Medimagazin logo

Akupunktur üniversite hastanelerinde yaygınlaşıyor

Sadece Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde kullanılan tedavi yöntemi, 4 Şubat’tan itibaren Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde de hayata geçirilecek
Akupunktur üniversite hastanelerinde yaygınlaşıyor
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Faydası bilim kurullarınca tescil edilen akupunktur, üniversite hastanelerinde yaygınlaşıyor.

Sadece Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde kullanılan tedavi yöntemi, 4 Şubat’tan itibaren Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde de hayata geçirilecek. Migren, depresyon, uyku bozuklukları, romatizma ve snüzit başta olmak üzere yaklaşık 300 hastalığa iyi gelen akupunktur, çağın tedavi metodu olarak adlandırılıyor.

Tamamlayıcı tıp olarak ifade edilen akupunktur çok hızlı bir şekilde yayılıyor. Üniversite hastanelerinin kullandığı yöntem polikliniklerde yaygınlaşırsa ilaç giderlerinin azalacağı ifade ediliyor. Bilimsel açıdan iç iyileşme sağlayan akupunktur, ‘nöronöbyotörler’in salgılanmasına yardımcı oluyor. Bunların salgılanmasıyla vücudun çeşitli yerlerindeki ağrılar hafifliyor. Akupunkturun iyileştirme oranı yüzde 75 üzerinde. Özellikle ilaç kullanamayan karaciğer hastalarında akupunktur çok etkin bir tedavi yöntemi olarak kullanılıyor. İğnelerle yapılan akupunktur, güzellik amacıyla da kullanılan bir yöntem haline gelmiş durumda. Özellikle ABD’de güzellik salonlarında kullanılan akupunktur, yüzdeki toksit maddeleri uzaklaştırıp cildin kan akımını artırarak güzelleşme sağlıyor.

Konu hakkında Zaman’a açıklamalarda bulunan Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Akupunktur Kurs Koordinatörü Prof. Dr. Cemal Çevik, akupunkturun gelecekte çok sık kullanılan bir tedavi yöntemi olacağını söyledi. Çevik, şişmanlığı ve alkol bağımlılığını kontrol altına almada etkin bir yöntem olan akupunkturun hastane polikliniklerinde yaygınlaşması gerektiğini ifade etti. Akupunktur yöntemiyle ilaç tüketiminde ciddi tasarrufların sağlanabileceğini kaydeden Prof. Dr. Çevik, “Türkiye’de ilaca yılda 6 milyar dolar harcanıyor. Eğer basit hastalıkların tedavisinde akupunktur yöntemi kullanılsa, bu paranın en az 1 milyar doları tasarruf edilir.” dedi. Çevik ayrıca, akupunkturun modern tıbbın tamamlayıcısı olacağını sözlerine ekledi.

20 doktor, akupunktur sertifikasını aldı

Öte yandan Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde açılan akupunktur kursunu bitiren doktorlar, sertifikalarını aldı. Gazi Hastanesi 75. Yıl Konferans Salonu’nda düzenlenen törende konuşan Akupunktur Kurs Koordinatörü Prof. Dr. Cemal Çevik, modern ve çağdaş bir akupunktur tedavisini Türkiye’de yaygınlaştırmayı amaçladıklarını söyledi. Çevik, Türkiye’de 6 milyar dolar ilaç sarfiyatı bulunduğunu, akupunkturun yaygınlaştırılması ile bu harcamadan 1 milyar dolarlık indirim sağlanabileceğini kaydetti. Sağlık Bakanlığı’nın desteğiyle başlatılan 3 aylık akupunktur kursunun 4. döneminde, 20 uzman hekimin sertifika aldığını belirten Çevik, kurslarda bugüne kadar 140 hekime sertifika verildiğini ve kursların devam edeceğini dile getirdi. Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Rüstem Zeydan da akupunkturun ehil ellerde yapılmasını amaçladıklarını ve bu nedenle Gazi Tıp Fakültesi’ne bilimsel alanda kursu düzenleme yetkisi verdiklerini kaydetti. Akupunktur tedavisini önemsediklerini vurgulayan Zeydan, benzer kursların diğer üniversiteler tarafından da açılabileceğini anlattı. Törende konuşmaların ardından, yaklaşık 3 ay (500 saat) süren eğitimi tamamlayan 20 uzman ve akademisyene sertifikaları verildi.



Zaman
akupunktur
üniversite
hastanelerinde
yaygınlaşıyor
Yorum (1)
Ş. Eker
Sayın Bahadır Hocam, Sizi bir arkadaşımın arkadaşının önerisi üzerine bulduğum halde ilk görüşmemizde hiçbir öneri olmasaydı da göğüs kanseri ameliyatım için sizi seçeceğimi anladim. Hastaya tane tane ve ayrıntılı yaptığınız açıklama, dostça tavır ve güler yüzünüz sayesinde sizde karar kılıp devamında daha önceden randevu aldığım doktorlara gitmeye gerek bile görmedim. Öyle ki ertesi hafta hiç düşünmeden sizin öncülüğünüzde ameliyatımı gerçekleştirdim, aynen yabancı kaynaklarda okuduğum tekniklerle ne gerekiyorsa onu yaptınız. Bazen insanın içgüdüleri ile karar vermesi en doğru sonucu veriyormuş. Zaten bu hastalıkta en önemli şey doktorunuza güvenmektir derlerdi. Onkoloji Hastanesi gibi kalabalık bir hastanede (gerçi bu da sizin el becerinize katkı sağlamış sanırım) bu kadar maharetli bir doktorun bulunduğunu düşünemezdik. Özel sektörde ameliyat olmuş hastalardan hiçbir farkım olmadı, ikinci gün kalkıp dördüncü gün ailemi yemeğe çağırabilecek kadar kolay atlattım ameliyatı. Yara izim de memedeki bozukuluk da ancak bir özel hastanede sağlanabilecek kadar minimum düzeyde. Siz benim de ailemin de en büyük şansı oldunuz. Her kötüden bir iyi çıkar derler, bu kadar kötü bir hastalığın nesi iyi olabilir diye düşündüğümde sizin gibi iyi bir doktoru tanımış olmak diye düşünüyorum. Sonuçta kanser nüksedebilen bir hastalık ve sizin gibi iyi doktorların olduğunu bilince bu olasılık bile korkutmuyor artık beni. En derin minnet ve saygılarımızla...
7
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir