Devletin yeşil kart çıkmazı

Samsun Sağlık Müdürlüğü'nün yaptığı istatistiki çalışmaya göre, özellikle kırsal kesimde maddi durumu iyi olmasına rağmen Bağ-Kur veya SSK primi ödememek için yeşil kart alan birçok kişi olduğu belirlendi.


Kırsal kesimde tarım, ormancılık ve hayvancılıkla geçinip gıda ihtiyacının büyük kısmını tarlasında ürettiği sebze ve meyveden karşıladığı gibi mevsimsel olarak da inşaat sektöründe çalışan vatandaşların üzerlerine mal, mülk bulunmasına karşın Bağ-Kur veya SSK primi ödememek için yeşil kart almaları devleti zor durumda bırakıyor. Samsun Sağlık Müdürlüğü'nce yapılan istatistiki çalışmaya göre, yeşil kart verilen vatandaşların büyük çoğunluğunun çalıştıkları işyerlerine, "Benim yeşil kartım var. Sigortamı yapma, SSK'ya ödeyeceğin prim ve vergileri bana maaş olarak öde" teklifinde bulundukları ve SSK'nın denetim yetersizliğinden dolayı işyeri sahiplerinin bu teklifi kabul ettiği ortaya çıktı.

Araştırmaya göre en çok yeşil kart bulunan ilçeler ise Ladik ve Asarcık. Özellikle 2002 yılından sonra yeşil kartlı sayısındaki düşüşe rağmen Ladik'te halkın yüzde 88.6'sının yeşil kartlı olduğu belirlendi. 2004 verilerine göre 1 milyon 243 bin 717 olan Samsun nüfusunun yüzde 21.2'sine denk gelen 263 bin 817 kişinin de yeşil kartlı olduğu ortaya çıktı.

Araştırmaya göre, Türkiye'de tarım kesiminin "işsiz" sınıfında kabul edilmesi ve kırsal kesimdeki vatandaşların şehirde yaşayanların büyük çoğunluğundan çok kazanmalarına rağmen yeşil kart almalarına muhtarların da göz yumması kamu denetiminin arttırılmasını zorunlu kılıyor. Cezai müeyyidelerin kanunlardaki boşluklardan dolayı uygulanamamasında ataerkil aile yapısının da etkili olduğuna dikkat çekilen araştırmada, köylerde halen baba ve evli çocuklarının farklı evlerde kalmalarına rağmen birlikte yaşamaları ve evin en büyüğünün bütün mal varlığını üzerine almasının diğer kardeşlerin maddi açıdan zor durumda kalmasına neden olduğu belirtildi.
Vatandaşlar, evin en büyüğü dışındaki bütün fertleri yeşil kartlı olan bir aile için, "Bu insanların kapısında otomobili, traktörü, yüzlerce dönüm arazisi, 3 evi varken ve bütün çocukları da çalışırken nasıl oluyor da yeşil kartla tedavi oluyorlar? Ayrıca bu insanlar Kurban Bayramı'nda 30-40 baş hayvan, fındık zamanında 8-10 ton fındık satıyor. Üstüne üstlük arazilerinde bütün ürünleri de yetiştiriyorlar. Bu adaletsizlik değil mi?" diyerek tepkilerini dile getirdi.

Çalışan kesimdeki vatandaşlar ise, "Bizim maaşımız elimize geçmeden primler kesiliyor. Fakirlerimiz başımızın tacı ancak zengin olup da fakir muamelesi gören yüzsüzlerin önü kesilmeli. Türkiye yatarak geçinen insanlar memleketi olmamalı" diye konuştu.

İHA