Medimagazin logo

Hocaların işini asistanlar yapmayacak!

Sağlık Bakanlığı asistanın yaptığı ancak kayıtlara uzman veya öğretim üyesinin adına geçen işlemleri "resmi evrakta sahtecilik" sayacak
Hocaların işini asistanlar yapmayacak!
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

 

Sağlık Bakanlığı, üniversite hastanelerinde asistanların, diğer hastanelerde ise pratisyen hekimlerin, uzmanlık bilgi ve becerisi gerektiren uygulama ve müdahalelerde bulunduklarını tespit etti. Bunun kesinlikle yasaklandığını açıklayan Bakanlık, hasta bakmadığı halde ilgili uzman adına belge düzenleyenlerin evrakta sahtecilik suçunu oluşturacağı uyarısında bulundu.
 
Tedaviyi uzman yapar
 
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Nihat Tosun İmzasıyla yayımlanan, YÖK ve 81 il valiliğine gönderilen genelgede, şöyle denildi: “Uzmanlık öğrencilerinin tek başlarına yapacakları bu tür uygulamalarla iyi bir uzman olarak yetişmeleri de mümkün değil. Dolayısıyla uzmanlık öğrencilerinin yapacakları tıbbi uygulamalara eğitim sorumlularının nezaret etmesi, yetişmeleri açısından da son derece önemli. 
 
Uzmanlık bilgi ve becerisi gerektirmeyen ve genel olarak pratisyen hekimlerin ve bu kapsamda uzmanlık öğrencilerinin yaptıkları bazı iş ve işlemlerin ilgili uzmanlar adına kayıtlara geçirildiği yönünde bilgiler de alınıyor. Bu durum gerçeğe aykırı belge düzenlemek niteliğindedir ve Türk Ceza Kanunu bakımından ‘resmi evrakta sahtecilik’ suçunu oluşturuyor.
 
Oluşabilecek mağduriyetlerin önlenmesi, ayrıca uzmanlık öğrencilerinin ve pratisyen hekimlerin en iyi şekilde yetişmelerinin temini bakımından bilgi ve beceri gerektiren her türlü müdahale ve tıbbi uygulamaların mutlaka ilgili eğitim sorumlusu ve uzman sorumluluğunda ve nezaretinde yapılması gerekiyor.”
 
 
İŞTE O GENELGE

 

 

T.C.
SAĞLIK  BAKANLIĞI
Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü


Sayı : B.10.0.THG.0.10.00.02-251-99-12894 

22/03./2011
Konu 


………………..
GENELGE
2011/…19…

 

Anayasamızın 17 inci maddesine göre, herkes yaşama, maddi-manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir, tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz. Tıbbi zorunluluk halinde de ancak yetkili kişiler tarafından, tedavi amacı ile ve kişinin rızası olmak kaydıyla insan bedenine müdahalede bulunulabilir.

 

1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanuna göre ise, sadece tabipler (diş tedavileri için diş tabipleri) genel olarak hastaları muayene ve tedavi hakkını haiz bulunmaktadır. Yani, tabiplerin kişiye müdahalesini hukuka uygun kılan sebepler, Devlet otoritesi tarafından verilen diploma ile yetkilendirilmiş olması, kişinin rızasının bulunması ve tedavi amacına yönelik olmasıdır. Diğer taraftan, aynı Kanunun 8 inci maddesi uyarınca, her hangi bir uzmanlık dalında meslek icrasında bulunabilmek ve mütehassıs unvanını kullanabilmek için uzmanlık belgesine sahip  olunması gerekmektedir.

 

Keza, Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğinin  5 inci maddesinde de, uzmanlık belgesine sahip olmayanların, hiçbir yerde ve şekilde uzmanlık unvan ve yetkisini kullanamayacakları hükme bağlanmıştır.

 

Hal böyleyken Yüksek Sağlık Şurasına intikal eden dosyalardan, tıpta uzmanlık eğitimi verilen bazı kurumlarda tıpta uzmanlık öğrencilerinin ve diğer sağlık kurumlarında pratisyen tabiplerin, eğitim sorumlularının  ve ilgili uzmanların nezareti olmaksızın uzmanlık bilgi ve becerisi gerektiren uygulamalarda ve müdahalelerde bulundukları anlaşılmaktadır. Bu durum, yukarıda belirtilen Anayasa, kanun ve yönetmelik hükümlerine göre hukuka aykırı bulunduğu gibi hizmetin mahiyeti ve hasta güvenliği bakımından da kabul edilemez niteliktedir.

 

Diğer taraftan, uzmanlık öğrencilerinin tek başlarına yapacakları bu tür uygulamalarla iyi bir uzman olarak yetişmeleri de mümkün değildir. Dolayısıyla uzmanlık öğrencilerinin yapacakları uzmanlık bilgi ve becerisi gerektiren tıbbi uygulamalara eğitim sorumlularının nezaret etmesi bunların yetişmeleri açısından da son derece ehemmiyet arz etmektedir. 

 

Ayrıca, uzmanlık bilgi ve becerisi gerektirmeyen ve genel olarak pratisyen tabiplerin ve bu kapsamda uzmanlık öğrencilerinin yaptıkları bazı iş ve işlemlerin ilgili uzmanlar adına kayıtlara geçirildiği yönünde bilgiler de alınmaktadır. Bu durum gerçeğe aykırı belge düzenlemek niteliğindedir ve Türk Ceza Kanunu bakımından “resmi evrakta sahtecilik” suçunu oluşturmaktadır. 


Bu itibarla, kaliteli sağlık hizmetine erişim hakkının ve hasta güvenliğinin korunması, hekimlerimizin ve kurum yöneticilerinin herhangi bir sorumluluklarının doğmaması, oluşabilecek mağduriyetlerin önlenmesi, ayrıca uzmanlık öğrencilerinin ve pratisyen tabiplerin en iyi şekilde yetişmelerinin temini bakımından, uzmanlık bilgi ve becerisi gerektiren her türlü müdahale ve tıbbi uygulamaların mutlaka ilgili eğitim sorumlusu veya uzman sorumluluğunda ve nezaretinde yapılması gerekmektedir.


 Uygulamanın yukarıda açıklanan çerçevede yürütülmesi ve ilgili yöneticiler tarafından konunun yakından takip edilmesi hususunda gereğini rica ederim.

 

Prof.Dr. Nihat Tosun

Bakan a.

Müştesar

 

hocaların
işini
asistanlar
yapmayacak!
Yorum (53)
Dr Hakan
Bu tip şeyler daha çok Sağlık Bakanlığı'na bağlı şeflik sisteminin olduğu tek hocalı kliniklerde oluyor. Asistan çok, hasta çok, hoca az. O zaman da bırakılıyor, gir yap deniliyor. Bence de asla olmaması gereken birşey. Üniversite hastanelerinde yoktur varsa da çok azdır. Ancak ihtisas süresinin sonuna doğru onların yapabileceği ve daha önce düzgün olarak yaptığını gördüğümüz vakalarda steril olarak girilmese de izleyici olarak nezaret ediyoruz. Siz hasta güvenğinin korunmasını ve sağlık hizmeti kalitesinin artmasını istiyorsanız önce şu performans sistemini kaldırın.
0
Cevapla
drhaso
sağlık bakanlığının muayenehane yönetmeliği ve bir çok genelgesi çıkınca aklıma gelmişti ama herkes anlamaz ,yanlış anlayanlar olabilir diye yazmamıştım ama bu genelgeyide okuyunca canıma tak dedi ve bitarafımlada gülerek :)) yazıyorum artık: bizim oralarda bu tip durumlarda cuk oturan bir kaç söz vardır onları sağlık bakanlığı na hatırlatayım dedim : "Oturduğun ahır sekisi çağırdığın istanbul türküsü" birde; "tezekten terazinin dirhemi ... olur." derler cuk oturmuyormu sizce yukardaki genelgeye bakınca insanın başka bir şey diyesi gelmiyor. doktorun uzmanın asistanın derdi ney bizim bakanlığın derdi ne bakanlık sanki sorumluluk savuşturuyor. biz genelge yayınlamıştık uymamış paragöz doktor ahalisi diyebilmek için herhalde
0
Cevapla
hs
Eğitim ve araştırma hastanelerinde asitanların zaten bir sorumluluğu yoktu, herhangi bir komplikasyonda hoca sorumlu olarak göğüslerdi; bundan sonra sorumluluk asistandamı olacak yani, herhangi adli olayda asistanın yanında hoca olmayacakmı bunun anlamı, bu sağlık bakanı ne yaptığını kendisi biliyorsum acaba hele bir sorun.
0
Cevapla
drhaso
sayın medimagazin yöneticileri bakanlığa ulaştıracağınızı düşündüğüm bir kaç konuda da bir genelge veya yönerge ihtiyacı olan durumu iletirseniz sevinirim ; sivil hayatta bir hasta ile karşılaştınız acil durum var ilk müdahaleyi yapmak zorundamısınız? değilmisiniz? zorunda olduğunu düşündünüz ve müdahale ettiniz 112 geldi hastayı değerlendirdi hastaneye götürdü 112 veya hastane ilk müdahalede hata olmuş dedi hukuk yoluyla size geldiler siz anlattınız müdahalede yanlış bir şey yapmadığınızı söylediniz. ama sizin biokimya asistanı olduğunuzu (veya uzamanı) olduğunuzu acil müdahalede yetersiz olduğunuzu iddia ettiler hukukta sizi yetersiz bulabilirmi? bulursa şu muhteşem sınırlı sorumlu mesleki sorumluluk sigortası bi halta yararmı? sigorta şirketi siz risk 1 desiniz yaptığınız iş risk4 dermi? veya baştan ben biokimyacıyım sigortam da bir hukuki durumda beni korumaz diye düşündünüz müdahale etmediniz. hukuk doktordun niye müdahale etmedin pratisyen ünvanın vardı diye yakana yapışırmı. yapışırsa mesleki sigortan bi işe yararmı asistansın(biokimya veya nükleer tıp veya bilumum acille alakasız ihtisasdasın ) çalıştığın hastanede acil şefi var acil aistanları var (acil yoğun olduğu için) acil karantina diye bir yerde sana hasta baktırıyorlar. (başhekim emri ile) karantinada hastaya bir tonsillit recetesi yazdın (yazmasan kbb her hastayı bana gönderiyon ayıp oluyor diyor. takmıyorsun onları, sonra acilden sorumlu başhekim yardımcısı gelip fırçalıyor bunlarıdamı yazamıyorsunuz diye - haklı işi müşteri memnuniyeti çünkü-) ilaca bağlı yan etki gelişti hukuk yakana yapıştı. mesleki sorumluluk sigortan karşılarmı (yine ben seni risk 1 sigortaladım işin olmayan haltlar etmişin risk4 işler yapmışın derlermi.)davayı ben başhekimliğe yönlendirdiğimde bakanlık banane mi? der veled haklı mı? der yoksa niye yazdın kaaardeşiiimmmm mi? der yoksa sağlık bakanlığı risk sigortasına göre hasta baksaydın mı der ben kanun çıkardım seni risklere ayırdım sen gitmiş üzerine düşmeyen işeri yapmışın başhekimine itiraz etmen gerekiyordu mu? der birde aklımda daha büyük sorun olacağını düşündüğüm ama henüz olmayan bir durumu sorsam ayıpmı olur? kadın doğum asistanları istifa ediyor kadın doğumda işler dönmez oldu başhekim bizi işlerin yoğunluğundan oralarda da görevlendirirse doğan bebeye ben ne diyeceğim onu bilmiyorum. (hukuki süreci artık takmıyorum anladınız siz onu? )
0
Cevapla
mahöut
Çalıştığım üniversite hastanesinde verdiğimiz bütün hizmetler hocaların adına kayıt yapılmaktadır.Çünkü üzerimizde ciddi bir baskı var.Hastayı biz tıpta uzmanlık öğrencileri görüp ve değerlendirdikten sonra masasının başında bekleyen hocamıza gidip sunarız.Hocalarımızın önerilerini otomasyon sisteminde hizmet olarak kayıt ederiz.Hiç bir hocamız mesai saati dışında çalışmazken hafta sonu ve hafta içi mesayi dışında da bütün hizmet kayıtları hocalar adına yapılmaktadır.Üniversitelerde iktidarlaşmış bu yapının değişmesi ve bilimsel ahlaka önem verilmesini istiyoruz
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir