Tıp öğrencileri kadavra görmeden mezun oluyor

TTB’nin hazırladığı "Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitimi Raporu 2004", TTB Merkez Konseyi’nde düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı. Toplantıda, raporu TTB Merkez Konseyi Başkanı Füsun Sayek, Tıp Eğitim Kolu Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı İskender Sayek açıkladı. Sayek, Türkiye’deki 50 tıp fakültesinden 45’inin öğrenci aldığını kaydetti.

Son iki yılda yeni tıp fakültesi açılmadığına dikkat çeken Sayek, "Bu memnuniyet vericidir. 2004’te tıp fakültelerinin önemli kısmında tıp eğitiminin niteliğini yükseltecek çalışmalar yapılmıştır, bu da bizim için son derece önemlidir" dedi.


Rapora göre, Türkiye’de 1997’de 5 bin 838 olan tıp fakültesi öğretim üyesi, 2004’de 8 bin 277’ye ulaştı. 2002 yılında 3 bin 134 olan profesör sayısı ise 3 bin 645’e çıktı. Tıp fakültelerinin öğrenci sayısında değişiklik olmadığını bildiren Sayek, "Tıp fakültelerine yılda 4 bin 500 öğrenci alınıyor.

Bu sayı mutlaka azaltılmalı. Öğrenci fazlalığı tıp eğitimi önündeki en önemli tehdittir" dedi. Türkiye’de bir öğretim üyesi başına 3.85 tıp öğrencisi düştüğüne dikkat çeken Sayek, 1997 ile kıyaslandığında öğrenci başına düşen öğretim üyesi sayısının arttığını bildirdi. Sayek, "Tıpta birebir ve pratik eğitim önemlidir" dedi.


Tıp, eğitiminin önündeki en önemli tehditlerden birinin de anatomi dersinin ana mataryeli kadavra sayısının azlığı olduğunu bildiren Sayek, "Tıp fakülteleri kadavra temini için yeni arayış içinde, bazı fakültelerde maket, mankenler ve sanal ortamda anatomi eğitimi veriliyor. Bir kadavraya bazı fakültelerde 3, bazılarında ise 102 öğrenci düşüyor. Daha çok öğrenci kadavra ile eğitim yapma olanağına kavuşmalı" diye konuştu.


Rapora göre, tıp fakültelerinin laboratuvar alt yapısı da yetersiz. Tıp fakültesi öğrencilerinin otopsi üzerinde çalışmasının da güç koşullarda olduğu belirtilen raporda, bunun da tıp eğitimini olumsuz etkilediğine dikkat çekildi.


İskender Sayek, bazı fakültelerde 18 öğrenciye bir mikroskop düştüğünü, tıp fakültelerindeki bilgisayar ve internet alt yapısının da yetersiz olduğunu, her öğrencinin internete ulaşılabilirliğinin sağlanması gerektiğini kaydetti. Sayek, tıp eğitimi için öğretim üyelerinin tam zamanlı çalışmasının da önemini vurgularken, 1997’de yüzde 81, 2002’de yüzde 73 olan tam zamanlı çalışma oranının 2004’te yüzde 75.8’e yükseldiğini, bunun da sevindirici olduğunu kaydetti.

"YENİ TIP FAKÜLTESİ AÇILMASIN"

TTB Merkez Konseyi Başkanı Füsun Sayek de Türkiye’de hekim ihtiyacı bulunmadığını bildirirken, her yıl tıp fakültesine 4 bin 500 hekim adayının başladığını, bu sayının acilen 2 bin 500’e çekilmesi gerektiğini söyledi.

Alt yapısı iyi olmayan tıp fakültelerinin artık açılmaması gerektiğini söyleyen Sayek, tıp fakültelerine giriş puanlarındaki eşitsizliğe de dikkat çekerken, "Vakıf üniversiteleri kamu üniversitelerinden çok daha düşük puanlı öğrenci alıyor, bu da nitelik tartışmasını beraberinde getiriyor" dedi.

Sayek, öğretim üyelerinin mali sıkıntılarının da bir an önce çözülmesi gerektiğini söylerken, "Öğretim üyelerinin mali sıkıntıları döner sermayeyle giderilmeye çalışılıyor. Bu, hizmeti artırırken eğitimin önüne geçiyor" dedi. Sayek tıp eğitim için ayrılan temel bütçe kaynağının artırılması gerektiğini vurguladı.


Sayek, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’na devrinin ardından sözleşmeli çalışan personelin iş sıkıntısının ortaya çıktığının anımsatılması üzerine, SSK hastanelerindeki çalışanlar tedirgin. Bu bizim öngördüğümüz, ancak önleyemediğimiz bur durum" dedi.

Hürriyet