19 Mayıs Üniversitesi: Akraba-i taallukat üniversitesi gibi

OMÜ Rektörü Prof. Dr. Ferit Bernay, yıllarını okula vermiş 13 profesör, 11 doçent, 34 yardımcı doçentin işlerine son verirken, çoğu şimdiki yönetimin yakını olan 381 öğretim üyesinin atamasını yaptı.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde öğretim üyesi ihtiyacı sebebiyle 381 öğretim üyesinin atamasını yapan Rektör Prof. Dr. Ferit Bernay, bir yandan da yıllarını okula vermiş 13 profesör, 11 doçent, 34 yardımcı doçentin işlerine son verdi. Rektör, öğretim üyelerinin işine 2547 sayılı kanunun 33 / a bendini dayanak yaparak son verdiğini belirtirken, aynı kanun maddesi, diğer üniversitelerde öğretim üyelerini işten çıkarma değil, atamalarını yapma şeklinde yorumlanıyor ve uygulanıyor. Rektör Ferit Bernay, son olarak 6 öğretim üyesinin görevine son verirken, 80 civarında doktarasını tamamlamış öğretim üyesi ise işlerine son verileceği günü bekliyor.

"Yeniden atanabilirler"

Araştırma görevlilerinin görev süreleriyle ilgili maddeyi Ondokuz Mayıs Üniversitesi dışındaki üniversitelerin büyük çoğunluğu farklı uyguluyor. Örneğin Selçuk Üniversitesi Personel Dairesi Başkanlığı'nın 29 Nisan 2005 tarihinde yazdığı yazıda kanunun nasıl yorumlanması ve uygulanması gerektiği şöyle açıklanıyor: "5355 sayılı bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanunla "Bunlar aynı usulle yeniden atanabilirler" cümlesi eklenerek araştırma görevlilerinin görev sürelerindeki belirsizlik gidirilmiştir."

Selçuk Üniversitesi, halen de kanunu bu yönde uygulayarak, kanunda yapılan değişiklik gereği 3 yılını dolduran araştırma görevlilerinin atamalarını yeniden yapıyor. Kanun, Ege ve Fırat gibi üniversitelerde de aynı şekilde uygulanıyor.

"Emeklerimizi heba ettirmeyeceğiz"

Ondokuz Mayıs Üniversitesi rektörünün uygulamaları karşısında mağdur duruma düşen öğretim üyeleri ise uygulamanın Türkiye'de hiçbir üniversitede görülmediğini, Danıştay'ın yorumunun da ortada olduğuna dikkat çekiyorlar. Bilim adamlarının ülkenin kıt kaynaklarına rağmen 10 yılın üzerinde uzun ve yorucu çalışmalarla yetiştiğine dikkat çeken öğretim üyeleri, bilim adamlarını üniversiteden koparmanın hukukla, bilimsellikle ve insan haklarıyla izah edilebilir bir tarafının olmadığını söylüyor. Görevine son verilenlerden biri olan Dr. Hanife Saraçoğlu, OMÜ, Fen-Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü'nde 1994 yılından beri öğretim üyesi olarak çalışıyordu. Dr. Saraçoğlu, aynı üniversitede lisans öğretiminin ardından, 1993 yılıda Fen Bilimleri Enstitüsü Fizik Anabilim Dalı'nda lisansüstü eğitimine başlamış, 1996 yılında yüksek lisans, 2001'de doktorasına başarı ile tamamlayarak Dr. unvanı almış başarılı bir bilim insanı.

Bilim adamları kapı önüne konuldu

Üniversite'nin Fen Edebiyat Fakültesi İstatistik Bölümü öğretim üyelerinden Dr. Erol Terzi de 12 yıldır Araştırma Görevlisi olarak çalışıyordu. 550 öğrencinin okuduğu Terzi'nin bölümünde öğretim üyesi ihtiyacına rağmen Dr. Terzi'nin görevine son verildi ve başka fakülte-lerden öğretim üyesi ataması yapıldı. Ordu Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı ve Tıp Fakültesi'nin Biyoistatistik Anabilim Dalı'nda çalışan başka bir öğretim üyesi bu fakül-tede derslere giriyor. Aynı üniversiteye bağlı Sinop Fen-Edebiyat Fakültesi İstatistik Bölümü'nde ise sadece 1 yardımcı doçent ve yüksek lisans öğrencisi 2 araştırma görevlisi bulunuyor. Yine görevine son verilen Diş Hekimi Dr. Ayda Kayıpmaz da (Soldaki resim) şimdi evinde oturuyor.

'Kadro açığı var' diyor ama...

Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde ise bir tarftan onlarca öğretim üyesi yıllarca doçentlik kadrosu beklerken, diğer taraftan kurum dışından 138 kişi yardımcı doçentlik kadrosuna atandı. 10 yıl İlahiyat Fakültesi'nde araştırma görevlisi olarak çalışan Ali Bolat'ın akademik çalışmaları sonucunda elde ettiği puan, birçok profesörden fazla olmasına rağmen görevine son verilirken, aynı fakültede lisans eğitimini yeni tamamlayan Yasemin Dilber Şimşek araştırma görevlisi olarak atandı. OMÜ Rektörü Prof. Dr. Ferit Bernay ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada üniversitesinin asılsız ithamlarla yapratıldığını savundu ve kanunun 33. maddesinin a bendi gereği doktorasını tamamlayan öğretim üyelerine kadro veremediklerini belirtti.

İşte rektörün akraba atamaları

YÖK'e gönderilen dosyada, üniversitede son birkaç yıl içinde yapılan atamalardan bazıları şöyle sıralandı:

Rektör danışmanı Prof. Dr. Ahmet Rıfat Şahin'in eşi Şerife Şahin (Eğitim Fakültesi'nde öğretim görevlisi)

Rektör danışmanı Prof. Dr. Kerim Edinsel'in eşi (Öğretim görevlisi)

Genel Sekreter Nazım Alkan'ın oğlu Bora (Öğretim görevlisi)

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bedri Kandemir'in oğlu Hasan (Kavak Meslek Yüksekokulu'nda öğretim görevlisi)

Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hülya Köprülü'nün eşi (Veteriner Fakültesi'nde öğretim görevlisi)

Genel Sekreter Yardımcısı Cahit Kurt'un oğlu ve gelini (Öğretim görevlisi)

Tıp Fakültesi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Naki Ulusoy'un kızı (Diş Hekimliği Fakültesi araştırma görevlisi)

Biyoloji Bölüm Başkan Yardımcısı Emine Drama'nın eşi (Yabancı dil merkezinde okutman)

Samsun MYO Müdürü Prof. Dr. Turan Gürkanlı'nın eşi Nuriye Gürkanlı (Öğrenci İşleri Daire Başkanı)

Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmet Şenel'in yeğeni (Araştırma görevlisi)

Rektörlük şefi Necla Kalanlar'ın eşi emekli Selim Kalanlar (Öğretim görevlisi)

Şikâyetlerle ilgili dosya YÖK'e sunuldu

Bir süre önce üniversitedeki antidemokratik uygulamaları protesto etmek için yürüyüş düzenleyen OMÜ öğretim üyeleri, rektörün hukuka aykırı tüm uygulamaları hakkında hazırladıkları bir dosyayı da YÖK'e sundular. YÖK'te bekleyen dosyada Bernay'ın, yakını olan Ticaret Lisesi öğretmenlerini üniversitede görevlendirdiği, Bernay'ın atadığı yardımcı doçentlerin birçoğunun bu kadro için yeterlilik taşımadığı, bazı kadrolara kazanması istenmeyen kişilerin başvurularının engellendiği gibi çarpıcı iddialar yer alıyor.

Yenişafak