Sağlıkta vurgunun böylesi

Sosyal güvenlik kuruluşları, kara deliklerden, soyguncular sayesinde bir türlü kurtulamıyor.


Soyguna en fazla maruz kalan sektörlerden olan sağlık sektöründe otomasyon sistemi, milyonlarca dolar harcanarak kuruldu. Bunun için son güvenlik çalışmasında yeni bir yazılım ve bilgisayar ağı kuruldu. Buna göre söz gelimi Emekli Sandığı ile anlaşmalı eczane ve diğer kuruluşlar arasında bilgi ağı kuruldu.

Gelen reçeteler bilgisayar ortamında kontrol ediliyor, hangi hastanın hangi ilacı kullandığı, ilaç kullanım periyodları gözleniyor, ilaç fiyatları güncellenerek fiyat tahrifatının önüne geçilmeye çalışılıyordu.

Bu da işe yaramadı
Bu sistemin bile soyguncuları durduramadığı Başkent Ankara’da yaşanan olayla görüldü. Ankara’daki soygun ihbarla ortaya çıktı. Sanal ihbarı alan polis, savcıdan izin alarak söz Ankara Üniversitesi Hastanesi yakınlarında bulunan 3 eczanede arama yaptı. Aramalar sonucu, N.Y.nin sahibi olduğu eczanede istiflenmiş şekilde 110 adet sağlık karnesi bulundu. Başka bir bölmede ise, çok miktarda ilaç kupürü ortaya çıktı. Polis tarafından göz altına alınarak sorgusu yapılan N.Y.nin, doktor eşi N.Y. ile birlikte soygun çarkı kurduğu ortaya çıktı.


Soygunda, hasta vatandaş, ilaç almak için eczaneye geliyor. Hastanın sağlık karnesini alan eczacı N.Y, hastaya seslenerek, ‘Bilgisayarda problem var. Karnenizi bırakın, daha sonra ben karne ve ilacınızı gönderirim” diyor. Hasta gidiyor. Eczacı N.Y.’nin doktor kocası söz konusu hastalığa uygun ne kadar ilaç varsa, bunların bulunduğu bir reçete düzenliyor. Eczacı karısı bu ilaçların kupürünü alıyor, karne sahibinin ilaçlarını ve karnesini gönderiyor, daha sonra kupürlerin karşılığı parayı da cebine indiriyor. Soygun çarkı ortaya çıkan karı-koca, tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edildi. Kendi reçetelerinin soyguna alet edildiğini öğrenen bazı hastalar da karı-kocadan şikayetçi oldu. Emniyet görevlileri de karnelerin kesinlikle eczanede bırakılmaması konusunda uyarıda bulunuyor.

Türkiye