Pratisyen Hekimlik Kongresi 'ne aile hekimliği damgasını vurdu

TTB Türk Tabipleri Birliği (TTB) 10. Pratisyen Hekimlik kongresinin ikinci gününe Genel Sağlık Sigortası ve Aile Hekimliği uygulaması damgasını vurdu. GSS’nin uygulanmakta olduğu ülkelerde başarıya ulaşmadığının belirtildiği oturumlarda, nüfusun önemli kısmının sigortalı olmamasına rağmen Türkiye’de bu sistemi otutmayı düşünen AKP Hükümeti eleştirildi.


AYDIN " EYLEM HAZIRLIĞINDAYIZ"

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Genel Başkanı Köksal Aydın sağlık sektöründe yaşanan tehlikelere dikkat çekti. "Genelde kamusal alanın bütününde özelde sağlık alanı nda çok tehlikeli gelişmeler yaşanıyor. Aile hekimliği uygulamaları, genel sağlık sigortası toplum ve çalışanları bekleyen en önemli yakı n tehlike. Sendikamız 20 Kasım’da Düzce’de Düzce halkı ile beraber bir miting hazırlığı içinde. Ayrıca GSS için geniş Ankara katılımlı Ankara eylemlerini planlıyoruz" dedi.


Sağlık hakkının hak olmaktan çıkarıldığını ve sağlık hizmetlerinin piyasalaştırılması sürecinin hızlandığına değinen Aydın şöyle devam etti; "Yine çalışanların işgüvenceleri tehdit altında gerek sağlık emekçileri gerekse toplumu derinden etkileyecek bu politikalara karşı emekten demokrasiden yana genç bir cephenin oluşturulması gerekiyor. SES olarak ne sağlık hakkından ne de işgüvencemizden vazgeçeceğiz. Örgütlü örgütsüz toplumun geniş kesimleriyle etkili bir mücadeleyi programlı yoruz. Bu mücadele aynı zamanda dünyada uygulanan neoliberal politikalara karşı küresel hak mücadelesi ile bütünleştirilerek geliştirilecektir."


KONUKMAN: TEPKİ GÖSTERİN

Gazi Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aziz Konukman ise dünyada kapitalist düzenin sınırlarını genişlettiğini ve Türkiye’nin bu gelişmelere ayak uydurmaya çalıştığını belirtti. Konukman "sermaye artık sınır tanımıyor. New York Borsası’na internet yardımıyla saniye farkı ile ulaşabiliyorsunuz. Doğal olarak sermaye dünya üzerindeki herkesi etkiler hale geldi. Devletler artık küçülüyor kamu sektörü hizmet üretmekten elini ayağını çekiyor. Bunun yerine özel sektörden hizmet satın alma yoluna gidiliyor. Et ve balık üretiminden vazgeçen bir devletin sağlık hizmeti vermesi mümkün değil. Çünkü bir taraftan aldığını diğer tarafa aktaracak gücü yok. Kamu alanı tasfiye edilmek üzere, siz hekimler güçlü bir kitlesiniz tepki gösterin" dedi.


TTB Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Ata Soyer Almanya ve Şili örneklerinden yola çıkarak sistemin zorluklarını anlattı. Soyer "Almanya’da vatandaş kendi gelir seviyesine göre prim ödüyor. Bu primler sigorta kasalarında birikiyor. Bu sistemin özü ev hekimi. Muayenehanelerde her türlü teknolojik alt yapı mevcut. Tek bir sigorta sistemi yok. Zaten halkın önemli kısmı sigortalı. Ama Türkiye’de uygulanmak istenen özel sektörü daha çok ihya etmeye yönelik bir sistem" dedi.


Türkiye’de halkın önemli kısmının sigorta kapsamı dışında olduğundan, prim toplama şansının düşük olduğuna değinen Soyer şöyle devam etti "sistemin özü kamu finansmanı ama özel sektörler hizmet almaya yönelik bir finansman şekli. Buna göre vatandaş prim ödeyecek. Birinci basamak sağlık hizmeti aile hekimi tarafından sağlanacak.
Hekimlerde bu sistemin sözleşmelileri olacak. İsteyen özel sektörden hizmet alabilecek. Prim yatırmayı başarabilen de devletin sağladığı sağlık hizmetinden yararlanabilecek. İşte reform dedikleri bu yani genel bütçe kenara çekilmiş, hizmet üretmekten vazgeçmiş.

Özel sektörde hizmet almaya yönelinmiş. Cihat ve ilaç sektörü böylece ihya edilecek."


KESK: Aile hekimliğinin amacı piyasalaştırma

KESK, AKP Hükümeti’nin sağlık alanını ticaretleştirmesine, "Sağlıkta Dönüşüm Projesi" çerçevesinde IMF, Dünya Bankası dayatmalarına karşı alanlara çıkıyor. KESK Genel Başkanı Dr. İsmail Hakkı Tombul yaptığı yazılı açıklamada, AKP Hükümeti’nin sağlık alanını ticaretleştirme atağını sürdürdüğünü belirterek, "Sağlıkta Dönüşüm Projesi" çerçevesinde IMF, Dünya Bankası dayatmaları na uygun adımları hızla attığını söyledi. Tombul, "Sağlık Bakanlığı, 15 Eylül’de Düzce’de Aile Hekimliği Pilot uygulaması başlattı. Bu uygulamanın sonuçlarını henüz görmeden 16 ile daha yaygınlaştırmayı hedeşiyor" dedi.


AİLE HEKİMLİĞİ TİCARETHANEDİR

Tombul, Aile Hekimliği modelinin toplumda zihinlerde oluşturduğu üzere ailenin hekimi değil, aksine kişiye yönelik sağlık hizmeti sunumunurekabete dayanan teknoloji kullanımını artıran, özü muayenehanecilik esası olan bir model olduğuna dikkat çekerken, "Bu modelle hekim dahil sağlık emekçileri sözleşmeli olarak istihdam edilmektedir.

Aile Hekimliği, koruyucu sağlık hizmetlerinin bütünlüklü sunumu özelliğini parçalayarak ücretli hale getiren, aşılama, gebe-bebek takiplerindeki sorunları artırarak yıllardır uygulanan politikalarla bozulan sağlık sistemini ve ülkemiz sağlık ortamını daha da bozacak bir sistemdir” diyerek sistemin olumsuzluklarına dikkat çekti.


SAĞLIKTA TİCARET ÖLÜM DEMEKTİR

Tombul sözlerine şöyle devam etti: "Dünyada çeşitli biçimlerde uygulanan aile hekimliği modelleri vardır. Ama ülkeler bu modelden uzaklaşma eğilimindedir. Ülkemizdeki uygulama ise sağlık hizmetlerini ticarileştirme uygulaması olarak belirginleşiyor. Doğuştan kazanılmış sağlık hakkının gaspedilmesini, Genel Sağlık Sigortasıyla yoksullar dahil toplumdan prim eşittir vergi toplanarak finansmanını hedefliyor ve katkı payı ödeme şartını getiriyor. Oysa bizler yeterince vergi veriyoruz. İnsan olmamızdan, yurttaş olmamı zdan kaynaklı vergilerimizin karşılığını yani; eşit, ücretsiz, ulaşılabilir, nitelikli sağlık hizmeti sunumunu talep ediyoruz. Ve diyoruz ki; aile hekimliği ticarethanedir, sağlıkta ticaret ölüm demektir."


DÜZCE’DE BÖLGE MİTİNGİ

KESK Genel Başkanı Dr. İsmail Hakkı Tombul, miting çağrısı yaparak şunları söyledi: "Bu nedenlerden dolayıdır ki; Konfederasyonumuz, sağlıkta ticarileştirme ve sağlık hakkını yok edecek AKP Hükümeti’nin uygulamalarına karşı, 20 Kası m 2005 Pazar günü Düzce’de Bölge Mitingi yapacaktır. Yapılacak bölge mitingine; Düzce, Bolu, Sakarya, Kocaeli, Zonguldak, Bartın, Karabük ve Yalova illeri ile Gebze katılacaktır.”

Birgün