar sürüyor?

Başka yerlerde teşhis için bir sürü tahlil, tetkik yaptırıyorlar. Ben baktığım an yılların tecrübesiyle anlıyor ve söylüyorum. Kimseye yok yere umut vermiyorum.

Uyguladığınız özel bir yöntem var mı?

Hayır yok. Mesleğime aşık bir doktorum. Başarımın sırrı bilgi, birikim ve sahip olduğum tecrübemdir. Cesaretli biriyim. Birçok doktorun çekindiği riskli vakaları rahatlıkla ve cesurca ameliyat edebilirim.

Nasıl hastalar geliyor genellikle?

Kapı kapı dolaşıp son çare olarak bize gelen hastalar. Hekimin bilgi birikimi ve tecrübesi yoksa teşhisi zor koyar, kapı kapı dolandırır. Bazı durumlarda da hastanın parasını almak için uğraştırıyorlar.

Doğuştan olan hastalıkları da düzeltebiliyor musunuz?

Elbette. Ortopedi demek insan kaportası demek. Ortopedi boyun kökünden başlayıp parmak uçlarına kadar elde ve ayakta bütün hareket sistemiyle ilgilidir. Başka uzmanlık alanlarına ihtiyaç duyulduğu durumlarda uzman arkadaşlarla konsültasyondan sonra gerekirse ameliyatı beraber yapıyoruz.

Avrupa'ya gurbetçiler tanıttı

Hangi ülkelerden hastalarınız var, size nasıl ulaşıyorlar?

Dünyanın her yerinden hastam var diyebilirim. Kanada, Almanya, Pakistan, Suudi Arabistan, Suriye Mısır. Bunlar ilk aklıma gelenler. Geçenlerde Gürcistan'dan biri gelmişti. Boyun kırığı vardı. Avrupa'da gitmedik doktor bırakmamışlar kimse yapmamış ameliyatı teplikeli diye. Biz yaptık ve iyileştirdik. 15 yıldır felçli Alman hastam var, ameliyatlarını yaptık. Şimdi koltuk değnekleriyle yürümeye başladı. Bana 'Sayenizde ikince defa doğdum. Burada yaşamak istiyorum' diyor. Bunlar işimizin en güzel tarafları. Yurtdışı hastalarım da ağırlıklı olarak gurbetçilerin vasıtasıyla geliyor. Bana tedavi olanlar yurtdışında gördükleri hastalara beni anlatıyor.

Hastalar neden doktor doktor gezmek zorunda kalıyor?

Teşhisin çabuk konulması hekimin bilgi birikimi ve tecrübesine bağlıdır. Yeterli bilgi birikime sahipse hekim hemen teşhisini de kor. Hastayı kapı kapı dolandırmaz. Bilmiyorsa uğraşır durur. Bazı durumlarda da hastanın daha çok parasını alabilmek için uğraştırıyorlar.

Akşam