Medimagazin logo

Anjiyodan kalkamayan hastanın yakınlarından ihmal iddiası

Geçirdiği kalp rahatsızlığı sonucu önce Taksim İlkyardım Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne daha sonra Alman Hastanesi’ne kaldırılan 46 yaşındaki üç çocuk babası Abdurahman Cevizli, ayağında morluklar oluşması üzerine tekrar kaldırıldığı hastanede geçirdiği ameliyat sonrası yaşamını yitirdi. Kocasının ölüm haberini alan Ayşe Cevizli, “Kocamın ameliyatta kalp damarını yırtıp 2 gün geç müdahale ederek ölümüne neden oldular.” iddiasında bulunarak ihmali olanlardan davacı olduğunu söyledi.
Anjiyodan kalkamayan hastanın yakınlarından ihmal iddiası
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

İSTANBUL – Sebebi tam olarak tespit edilemeyen ölüm olayı önceki gün Taksim Sıraselviler’deki Alman Hastanesi’nde meydana geldi. Kurtuluş’ta Ayakkabı tokası imalatçısı Abdurahman Cevizli, geçtiğimiz hafta Perşembe günü rahatsızlanınca Taksim İlkyardım Hastanesi’ne kaldırıldı. Anjiyo olmasına karar verilen Abdurahman Cevizli özel hastane olması sebebiyle ameliyatı Alman Hastanesi’nde yaptırmaya karar verdi. Alman Hastanesi’nde anjiyo ameliyatına giren Cevizli, hastanede 6 saat yattıktan sonra hiçbir şeyi yok denilerek evine gönderildi.

 

Hastahane doktorları tarafından evine gönderilen Cevizli’nin ayakları şişip morarmaya başlayınca Cumartesi günü tekrar anjiyo ameliyatının yapıldığı Alman Hastanesi’ne getirildi. Rahatsızlığı nedeniyle hastane getirilen Cevizli, hafta sonu olması ve uzman doktorların izinde olması nedeniyle hemen yoğun bakım servisine alındı. İki gün boyunca yoğun bakım servisinde kalan Cevizli, Pazartesi günü doktorlar tarafından ameliyata alındı. Ameliyattan çıktıktan sonra durumu iyi görünen Cevizli, kırık dökük yatağının tuvaletin hemen yakınına konulması ve kokudan rahatsız olduğunu bildirmesi üzerine doktor ve hemşirelerle tartıştı. Tartışmanın yaşanmasının akabinde doktorlar tarafından kalkıp yürümesinin istendiği Cevizli’ninde yürümek istediği sırada düşüp hayatını kaybettiği iddia edildi.

AYŞE CEVİZLİ, “KOCAMI GÖZ GÖRE GÖRE ÖLDÜRDÜLER”
Kocasının gözleri önünde doktorlar ve hemşireler tarafından anjio yapılırken damarının yırtılıp iki gün yoğun bakımda bekletilip ölümüne neden olduklarını iddia eden Ayşe Cevizli, “Kocamı ameliyat ederken kalp damarlarını genişleteyim derken damarlarını çatlattılar. Ameliyat sonrasında hastanede tutmayıp hemen eve gönderdiler. Eve gittikten sonra ayakları şişip morarmaya başladı. Özel hastanede daha iyi bakım ve tedavi olur diye Alman Hastanesi’ne getirmiştik. Fakat Anjio ameliyatından çıktıktan sonra damar çatlaması nedeniyle sapasağlam judo ve taekvando sporu dahi yapan kocamı göz göre göre öldürdüler. Ayakları şişip morarmaya başladığında hastaneye getirdiğimizde doktorlar hafta tatili nedeniyle hastanede olmadıkları için kocama müdahale etmeyip iki gün yoğun bakımda beklettiler. Sonrada pazartesi günü mesaiye başladıktan sonra Ameliyat yapıp 'Hadi bir şeyin yok.' denilerek ayağa kalkması için zorladılar. Kocamı kırık bir yatağa yatırıp tuvalete yakın bir yerde beklettiler. Kocamda kokudan rahatsız olduğunu düzgün bir yere almalarını istedi. Tartışmadan sonra hadi hiçbir şeyin kalmadı ayağa kalk diyerek azarladılar. Kocamın ayağa kalkması ile düşmesi bir oldu. Aradan geçen kısa süre sonra ise kalbinin durduğunu söylediler. Sapasağlam kocamı öldürdüler tüm sorumlulardan ve ihmali bulunanlar cezasını çeksin”dedi.

“HASTANIN DURUMU İYİ SEYREDERKEN ANİDEN ÖLMESİ BİZİ DE ÜZMÜŞTÜR”
Alman Hastanesi doktorları ise ani ölümün yaşanması üzerine yaptıkları yazılı açıklamada, “Abdurrahman Cevizli isimli hastamız 24 Mart 2011 Perşembe günü hastanemizin Kardiyoloji Kliniği’ne başvurmuştur. Koroner anjiyografisi yapılıp bir komplikasyon gelişmemesi üzerine aynı gün taburcu edilmiştir.


26 Mart 2011 Cumartesi akşamı kasık damar bölgesinde ağrı şikayeti ile tekrar hastanemize başvurmuştur. Yapılan muayene ve tetkikler sonucunda kasıktaki anjiyografi giriş yerinde kendini sınırlayan kanama ve pıhtı birikimi (pseudoanevrizma) oluşumu tespit edildi.


Hasta yaşamsal bulguları normal seyirde iken tedbir amaçlı yoğun bakıma alındı. Kan değerleri aralıklarla kontrol edilerek aktif kanama olmadığı ve lokal kanamanın dar bir sınırda gerçekleştiği ve durduğu anlaşıldı. Bu eski kanama odağının temizlenmesi için müdahaleye karar verildi.


28 Mart 2011 Pazartesi günü sabah saatlerinde ameliyata alınarak genel anestezi altında sağ kasık bölgesi açılarak eski kanama yeri tespit edildi ve kanama odağı onarıldı. Hasta yaşamsal bulguları stabil(dengeli) halde anesteziden uyandırıldı. Saat 10.00 sularında servise alındı. Daha sonrasında yapılan rutin hasta ziyaretlerinde hastanın genel sağlık durumunun iyi, şuurunun açık ve yarasında problem olmadığı görüldü.


Bu aşamaya kadar hastanın gerek anjiografisinde gerekse müdahalesinde bu tür prosedürler için Uluslararası standartlar, konusunda söz sahibi uzman kadro tarafından yerine getirilmiştir.
Saat 16:00’da hasta ayağa kalktığında aniden fenalaştı. Yapılan ilk muayenede nabız alınamaması üzerine Kalp akciğer masajına başlandı. Erken dönemde yanıt alınamayınca hasta yoğun bakıma alınarak kalp akciğer masajına devam edildi. Yaklaşık 1,5 saat süreyle masaja ve ilaç tedavisine devam edilmesine rağmen yanıt alınamaması üzerine hastanın tıbben vefat ettiği sonucu tespit edildi.


Bu tür girişimlerden sonra çok nadir olmakla birlikte bu gibi komplikasyonlar görülebilmektedir. Her şeyin bu kadar harfiyen yapıldığı, hastanın iyi seyrettiği bu durumda böyle bir komplikasyonun görülmesi hepimiz için üzücü olmuş, tüm çabalarımıza rağmen hastamızın kaybı bizi derinden etkilemiştir.” denildi.

anjiyodan
kalkamayan
hastanın
yakınlarından
ihmal
iddiası
Yorum (6)
zeki
Doktorlara alenen katil deniyor. Bu sözlere haber başlığı yapılıyor. Doktorlara Allah sabır versin. Annem ben çocukken kalp ameliyatından çıkamamıştı. Anneannem, genç yaşta ölen kızının ardından "doktorlar öldürdü kızımı" diye için için ağlardı, çok yaşamadı o da. Küçük yaşımda doktorun adını soyadını ezberlemiştim, aklım sıra büyüyünce hesap soracaktım. Doktora elinden gelen herşeyi yaptığı için teşekkür eden babama da kızgındım. Geriye bakınca bazı pişmanlıklarımı sizinle paylaşmak istedim. Babam haklıydı, anneannem ise haksız. O doktorun ismi İstanbul'un en ünlü kalp hastanesinden birine verildi: Dr.Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Şimdi doktorunu, babamı, annemi, anneannemi rahmetle anıyorum. Öbür dünyada umarım cahil anneannemi affeder. Doktorlara karşı bu hezeyanlar, bu nefret, bu kıskançlıklar umarım yakında biter. Sağlık bakanı da iyi şeyler yapmak istiyor, ama doktorları düşman belletiyor.
11
Cevapla
kevser alpcan
ALMAN HASTANESİNİN VAHŞETİ !! ortada bir can gitmiş ve her nasıl oluyorsa ehlikeyf bir şekilde ve umarsızca kıskançlıktır- suçlamadır - doktorlara yapılan bir hakarettir gibilerinden bir savunma hemencecik konduruluveriyor. Sanırım bu durumun vahimiyetini tam çözememişsiniz ve bu -cinayet- haberini tam takip edemediğinizden kaynaklanıyor olsa gerek çok rahat konuşabilmişsiniz. Kadının orda doktorlar diyerek suçlaması söz konusu bile değil. orada 2 hemşire ve bir doktordan ve hastane yönemetiminden davacı ki bu en vazgeçilmez hakkıdır ! Asla tüm doktorlar kastededilmemiş olup sadece özel hastane denilerek en iyi imkan en iyi bakım orada sağlanır düşüncesiyle gidilmiş olunup, hastahane değil - 'ÖLÜMHANE ' olduğu gözler önüne serilmiş bulunmakta.. Allah Rahmet eylesin. Ailesine büyük sabır versin
8
Cevapla
a.u
güzel memleketim benim kadere hayır ve şerrin allahtan geldiğine inanmayan milyonlarla dolu ama ne hikmetse %99 u müslüman.sonrada samimi müslümanlık sorgulanıyor deniliyor. eh samimi olsanız sorgulanmazsınız ve bizleride itham etmezsiniz. amentüyü okuyun. doktorlar ne tanrı nede azrail. Ateş düştüğü yeri yakar Allah rahmet eylesin lakin bundan nemalanmaya çalışan doktor düşmanlarına da akıl-hidayet diliyorum.
2
Cevapla
tonguç gündüz
Hastasını kaybetmek her doktor için büyük bir travmadır ve ne yazık ki bazı branşlarda bu durum ile daha fazla karşılaşıldığı bir gerçektir. Tıpta ne yazık ki her zamana 2, 2 daha 4 etmemektedir. Halkımız ne hikmetse hekimlik hizmetini tamircilikle karıştırmaktadır. Herşeyi kitabına uygun ve eksiksiz yapsanız bile hastanın hayatını kaybedebileceğini nedense insanımız idrak etmek istemiyor. Canınızı, kanınızı, bacınızı emanet ettiğiniz insanlara bu öfke nedendir anlamak mümkün değil. Eğer sorun kazandığımız para ise zaten bu gereksiz tartışmayla ilgili diyecek hiç bir sözüm yok. Bir canı kurtarmanın bedeli ne kadar olabilir ki...
7
Cevapla
Dr.Cevdet
Hastanın eşinin söylediklerine bakın:Sapasağlam kocamı öldürdüler tüm sorumlulardan ve ihmali bulunanlar cezasını çeksin”dedi. Sapasağlam judo ve taekvando sporu dahi yapan kocamı göz göre göre öldürdüler. Bu IQ seviyesine sahip bir toplumda hasta hakları ayyuka çıkmış.Gelde bu ortamda ameliyat yap. Göklerin ve yerlerin sahibi Allah hepimize yardım etsin.
5
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir