Medimagazin logo

30 doktora soruşturma

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı SSK'lılara usulsüz malulen emeklilik sağlanmasıyla ilgili olarak 30 doktor hakkında soruşturma başlattı.
30 doktora soruşturma
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı SSK'lılara usulsüz malulen emeklilik sağlanmasıyla ilgili olarak 30 doktor hakkında soruşturma başlattı.

Edinilen bilgiye göre, SSK'dan usulsüz şekilde malulen emekli olanlar hakkında daha önce dava açan başsavcılık, aralarında dönemin SSK Dışkapı Hastanesi Başhekim Yardımcısı İbrahim Çolak'ın da bulunduğu raporları onaylayan 30 doktor hakkında Ankara Valiliği'nden soruşturma izni istedi.

Valiliğin soruşturma izni vermesi üzerine, doktorlar Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz ettiler, ancak
itiraz reddedildi. Malulen emeklilik işlemlerinin, eski bir hasta için düzenlenmiş rapora dayandığı, doktorların, Ankara Numune Hastanesi'nden alınan söz konusu raporları onayladıkları ifade edildi.

Soruşturmanın, ''resmi belgede sahtecilik'' ve ''görevi kötüye kullanma'' suçlarından yürütüldüğü öğrenildi. Konuyla ilgili olarak, SSK'lılara usulsüz malulen emeklilik sağladığı ileri sürülen Hasan Acar ile malulen emekli olan 7 kişi, ''sahte resmi belge düzenlemek'' ve ''kamu kurumunu dolandırmak'' suçlarından Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanıyor.

Sabah
30
doktora
soruşturma
Yorum (8)
(Tabib-i Garib ül Gureba)
Maşallah, maşallah. Politikaya girsenize Şahin bey. 1930'larla alıp veremediğiniz ne? Hadi hadi çekinmeyin söyleyin Şahin bey. (Bu arada, "çıtı-pıtı" yazamıyorum kusura bakmayın). Sıtma-Trahom ile savaş mı? Latin alfabesine geçiş mi? Türk Dil Kurumu mu? Kadınların seçme ve seçilme hakkı mı? Kılık-kıyafet devrimi mi? Üniversitelerin hızla geliştirilmesi mi? Yoksaa, 1930'ların sembolü olan yüce değerlerimiz mi? Ama bence kendi fakültenizin reel sorunlarını gündeme getirseniz ve diğer üniversitelerden yardım isteseniz daha iyi olur. Tıp fakültenizin o kadar çok sorunu var ki. Önce hangisini söylesem bilemedim. Örneğin şu kadavra sorununu ele alalım. Kadavra için yeriniz bile yoktu (kadavra da yok haliyle). Politika yapmaktan çok, "özgür yetişen", derste soru soran (sanki başka yerlerde sorulmuyor) öğrencilerinin bu tip sorunları ile ilgilenmeniz gerekir. Mesela yıllarca kadavranızın olmaması nedeniyle yetersiz anatomi eğitimi almış öğrencilerin ve bu şekilde hekimlik bilgileri noksan olarak halen çalışanların bu durumunda "benim hiç mi sorumluluğum yok" diye kendinize sorabilirsiniz. Öyle ya.."Birileri"ne göre onların iyi yetişmesi için çok çalışıyormuşsunuz ama tüh ki kadavra işi yıllarca hallolmadı. Politika ve "yalan söyleyen tarih utansın" türünden konular yerine"reel tıp" eğitimine eğilseydiniz Ankara ve İstanbul'daki fakültelerden birer kadavra parçası veya diseke edilmiş, çalışılmış fakat iyi durumda kadavra getirtebilirdiniz. Lakin sempatik ilişki durumunuzu bilemem. Bu sadece bir örnek. Fakültenizde ve yaşadığınız şehirde daha bunun gibi yüzlerce tıp eğitimi ve uygulaması sorunu var. Lafla peynir gemisi yürümez. Nasreddin Hoca'nin deyişiyle "bu duaya biraz da katran lazım". Yani önce iyi teknik-bilgi donanımlı hekim yetişmesi gerek. Kaç yüz yıllık düşünürleri tanıtıyorsunuz, bundan gocunmuyorsunuz ama ülkeyi aydınlığa çıkaran daha çok çok yeni 1930'ların ruhunu her fırsatta gerçek dışı yakıştırmalarla yıpratma çabası içine girmeye çalışıyorsunuz. İşte bu çok yazık. Ne demiş Ziya Paşa: "Yıldız arayıp gökte nice müneccim Gaflet ile görmez kuyuyu reh-güzerinde"
0
Cevapla
kardio
''Hepimiz, muayenehanemizin veya polikliniğimizin kapısının dışında bekleyen, kendisine bırakın hasta, bir ‘insan’ muamelesini çok gördüğümüz kişiler arasından bir gün bir Başbakan çıkabileceğini hesap etmeliymişiz.'' Bunu yapan yüzde kaçtır bilmemama hepimiz hatta %10 umuz bile olmadığı kesindir sayın AKSOY ve o %90 ın derdi de özel muayenehane değil bu cumleden sonraki ilk paragrafda yazdığınız konulardır keşke bu konular üzerinde tabip odası olarak faaliyetlerinizi görebilseydik.
0
Cevapla
ahmet tevfik ozan
KURBAN ve KURŞUN ÜZERİNE Kurbanı, yanında kurşunladılar... O buz tutmuş gözlerle “Kurşun da, ne?..” diyordu.. Fazla sürmedi, bilinmez Buzların eridiği bir vakit Bir kurşuna kurban gitti, sessizce… ahmet tevfik ozan
0
Cevapla
y.yılmaz
Ahmet TEVFİK Ozan kardeşimizin acilen bir psikiyatrise görünmesini hekim olarak tavsiye ediyorum.
0
Cevapla
sd
Telefonda teshis koyulmasi ne guzel ne etik sizi ve gastrocu arkadasinizi tvlere bekleriz hepimize bu care olun burada yazmak yerine.Tebrikler.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir