112 Acil doktorundan ölüye hayat öpücüğü
Cumartesi gecesi 112 Acil Servis Merkezinde sabahladım. Hem dert dinledim, hem olayları izledim.Hafta sonunda sanırım "hayırlı bir iş" yaptım. Cumartesi gecesi 112 Acil Servis'in İstanbul'daki merkezinde sabahladım, ertesi gece de yollarda, hastane önlerinde gelip giden ambulansları izleyip, personelle görüşüp sabahı ettim.
Bu 2 uzun gecenin sonunda ortaya çıkan fotoğrafta dram var, trajedi var, komedi var, inanç var, emek var, yürek var ama salaklık da, boş vermişlik, saygısızlık, terbiyesizlik, kavga, dövüş, dayak, kötek, küfür, yaralama, aymazlık, kurnazlık da var.
Dehşeti anlattılar
14 milyonluk İstanbul'da 85 faal ambulans bulunuyor. Oysa 3.5 milyon kişilik Atina'da bile bu sayı 150. Tüm Türkiye'de 5 bin kadar ambulans var ama 5 yaşından büyükler sistem içinde sayılmaz. Bu sayı yurt sathında faal 1100 ambulansa düşüyor. İstanbul'da Acil Servis çalışanlarının sayısı toplam 1000 kişi. Aralarında uzman doktor yok. Yoğun bakım ambulansı sadece 1 tane.
Lafı çok uzatmadan konunun cücüğüne giriyorum. Başta Sağlık Bakanımız olmak üzere herkesi bu hayati mevzua duyarlı olmaya çağırıyorum. İşte aşağıda Acil 112 Dosyası'nın 1.gün raporu:1
Ölü, katil, bir de ben
Önce onlar, yani acil servis çalışanları anlatsın. Bazı doktorların bana anlattıklarını dinleyin:
"Tuzla'da Kurtdoğmuş beldesinde kalp krizi ihbarı yapıldı. Gittik. Eve girdiğimde yerde kanlar içinde, kıpırtısız halde bir adam yatıyordu. Hemen kontrol ettim.
Çoktan can vermiş, ölü katılığı başlamıştı. Vuran adam da başucunda duruyordu. Meğer ihbarı da o yapmış. Odanın içinde bir ölü bir katil ve ben varız.
"Seni de öldürürüm"
Adam tabancasını bana doğrulttu ve emretti: 'Doktor kurtar onu, yoksa seni de yanına uzatırım!' Ödüm koptu. Can havliyle aklıma gelen şeyi yaptım. Çoktan ölmüş adama dakikalarca suni teneffüs yaptım. Ağzından güya nefes verdim.
"Sakın ses etmeyin!"
Katile dönüp; 'Aman aman bunun kalbi hala atıyor. Hemen hastaneye yetiştirirsem kurtarırım' diyerek ölüyü kaptığım gibi sırtıma vurdum. Dışarıda bekleşen arkadaşlara 'Ses çıkarmayın sakın' diye fısıldadım. Onların şaşkın bakışları arasında sedyeye yükledik ölüyü. Hastaneye giderken polisi aradım hemen gidip yakaladılar."
Dayak yemeyen doktor yok
"Sistemde dayak yememiş doktor sayısı %10'u geçmez . Onlar da muhtemelen göreve yeni başlamış arkadaşlardır. Bir bayan doktor, bir hemşire, bir şoförden oluşan ekibe anons geliyor: 'Hacıhüsrev'e git!' diyorlar. Gündüz vakti polisin bile zor girdiği bölgeye ikisi bayan, 3 kişiyi gecenin köründe gönderiyorsun.
Aile boyu dayak
Adamların annesine, babasına felç gelmiş. 3 dakikayı geçmişsen 'Geciktin' muamelesi görüyorsun. Önce kadın filan demeyip küçüğü büyüğü üstüne hücum edip bir güzel dövüyor görevlileri. Sonra da yanaklarını sıkıp, okşayıp; 'Hadi yetiştir hastaneye doktor hanım' diyorlar." "24 saatte gelen ihbar sayısı ortalama 70 bin. Ancak 2-3 bini gerçek hasta adına yapılan ihbarlar. Bunlardan da sadece 500-700'ü gerçekten ambulanslıktır.
Adam eski nişanlısına kızıyor. Onun ev adresini verip; 'Yetişin kız kardeşim intihar ediyor' diyor.
İzleyip keyif yapıyor
Sabaha karşı bilmem kaçta sirenler çalıp, mahalleyi ayağa kaldırıp oraya gidiyoruz. Zili çalınca bütün aile ayaklanıp sonra da küfür, hakaret, tacizle geri yolluyor bizi. İhbarcı eski nişanlı karşı apartmandaki penceresinden durumu izleyip, keyif alıyor."
"Hatun gönderin!"
"T özel firmasının ambulansında fuhuş yapanlar yakalandığından beri sapıklar repertuar değiştirdi. 112 Acil'i arayıp; 'Bize bir sarışın bir esmer hatun gönderin' diyen de var, 'Saatiniz kaç para, Geniş sedyeleriniz var mı, 3 kişi sığılır mı?' diye soruyorlar."
Kurtlar Vadisi ve 112 Acil
Bir başka acil servis görevlinsin anlattıkları akıllara seza: Diyor ki; "Ağlayan, fıkra anlatan, karısını, kaynanasını şikayet eden, patronuna söven, siyasetçilere çatan, gördüğü filmi beğenmediğini söyleyen, TV programlarından yakınan bizi arıyor. Geçenlerde biri 'Kurtlar Vadisi'nin nasıl biteceğini' sordu. Elemanımız 'Biz nereden bilelim' deyince, aynı kişi akşama kadar 300 kere arayıp küfür etti."
Sistemin çöplüğü mü?
"Acil Servis kadroları sağlık sisteminin çöplüğü gibidir . Nasıl ki polisi, bürokratı Hakkâri'ye, Van' a sürerler, bizde sürgün yeri 112'dir.
Yağmur, yaş, kar, fırtına... Doktorlar sedyeye 85 kilo hastayı alıp 7. kattan merdivenden taşıyarak indirir.
Hamileler burada
Siz başka yerde sedye taşıyan doktor gördünüz mü? Personelimizin çoğu 5-6 ay içinde bel fıtığı olur. Onları telefon dinleme, ihbar alma merkezlerine çekerler. Hamileler ve bel fıtıklılardan müteşekkil bir irtibatistihbarat servisimiz var."
Savaş Ay -Sabah