Medimagazin logo

Tıp doktorları ve zorla çalıştırma

Zorla çalıştırmama,bir temel hak ve özgürlük olarak kabul edilmiştir.AY.md.18 zorla çalıştırmayı yasaklamakta istisnaları sıralamaktadır.
Tıp doktorları ve zorla çalıştırma
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Zorla çalıştırmama, bir temel hak ve özgürlük olarak kabul edilmiştir. AY.md.18 zorla çalıştırmayı yasaklamakta istisnaları sıralamaktadır. AY.md. 90’a göre usulüne uygun onaylanmış uluslararası (u.a.) sözleşmeler kanun hükmündedir ve bu sözleşmelerle,yasalarımızın aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda u.a. anlaşma hükümleri esas alınır.

Zorla çalıştırma konusunda Türkiye’nin onaylayarak bağlayıcılığını kabul ettiği uluslar arası anlaşmalar, zorla çalıştırmayı yasaklayan ‘Esaretin Men’i Hakkında Mukavelename’, Zorla ve Zorunlu Çalıştırma’ya dair 29 sayılı ILO Sözleşmesi,’Zorla ve Zorunlu Çalıştırmanın Yasaklanmasına dair 105 sayılı ILO Sözleşmesi’,’İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’,’Medeni ve Siyasi Haklara dair BM Sözleşmesi’,’Ekonomik,Sosyal,Kültürel Haklara dair BM Sözleşmesi’’ ve ‘Avrupa Sosyal Şartı’’dır.

Bunların içinde en önemlisi 29 sayılı ILO Sözleşmesidir. AY’nin 18.maddesini değerlendirirken temel ölçüttür. Md.18,zorla çalıştırmayı yasaklarken ayrıklıklarını da belirler.

Anayasanın zorla çalıştırma saymadığı, tıp doktorları açısından önemli olan iş ve hizmetlerden önemli olan ikisi, olağanüstü hallerde vatandaşlardan istenecek hizmetlerle ülke gereksinimlerinin zorunlu kıldığı alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden ve fikir çalışmalarıdır.

29 sayılı sözleşme, 30. 10. 1999’dan beri konuyu düzenleyen temel belgedir ve iç hukukumuzun üstündedir. S.29’a göre,
1-Zorla çalıştırma, kişinin kendi rızası olmaksızın ceza tehdidi altında yapmaya zorlandığı iş ve hizmeti ifade eder.
2-Olağanüstü durum,(savaş, yangın, sel baskını, açlık, salgın hastalık, hayvan böcek ve zararlıların istilası gibi) afet/afet tehditleri ve genel olarak nüfusun tamamının/bir kısmının varlığını ve gönencini tehlikeye atan ve önceden görülemeyen ani ve karşı önlem almayı gerektiren mevcut veya ortaya çıkması çok yakın oluşum olarak algılanır.
3-Yurttaşlık ödevi niteliğindeki çalışmalar, zorunlu askerlik hizmeti, tehlikedeki kişiye yardım görevi, zorunlu jüri görevi, asayişin korunmasına yardım görevi, seçim ve sayımlarda görev alma ödevi ile benzerleridir.

Bu bağlamda kabul görecek küçük toplumsal hizmetler, toplumun üyelerine, temsilcilerine danışılarak karar verilmesi koşulu ile toplumsal yarar amaçlı bakım ve onarım ile toplumun sosyal koşullarını iyileştirecek küçük çaplı okul, sağlık odası vb. inşaatlarıdır.

Ülkenin herhangi bir yerinde ‘olağanüstü hal’ ilan edilmemiş olmasına karşın 21.06.2005 tarih ve 5371 sayılı Yasa ile Sağlık Hizmetleri Temel Yasası’na eklenen ek 3 ve 4.maddeler ile 05.07.2005 tarihinden itibaren, bu tarihten sonra eğitimini tamamlayan doktor, uzman doktor ve yan dal uzmanı unvanını kazanan Türk vatandaşlarına her öğretim ve eğitim düzeyi için 300’den 600 güne kadar devlet hizmeti yükümlülüğü getirmekte ve bu hizmeti tamamlamadan mesleklerinde çalışma hakkını ellerinden almaktadır. Bu yükümlülüğün, AY.Md.18. veya 29 sayılı ILO Sözleşmesi kapsamında yurttaşlık ödevi niteliğindeki bir çalışma olmadığı açıktır. Bu hükümler, doktorların bir kısmını, yapmak istemedikleri ve ulusal ve u.a. hukukun yasakladığı zorla çalışmanın istisnası olmayan ve yapmak istemedikleri, AY.md. 18’in ayrıklıklarını oluşturmayan bir işi, ceza tehdidi altında yapmaya zorlamakta ve serbest çalışma hakkını ellerinden almaktadır ve çalıştırmayı öngörmektedir.

ILO uygulamalarında benzer durumlardan, Norveç’te 1963’te diş doktorlarına getirilen 18 aya varan zorunlu hizmet yükümlülüğü. ILO tarafından 29 sayılı sözleşmeye aykırı bulunarak yürürlükten kaldırılmıştır.


Suriye’de 1960 tarihli kamu görevlisi, doktor, diş hekimi ve eczacıların 5 yıl süreyle görevlerinden ayrılamayacaklarına dair yasa, yine ILO baskısıyla S.29’a aykırılığı nedeniyle, Birleşik Arap Cumhuriyeti’nde 1961 tarihli yeni doktor, diş hekimi ve eczacılara iki yıl çalışma yükümlülüğü getiren yasa ve Zaire’de tıp doktorları ve 1972 tarihli diğer bazı yüksek öğrenimli mezunlara diplomalarının kendilerine ancak zorunlu hizmeti tamamlamalarından sonra verilebileceği hükmü, aynı gerekçelerle kaldırılmıştır.

Yasa, zorunlu hizmeti, süel doktorları ve yurtdışındaki dövizsiz özel öğrencileri kapsam dışı tutarak yalnızca kamu ve özel fakülte mezunu doktor/uzman doktorlar için öngörmektedir. Bugün çok sayıdaki özel tıp fakültesinde yıllık eğitim ücreti 20,000 YTL dolayındadır.

Devlet, tıp fakültelerinde okuyan öğrencilerin öğrenci başına yıllık 12,000 YTL olan maliyetin 11,500 YTL sini üstlenmektedir.

(*)Zorla ve zorunlu çalışmayı yasaklamakla yükümlü olan devletin, üstüne üstlük eğitim giderlerine katkıda bulunmadığı kişilerden zorunlu hizmet talep etmesi eşitlik ilkesine ve vicdana aykırıdır.

Ülkemizde uluslararası sözleşmeler, her alanda olduğu gibi, sebep olanlara bir sorumluluk getirmediği için önü arkası düşünülmeden onaylanmakta ve uygulamada da gerekli titizlik ve başarı gösterilememektedir.


Çalışma hayatıyla ilgili u.a. sözleşmelerinin onaylanabilirliğinin saptanması ve ilgili işlemlerin yürütülmesi,Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın (ÇSGB) görevidir.

Bu çalışmaların gerektirdiği niteliklere sahip olmayan, teknik altyapısız, teknik yabancı dil bilgisinden yoksun elemanlar, bu işleri yürütememekte ve ülkemizi, ’Sözleşmeyi onaylayan, fakat uygulamayan ülke’ konumuna düşürmekte, böylece de AB üyeliğini bu anlamda engellemektedir.

İlgili birimlerdeki bu kişiler, zorunlu çalışma öngören yasa taslağını incelemiş, ancak tıp doktorları için öngörülen devlet hizmeti yükümlülüğünün iç ve dış hukukun yasakladığı zorla çalıştırma olduğunu görememişlerdir.

Uluslararası belgeleri zorla imzalama ve onaylama yükümlülüğü yoktur. Ancak bir kez bir belgeyi onayladıktan sonra kaçış da yoktur. ’Kaçış’’ın yaptırımı ise uluslararası arenalardan dışlanmaktır.

Tıp doktorları için zorunlu çalışma öngören hükümler, AB çevrelerinde TCK tasarısına eklenip AB baskısıyla çıkarılan hükümlerden çok daha fazla gürültü koparacak ve ülkemiz aleyhine kullanılacaktır.

Demokrasi ve hukuk devleti olmak, belirli bir kültürü gerektirmektedir. Bunca zorlamalara karşın çok fazla yol alındığı söylenemez.

Dr. Birsen Olgaç / Cumhuriyet


Birsen OLGAÇ,
a-ILO Sözleşmeleri ve Sosyal Şart’a katılmanın Çalışma Hayatımıza olası etkileri,
b-29 ve 138 s. Sözleşmelerin onayının çalışma hayatımız üzerindeki etkileri, mevzuatta gerektirdiği değişiklikler, Sendikal Bakış, 1999 s.2 ss.40-46 ’En pahalı bölüm tıp’’ ,Cumhuriyet 17,08,2005 s.3-Üniversite rehberi 26,07,2005
tıp
doktorları
ve
zorla
çalıştırma
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir